Türkiye'de yerel yönetimler ay sonunda yapılacak seçimlerle yenilenecektir. Ülkemiz bugün katılımcı yerel demokrasinin ön plana çıktığı bir dönemde bulunmaktadır. Dolayısıyla yerel yöneticilerin de, vatandaşların da buna uyumlu davranış yapısı, karar süreçleri ve katılım mekanizmaları geliştirmeleri gerekmektedir. Bu noktada kent, kentleşme ve kentlilik kavramlarıyla ilgili bazı değerlendirmelerin yapılması uygun olacaktır.
KENTLİLİK BİLİNCİ
Günümüzde nüfusun en yoğun yaşadığı yerler olan kentlerin çok daha iyi bir yaşam alanı haline getirilmesi ve bunun da katılımcı demokrasi ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu noktadan hareketle bir kentin, İzmir'in, tüm toplum kesimlerinin katılımıyla, ortak akıl ve konsensüs yöntemiyle şekillendirilmesi ve planlanması çağımızın bir zorunluluğudur. Bu zorunluluk hem kentlilik bilincinden hem de çağdaş demokrasiden beslenmektedir.
Bu anlayış İzmir'in yönetiminde ve planlanmasında temel ilke olarak benimsenmelidir. İzmir'de Mart 2014 seçimleri sonrası daha da katılımcı, daha da paylaşımcı ve mutlu bir kent oluşturulması, standartların daha da yukarı taşınması gerekmektedir.
İşte bu süreçte İzmir'in en geniş ve en büyük sosyo-ekonomik kesimi olan esnaf ve sanatkarların, yerel yönetimlerin karar süreçlerinde önemli bir rol üstlenmesi gereği bulunmaktadır. Bu hem katılımcı demokrasinin gereği hem de kentliye verimli hizmet verilmesinin anahtarıdır.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal yaşamının en önemli kesimlerinden olan esnaf sanatkarlarımız, hemen hemen tüm yönetim kademeleriyle olduğu gibi yerel yönetimlerle de çok yoğun etkileşim ve iletişim içerisindedir.
İzmir daha mutlu, daha yaşanılabilir bir kent olacaksa, bu amaca esnaf sanatkarların karar süreçlerinde daha etkin rol almaları sayesinde ulaşılacaktır. İzmir için, İzmirlilerle birlikte yapılabilecek her türlü faaliyet ve çabanın asli unsuru esnaf sanatkarlar olmalıdır.
İESOB'NİN ÇALIŞMASI
Bu bağlamda İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Birliği, yerel yönetim adaylarına sunmak üzere bir çalışma hazırlamıştır. Çalışmada esnaf teşkilatından bilgiler yer almakta, kesimimizin yerel yönetimlerden olan beklentileri ile önerileri sıralanmaktadır.
Camiamızın yerel yönetimlerden olan beklentilerinin irdelendiği çalışmamızın ana başlıkları:
- 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu,
- İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatları,
- Katı Atık Bedelleri,
- Hipermarket ve AVM'ler ile bu kuruluşların esnaf sanatkarlarla karşılaştırılması,
- Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı Çalışmaları,
- Esnaf Sanatkarların yerel yönetimlerden beklentileri, AVM'ler başta olmak üzere sıkıntıların giderilmesi için önerileri,
- Ulaşım alanındaki sorun-görüş ve öneriler,
- Yerel yönetimlerle yapılabilecek işbirlikleri,
- İzmir'deki yerel yönetim yatırımları,
- Kemeraltı Projesi (Tarihi Çarşılar Kanunu),
- Pazaryerleri,
- Altyapı, kaldırım ve yol düzenlemeleri, güzergahları ve duraklar,
- SİT alanları,
- Kayıtdışı ticaret (Denetim),
- Belediye ekmek satış büfeleri
- Sanayi siteleri atıkların toplanması ve Küçük Sanayi Siteleri önerileri,
- Belediye meclisleri, esnaf masalarının kurulması, Kent Konseyi çalışmaları
- Esnaf ve Sanatkar Müzesi'nin kurulması,
- Alışveriş çarşıları ve alışveriş festivalleri, gibi konulardan oluşmaktadır.
Yerel yönetimler ile ilgili hazırladığımız bu çalışma özü itibariyle teşkilatımızın görüşlerini, dünden bugüne yaşadığı sıkıntıları, bu sıkıntılarla ilgili çözüm önerilerini ve olası yeni işbirliklerini kapsayarak, esnaf sanatkarlarla yerel yönetimleri ortak paydalarda buluşturmayı amaçlamaktadır.
Bir kitapçık halinde Birliğimizi ziyaret eden büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarına sunulan çalışmamızın, ileride hem camiamız hem de İzmir için olumlu sonuçlar doğurmasını temenni ediyoruz.