İK’da SARS-COVID 19 paradigması ve sağlık
İLETİŞİME AÇIK
Liderlikte liyakat ve vizyoner kimlik, tüm çalışanları ortak hedefe kilitlerken tüm çalışanların aynı duygu ile bütünleşmesinin sağlanılmasını da vazgeçilmez kıldı. Negatif bir ayrımcılığa! tabi olan çok odaklı, keşif öncelikli ama ham projelerinde defeatla başarısız olmuş çalışan grubunun cesaretlendirildiği bir dönem de kayıtlara geçti. Dinamik, öğrenmeye açık, digital platformlara hakim bir yetkinlikteki çalışanlardan oluşan bir ekibin, diğer aranan özellikler içinde ön plana geçtiğini gördük. Hep yanlış bir şekilde vurgulanan sosyal izolasyon kavramı, doğrusu olan fizik mesafe boyutlarına indirgenirken, çalışanları ile geliştirdikleri mobil aplikasyonlar üzerinden hiç olmadığı kadar yoğun iletişim kuran bir yapı şekillendi. İlginç bir şekilde, küresel boyutta ulaşım ya da ülkesel bazda sokağa çıkma kısıtlamaları şeklinde, salgına bağlı otoriter yasaklar ortaya çıkarken, şirketlerin iç yönetişimlerinde, demokrasinin arttığı ve iş süreçlerinin dikey hiyararji yerine yatay karar alma yöntemlerine evrildiği bir model de bu dönemin artıları olarak kaydedildi.
TIP MÜHENDİSLİĞİ
Sağlık sektörü ise, verilerin anonimleştiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi ile tanı ve takip sürecinin hızlandığı, tüm tetkik cihazlarının entegre edildiği, hasta hekim iletişiminin online realtime olduğu, uzaktan erişimli tıbbi sistemler ve teletıp uygulamaları ile mesafelerin ortadan kalktığı bir noktaya evrildi. Artık sektör, tıp doktorluğundan ziyade tıp mühendisliğine geçiş için geri sayım yapmakta! Sonuçta, pandemi, hastalık ve ölümlerle küresel bir tahribatı geride bırakırken, tüm sektörleri etkileyecek şekilde bilime ilginin arttığı ve sağlık çalışanlarına yönelik saygının yükseldiği bir algı formasyonunu da yapılandırdı. Şirketlerin demokratikleştiği, ülkelerin otoriterleştiği, digital platformda uzaktan çalışma ve yapay zeka kullanımının arttığı ancak küresel ölçekli ekonomik durgunluğun yaşandığı 2020'ler dünyasına hoşgeldiniz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.