Grip zamanı
Kış aylarına yaklaşıyoruz. Soğuk iklim şartlarının hüküm süreceği günlere doğru hızla yol alırken, insan organizması da bünyesindeki ciddi değişikliklerle, mevsimin fiziksel koşullarına uyum sağlamakta.
Tabii çoğunluğunu virüsün oluşturduğu mikroorganizmalar da mevsimsel dediğimiz klinik tabloları yaratarak ciddi hastalıklara yol açmaktadırlar.
Her sene sonbahar ile birlikte malum üst solunum yolu hastalıkları için ön hazırlık yaparken, halen yaşadığımız SARS-CoV-2 pandemisi tüm tablonun daha dramatik bir hal almasına yol açabilir.
Bu yüzden, bu hafta mevsimler hastalıkları, gelecek yazımda da CoVid19 ile bu hastalıkları karşılaştırarak ele almak istiyorum.
Mevsimsel hastalıklar, nispeten daha hafif seyirli olan nezle, farenjit, sinüzit dışında özellikle soğuk algınlığı ve grip olarak sayılabilir.
Günlerin kısalması ve havaların soğumasına paralel olarak gün ışığının azalması bu hastalıkların görülme sıklığını arttırır.
Ayrıca yaş, stres, beslenme rejimindeki değişiklikler, kişinin bağışıklık sistemi ve kişisel hijyene dikkat edilmemesi de hastalığa yakalanmada etkendir.
HIZLA YAYILIR
Yukarıda bahsi geçen hastalıklardan grip ve soğuk algınlığının üzerinde önemle durmak gerekir.
Soğuk algınlığı genellikle ateşsiz seyreder.
Başta burun, boğaz ve bronşlar olmak üzere havayollarının bir kısmı ya da tamamı hastalığa katılır, burun akıntısı, kırıklık ve öksürük ile 4-10 gün devam eder, özel bir tedavisi yoktur, şikayetlerine yönelik ilaç tavsiyesi yapılır.
Grip ise ateş yükselmesi, öksürük, baş ağrısı, genel bir halsizlik ve kırıklık ile daha ciddi bir seyir gösterir, her yaşta görülür, kişiden kişiye hızla yayılarak salgınlara neden olabilir.
Bazı kişilerde ilerleyip pnömoni (zatürre) ve ölümlere yol açabilir.
EKİM AYI İDEAL ZAMAN
Gripten korunmak için, hastalık etkeni olarak sıklıkla tespit edilen influenza virüsü suşlarını içeren aşılar etkili şekilde kullanılmaktadır.
Grip aşıları, etkisiz hale getirilmiş, saflaştırılmış ya da zayıflatılmış virüs parçacıklarından yapılır.
Grip, her yıl değişebilen farklı tiplerdeki virüslerden oluşabildiği için aşılar bir önceki yıl en çok enfeksiyon yapan tiplerin karmasından meydana gelir ve yapılmasını takip eden 2-3 haftadan itibaren gribe karşı korur.
Gribe yakalanma riski en fazla Ekim, Mart aylarını kapsayan soğuk dönemi içerdiğinden aşı için en ideal zaman Ekim ayıdır.
Ancak, altı aydan küçük bebekler, ilk 3 ay içindeki hamileler ile yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olanların aşı olmaları kesinlikle önerilmez.
Kalp, akciğer ve böbrek sistemlerini tutan kronik hastalığı olanlar, 65 yaş ve üstündeki yaşlılar, kanser hastaları ile kemik iliği ve organ nakli yapılanlar öncelikli olmak üzere, sağlık personelleri, toplu yerlerde bulunan öğrenci ve öğretmenler ile endüstriyel üretim alanlarındaki işçiler, kışladaki askerler ve sporcular risk grubu olarak tanımlanmakta ve aşı olmaları önerilmektedir.
Bu günlerde grip aşısı temini ve ulaşımı ile ilgili bazı zorunlu prosedürlerin birkaç güne kadar ortadan kalkmasını ummaktayım.
HİJYEN BİRİNCİ KURAL
Kişisel hijyene dikkat etmek, grip benzeri bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en etkin yoludur.
Kovid 19 pandemisi ile hayatımıza giren maske, el hijyeni ve mesafe önlemi bu tür hastalıklar için de son derece koruyucu özellik arz eder.
Sık sık ellerin yıkanması, özellikle salgınların görüldüğü kış aylarında öpüşme ve sarılma şeklinde selamlaşmaların yapılmaması ve mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlarda uzun süreli bulunmaktan kaçınılması Sizleri bulaşıcı hastalıklardan koruyacaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.