Pandemi çevre kirliliği ve müsilaj!
Geçen hafta kutlanan Dünya Çevre Günü dolayısıyla aklıma gelen ilk şey, insanlığın eliyle ortaya çıkan küresel çevre kirliliği acaba pandemiler için hazırlık oluşturuyor olabilir mi sorusu idi! Doğrusu hava ve çevre başta olmak üzere kirliliğinin, Kovid-19 dahil birçok solunum yolu hastalığının temel nedenlerinden biri olduğunun altını çizmek gerekir. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre her yıl toplam 8 milyon insan iç ve dış ortam hava kirliliğinin yol açtığı hastalıklar nedeniyle ölüyor!
ÇEVRE KATLIAMI
Bugünlerde Marmara Denizi sınırlarından Kuzey Ege Saros Körfezi kıyılarına kadar yayılan deniz salyası (müsilaj) problemini ele alalım: Marmara Denizi'nin harika maviliği, yapışkan ve kapladığı alana ölüm getiren bir köpük ile kaplanmaya başladı son iki aydır! Şeffaf, tül gibi bir madde olan müsilaj, oluşturduğu deniz tabakasının altındaki tüm yaşamın ölmesine yol açıyor. 11 bin kilometrekarelik deniz alanının yüzeydeki ilk 30 metresinde oluşan müsilaj, geçtiğimiz kasım ayından itibaren giderek artarken, ölü dokuların birkaç hafta öncesinde kıyıya vurması ile dehşet oluşturdu. Esasında müsilaj, denizdeki biyolojik süreçlerin ya da bioekosistemin ilk basamağındaki filoplankton ya da mikroalglerin denizde normalden daha fazla üremesi sonrasında ortama bıraktıkları bir tür salgıdır. Salgılama sonrası devreye giren virüs ve bakteri benzeri mikroorganizmalar salgı içinde faaliyete başlayarak yüzlerce metrelik müsilaj yapısını oluştururlar. Yaklaşık 10 santimetreyi bulan müsilaj tabakası deniz yüzeyi ile atmosferin doğal temasını keserek genel olarak suyun ısınmasına ve dolayısıyla da çözünmüş oksijenin kaybına yol açıyor. Elbette bu, hareketli deniz canlıları için ölüm anlamına geliyor. İlerleyen dönemde deniz dibini de kaplayan müsilaj, istiridye, midye, pina gibi hareketsiz yaşamın da sonunu getiriyor. Sadece şu bilgiyi vermek isterim: Denizlerde 250 bin türün yaşadığı tespit edilmiş durumda. Bu rakam, Marmara'da müsilaj nedeniyle yok olma potansiyeli konusunda tüm algıları açmaya yeterli sanırım!
SICAKLIK ARTISI
Müsilaj oluşumunda küresel iklim değişikliği ve Marmara Bölgesi'nde sıcaklık artışının da etkisi büyük. Açıklamak gerekirse, müsilaj oluşunda üç tetikleyici etken olarak deniz sirkülasyonunun azlığı ve deniz suyu içeriğindeki azot-fosfor yükünün yüksekliği yanında deniz ısısının da artması şart. Marmara deniz suyu sıcaklığı ortalaması son 30 yılda 2.5 derece arttı. 30 milyona yakın insan, kapalı bir deniz olan Marmara'nın çevresinde ikamet ediyor ve ülke endüstrisinin yarısından fazlası da burada kurulu. Bunların ev ve sanayi atıkları da maalesef tam bir arıtmaya maruz bırakılmadan Marmara Denizi'ne boca ediliyor! İşte bu atıklar deniz içeriğindeki azot ve fosforu arttırıyor, mikroalg ve planktonlar da aşırı üreyerek bunları yok etmeye çalışınca müsilaj oluşumu karşımıza çıkıyor.
PANDEMI ARTIS NEDENI
Fauna, flora ya da kapalı bir sistem olarak Marmara Denizi ekosistemi kompleks bir dinamik sistem olarak milyonlarca yılda oluşmakta. Onları geri dönüşümsüz yok eden ise en basitinden insan orijinli atıkların arınmaksızın denize verilmesi. Ekosistemin doğal dengesine yönelik insan müdahalesinden kaynaklı tahribat, iklim krizinin yanı sıra pandemilerin de artıp yayılmasına neden olmakta. En yenisi Tuz Gölü'nde kuruma olmak üzere su kaynaklarının yitirilmesi, orman zenginliğin kaybedilmesi, genel olarak denizlerimizin, topraklarımızın ve soluduğumuz havanın kirletilmesi, atık ve çöp sorunları başta olmak üzere çevre kirliliği, küresel iklim değişiklikleri ve habitat daralması ile mücadele için insanlık, tüm potansiyel gücünü ortaya koymalı!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.