Siz hangi değişimden bahsediyorsunuz?
CHP'nin yüzyıllık saltanat sahibi sözcüsü Faik Öztrak, önceki gün partinin MYK toplantısı gündemi ile ilgili yaptığı bir açıklamada, 14 Mayıs seçimlerinde aldıkları yenilgi ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuş. Seçimi kaybetme nedenleri sadece küçücük nedenlermiş gibi birkaç cümle kurmuş art arda. Şöyle demiş Öztrak: "Mayıs seçimlerini kazanamadık. Bunun için en çok biz üzgünüz ama şimdi vakit yılgınlık vakti değil. Ayağa kalkacağız, eksikleri gidereceğiz, hataları telafi edeceğiz. Yenileneceğiz ve yerel seçimlerde 25 milyonu 30 milyona, 35 milyona çıkaracağız." HEPSİ SALTANATA ÖRNEK
Bu sözleri siyasete uzak biri duysa, Öztrak'ı değişim, dönüşüm ve özeleştiri timsali sanır büyük ihtimalle. Seçimin hemen ardından Öztrak ve ailesinin CHP'de saltanat kurduğuna dair haberlere Yeni Asır'da da yer vermiştik, birçok mecrada da örnekleri var. Siyasete biraz ilgisi olanlar büyük ihtimalle görmüş ya da en azından duymuşlardır. AK Parti'nin millet iradesiyle sürdürdüğü 21 yıllık iktidarını 'saltanat' diye eleştirenler CHP'nin siyaseti aile geleneği haline getiren ve neredeyse yedi ceddi partiden nemalanan isimlerine bakabilirler. Bunların en önde gelen örneklerinden biridir Öztrak.
Neredeyse tüm sülalesi CHP'de görev almış vekillik yapmıştır hem de tam bir asırdır. Bir partiye üye olmakta elbette hiçbir sorun yok. Ama bir kişinin aldığı görevler babadan oğula hatta dededen toruna devrediliyorsa işte orada problemli bir durum söz konusu demektir.
PARTİNİN DEMİRBAŞLARI
CHP'nin vekil listelerinde bunun sürüyle örneği var. Mesela İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak. Kendisi tam 7 dönem milletvekilliği yapıp bu konuda rekor sahibi olmuş bir siyasidir. Her dönemin erken seçimler hariç 5'er yıl olduğunu düşünürsek Toprak'ın göbeği Meclis çatısı altında kesilmiş sayılabilir...
Şaka bir yana Öztrak da bu isimler listesinde ilk üçte yer alabileceklerden biridir. O da 6 dönemdir vekil. Engin Altay, Yaşar Tüzün, Özgür Özel, Tekin Bingöl, Uğur Bayraktutan, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Veli Ağbaba, Bülent Tezcan, İlhan Kesici, Oğuz Kaan Salıcı, Orhan Sarıbal, Seyit Torun... Bu liste böyle uzayıp gider. Saydığım isimlerin en azı 4 dönemdir Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Ve son seçimde de partilerinde ithal edilen ya da sağa sola dağıtılan kontenjanlara rağmen milletvekili unvanlarını korumayı başardılar. Yani bildiğiniz partinin demirbaşları kendileri...
ÖZELEŞTİRİ TİMSALLERİ
Şimdi sorarım size, 7 dönemdir aynı partiden vekil olan bir siyasetçinin konfor alanından çıkmak pahasına partisinde gerçek bir dönüşüm istemesi mümkün mü sizce? Ya da kendisini vekil yapan bir lideri gerçekten değiştirmek isteyebileceği inandırıcı mı? Onları vekil listesine yazan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi adaylığa soyunanlardan birine içten destek verme ihtimali var mı?
Böyle bir tavır almak en hafif tabirle vefasızlık en ağır haliyle ise 'lideri satmak' olur. Size güvenen, inanan, yakın çalışma ekibi içinde görev veren bir lideri satmak siyasette kalıcı olmayı imkansız kılar ki yukarıda saydığımız bu isimlerin hiçbirinin bunu yapmayacaklarını siyasi kariyerlerinin uzunluğundan da hemen anlayabiliriz.
Siz bakmayın onların yalandan değişim, dönüşüm pozları verip özeleştiri yapıyor gibi göründüklerine. Dostlar alışverişte görsün.
Onlar liderlerinden gayet memnunlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.