Birileri vatan-bayrak bilincimizle oynuyor
Türkiye'deki sığınmacılara karşı toplu bir ayaklanma hareketinin hayata geçirilmesi konusunda korkunç bir dezanformasyonla karşı karşıyayız son birkaç gündür. Birçok hesaptan özellikle sosyal medya platformlarından toplumu galeyana getirecek görüntüler paylaşılıyor art arda.
SIĞINMACI PLANLARI
Kayseri'deki o çirkin olay üzerinden Türk halkında sığınmacı nefreti pompalanmak isteniyor. İnsanların hassasiyetlerinden faydalanılarak kurgulanan bir oyun var ortada. Aynı anda hem sınırlarımızın içinde hem de topraklarımızın yanı başında benzer senaryolar tertiplenmesi akla bütün bunların çok daha büyük planların birer parçası olduğunu getiriyor aslında. Hele Türk halkı gibi vatan, bayrak bilinci yüksek bir toplumda böyle olaylar gerçekten sinir uçlarına dokunmak anlamına geliyor. Ve bu olayların geçmişi de çok eskiye dayanıyor. Yani bu son yaşananlar bir başlangıç değil aslında. Çünkü Türkiye'de çok uzun zamandır mültecilerle ilgili sorunlar da rahatsızlık da var. Ama kamuoyundaki mevcut rahatsızlık ülkede böyle topyekün bir nefret dalgası oluşturmaya yetmemiş olmalı ki bir üst perdeden harekete geçildi.
Zaten marjinal gruplar ve bazı siyasi figürlerin de son derece işine gelen bir vaka Kayseri'deki olay gibiler.
BİLETİ TOPLUCA KESMEK
Böyle bireysel suçların topluca bir kesime mal edilmesi ne kadar yanlış olursa olsun, yargı kurumlarını devre dışında bırakarak topluca ceza kesme eğilimi oluşturulmaya çalışılıyor. Ve böyle durumlarda işler o kadar çabuk çığırından çıkıyor ki olayları kontrol altında tutmak güvenlik güçleri için de giderek zorlaşıyor.
İnsanların infial yaratacak olaylar üzerinden son derece haklı olan tepkilerini doğru yönetmek böyle durumlarda hükümetler için de güvenlik kuvvetleri için de çok kritik sınavlar gerçekten.
Suriyeliler tıpkı diğer azınlık gruplar gibi Türk toplumunun inkar edilemez bir gerçeği. Evet sığınmacı olarak sayıca fazla olduklarını ve demografik anlamda tehlikeli bulunmalarını da gayet iyi anlıyorum.
Ancak onları ülkelerine geri göndermek için gereken altyapının hazırlanması ve diplomatik girişimlerin yapılabilmesi de bu tarz taşkınlıklar nedeniyle ötelenebilir bunu unutmamak lazım. Eğer Suriyelilerin ülkelerine gerçekten geri dönmelerini istiyorsak onları topluca nefret objesi haline getirmek çözüm değil.
AYNI AMAÇ İÇİN ÇALIŞIYORLAR
Sınırlarımızın dibinde yıllardır terör devleti kurulmak isteniyor. ABD askeri teröristlere eğitim, ABD hükümeti de alenen silah desteği veriyor. Türkiye ise yıllardır bütün askeri kaynaklarıyla buna engel olmak için sahada mücadele veriyor. Evet Suriyelilerin dönüşü için uygun iklimi oluşturmak tek başına Türkiye'nin sorunu değil ama buna birincil şekilde katkı sağlamak ülkemizin geleceği için de gereklilik. Yoksa orada bizim askerimizin ne işi var mantığı ile hareket edersek asla güvenli dönüşün önünü açamayız. Suriye'de bayrağımızı indirenlerin, TIR'larımızı yakanların ne kadar provokatör olduklarına eminsek burada mültecilere karşı eylem tertipleyenlerin aynı amaçlara hizmet ettiğini sağduyu ile görebilmemiz gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.