CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, İzmir'e her geldiğinde bir pot kırmayı alışkanlık haline getirdi.
Hatırlayacaksınız bazı gazetelere el koyma niyetini de İzmir'de açıklamıştı.
Dün de İzmir'de kameraların karşısına geçip Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a ağıza alınmayacak ifadelerle hakaret etti.
Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz; Binali Yıldırım bu kentten 1 milyona yakın oy almış bir siyasetçi.
Cumhuriyet tarihinin açık ara en başarılı Ulaştırma Bakanı...
İzmir'de CHP'ye oy veren seçmenin bile sempatiyle baktığı bir isim...
Hükümetin İzmirli tek bakanı...
Gürsel Tekin o hakaretleriyle sadece Binali Yıldırım'ı değil, ona oy veren yüzbinlerce İzmirliyi de hedef almıştır...
Rencide etmiştir.
CHP'de Genel Sekreterlik makamını işgal eden bir siyasetçinin nerede, hangi üslupla konuşacağını bilmesi lazım...
Siyasette seviyeyi bu derece aşağılara çekmenin ne Gürsel Tekin'e ne de CHP'ye bir faydası yok.
Bu arada yeri gelmişken soralım...
Gürsel Tekin İzmir'e neden bu kadar sık geliyor?
Neden CHP'nin sıfır çektiği Doğu -Güneydoğu illerini değil de sık sık İzmir'i ziyaret etme ihtiyacı duyuyor?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, kurmaylarının İzmir'e gösterdiği bu aşırı ilgiyi hiç merak etmiyor mu?
Etse iyi olur...
Cavcav'ın bir bildiği varmış
Türkiye'de seviyenin yerlerde süründüğü tek mecra siyaset değil...
Sporda da durum aynı...
Gençlerbirliği'nden kovulan Yılmaz Vural'ın sözüm ona mağduriyetini dile getirirken kullandığı şu sözlere dikkat...
"Biz Çingene miyiz?"
Yılmaz Hoca'nın etnik kökeninin ne olduğunu bilmiyorum, merak da etmiyorum...
Milyonlarca Roman vatandaşı aşağılama hakkını kendinde nasıl bulduğunu da bilmiyorum...
Bildiğim tek bir şey var...
İlhan Cavcav akıllı adam...