• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

SARAY'IN ASKERLERİ VE KORKANLAR...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16 Ocak 2015, 20:33
Kabul edelim ki Türkler 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğine doğru bir sarayla ilerliyor.
Son Türk devleti kuruluşunun 100. yılına bir sarayda yönetiliyor olarak girecek.
Bu şimdiden net bir olgusallık kazanmıştır.
Hem saray hem de sarayın görkemiyle mütenasip sembol ve ritüeller devlet hayatımıza intisap ettikçe Türk milletinin ruhunda tarifi imkansız zevk kıpırtıları oluşmaktadır.
Aynı anda ve aynı gelişmelere bağlı olarak ABD ve batı gazeteleri sarayın ortaya koyduğu haşmet ve pırıltıyı adeta kendilerine hakaret edilmiş gibi reaksiyoner bir refleksle karşıladılar.
Onların içerdeki acentaları ve eski komünist yeni liberal, bizim Konya tabiriyle, eşek hırsızları şaşkın vaziyette nefret kusuyorlar.
Hadi yabancıları anladık, onların tarihten gelen kuyruk acıları var; peki bizim kudurukların derdi ne?
Nüfus kağıdını taşıdıkları ülkenin tarihine, zaferlerine, sembollerine bu denli düşman nesilleri bu Cumhuriyet nasıl yetiştirdi böyle?
Bizim yerli uşaklar işi gücü bıraktı neredeyse "tarihte hiç Türk devleti yoktu" demeye çalışıyor.
Hamaset diye küçümsüyorlar saraydaki Türklük sembollerini.
Şu sahtekarlığa bakın siz, acentası oldukları ülkelerin neredeyse hepsi saraydan yönetiliyor ve hepsinde en abartılı hamaset ve tarihi semboller devlet hayatının bir parçası olarak yaşar.
Sarayda sembol ve kıyafetlerle temsil edilen tarihteki Türk devletleri Avrupalı'yı ve içerdeki gayri milli unsurları bu kadar rahatsız ettiyse, bu şu anlama gelir: Cumhurbaşkanlığı sarayında iyi şeyler oluyor.

SARAY'DAKİ YENİLİK NE ANLAMA GELİYOR!

Bana göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle bir tarihsel törenselliğe izin vermesinin üç nedeni olabilir:
Birincisi, her vesileyle eleştirdiği dünya düzenine "Türkiye'yi görmezden gelerek yarattığınız adaletsiz düzeninizi sürdüremezsiniz" mesajı veriyor.
İkinci olarak yine aynı şekilde, sınırlarımızda 'piç devletler' kurmaya heveslenen dünyanın egemenlerine "Durun bakalım, ağır olun, bakın burada bu coğrafyanın eski sahibi bütün sembolleriyle duruyor, destur deyin!" diye sesleniyor sanki.
Öyle ya, devlet müteahhidi gibi bir millet bu coğrafyada bin yıldır yaşıyorken, gelip kendin için 'uydu' devletçikler kuracaksın; "gel kolay da kur!" demektir, aptal heriflerin bornoz giymiş dediği askerler.
Dilimizde tüy bitti ve biz bu aptallara anlatamadık ki, bu bir dildir, emperyalizmle konuştuğumuz yeni bir dil!
Ve üçüncü neden: Cumhurbaşkanımız yeni yetişen nesillerin özgüven sahibi olmalarına çok önem veriyor.
Kabul edelim ki kontrolsüz, yerlilikle dengelenmemiş batıcılık sadece bizi ruh kökümüzden koparmalara kalmamış, ruhumuzu güve gibi delik deşik etmiştir.
Buradan kendisini ya altı boş ideolojik hamasetle aldatan, ya da aşağılık kompleksli nesiller türemiştir.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan ülke insanına "ülkenizle onur duyun, kendinize güvenin, siz devletler kurmuş, medeniyetler inşa etmiş bir milletin evlatlarısınız!" mesajı verilmiştir.

İÇ SİYASET NASIL ETKİLENİR?

Elbette bu tür gelişmeler iç siyaseti de etkiler. Mesela Saray'dan topluma yansıyan yüksek temaşa MHP seçmenini önümüzdeki seçimde bir miktar etkileyebilir. Ya da yeni genç seçmen, ya da kararsız seçmenler...
Bu tür semboller Ak Parti seçmen havuzunu genişletebilir.
Tabi daha seçimlere çok var, bakıp göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.