Yıllar önce henüz ortaokul öğrencisiyken birden bire yere yığılıp kalınca beni kucaklayıp doktora götürdüler. Teşhis, anemi yani kansızlık. Tedavi süreci oldukça sıkıntılıydı. 40 adet kan iğnesi, ayda bir kemik iliği uyarıcı iğne, günde bir öğün çiğe yakın az pişmiş dalak ve ciğer... Tabii bu tedaviden sonra biraz toparladım ama yıllar içinde kansızlıkla mücadelem serumlar ve iğnelerle hep sürdü. Ben yine de şanslıydım. Hiç kan nakline ihtiyacım olmadı, ilaçlarla toparlayabildim. Bu sebeple çok istesem de hiç kan bağışında bulunamadım. Ancak, kan değerleri normal insanların ara sıra kan vermesi çok çok önemli. Hem kendi sağlıkları için hem de ihtiyacı olanlar için.
ÇAĞRIYA KULAK VERİN
Dün Dünya Talasemi Günü'ydü. Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen bir çeşit kalıtsal hastalık türü olan Talasemi hastalarında hemoglobin yapımı yok veya yetersiz. Talasemi hastalarında hem alyuvarların yıkımı ile ciddi düzeyde bir kansızlık, hem de bu hücrelerin yıkımından ortaya çıkan sarılık görülüyor. Bu sebeple de sürekli kan nakline ihtiyaç duyuyorlar. İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Doç. Dr. Yeşim Oymak da "Ne kadar çok bağışçı olursa bu hastalarımıza o kadar çok kolaylık sağlanır" diyerek Talasemi Günü vasıtasıyla herkesi kan bağışına davet etti. Eğer kan değerlerinizde bir sıkıntı yoksa hem doktor hanımın hem de 15 günde bir kan nakli olmak zorunda olan çocuk ve yetişkin hastaların çağrısına kulak verip bağışta bulunabilirsiniz. Yenilenmek size de çok iyi gelecektir.
