Bu yıl Türkiye'nin dönem başkanlığı yaptığı G-20 toplantıları Antalya'da devlet başkanlığının katılımlarıyla devam edecek. Artık sonlara geliyoruz. Avustralya'dan aldığımız başkanlığı yılsonunda Çin'e devredeceğiz. 2016 yılı itibarıyla dönem başkanlığının belirlenmesi yöntemi değişmiş, rotasyonla bölgesel gruplar seçmeye başlamıştı. Çin, Japonya, Endonezya ve Güney Kore yeni sistemin ilk başkanını Çin'i seçerek belirlemiş oldular. Milli gelir açısından dünyanın en büyük 20 ülkesinden oluşuyor G-20...
20 ülkenin milli geliri toplamı dünya milli gelirinin yüzde 90'ına tekabül ediyor. Aynı şekilde 20 ülke dünya toplam ticaretinin yüzde 80'ini gerçekleştiriyorlar. Tabii grup içinde Çin ve Hindistan'da olduğundan dünya nüfusunun da üçte ikisi bu 20 ülkeye yığılmış durumda...
Yani 20 dışında kalan ülkeler sadece küresel ekonominin figüranları konumundalar. Dünya ekonomisi üzerinde ciddi ağırlığı olan Yirmiler Grubu'nun bu yıl üç temel önceliği vardı Türkiye başkanlığında...
Birincisi potansiyelin artırılarak küresel toparlanmanın güçlendirilmesi, ikincisi esnekliğin sağlanması ve son olarak sürdürülebilirliğin desteklenmesi...
BÜYÜME ÖNCELİKLİ KONU
Birçok toplantılar ve çalışma gruplarıyla üç temel hedefe ulaşmaya çalışıldı. Sonuç derseniz...
Henüz gelinen noktayı bilmiyoruz. Dönem sonunda bildirge açıklandığında alınan kararları ve bundan sonrasına yönelik yol haritasını öğrenmiş olacağız. Genel olarak değerlendirirsek...
Durma noktasına gelmiş olan küresel ekonominin yeniden tatminkar büyüme hızına ulaşması son yıllarda en fazla önem verilen konu... Gerçekten de bu sorunun hızlı bir şekilde çözümlenmesi gerekiyor. Çünkü küresel ekonominin lokomotifi konumundaki gelişmiş ülkeler büyümeyince her ülkenin işsizlik oranı da beraberinde yükseliyor. Tanı tamam...
Ama nasıl çözüleceği belli değil. Birçok çalışma grupları kuruluyor, ortak ilkeler belirleniyor ve benimseniyor. Ne yazık ki daha ileriye gidilemiyor. Gidilemez de...
Zira uluslararası ticaret, Adam Smith'in ya da Ricardo'nun savunduğu gibi pozitif toplamlı bir oyun değil artık. Ya da şimdilik değil. Ülkeler diğer ülkenin talebine göz dikmiş ondan pay almaya çalışıyor. Aksi takdirde iç talep yetersiz kalıyor. Daha açık bir ifadeyle pasta büyümeden ülkeler kendi paylarını artırma gayretindeler...
Peki pasta büyütülebilir mi? Deneniyor para enjekte edilerek...
FED 3,5 trilyon dolar enjekte etti bayrağı Avrupa Merkez Bankası'na verdi, AMB seneye Eylüle kadar 1,1 trilyon euro verecek piyasalara...
Sonuç?
İSTİHDAM ÖNEMSENİYOR
Neyse...
Biraz da diğer önemli konulara bakalım...
Kadınların işgücüne katılım oranının yükseltilmesi geçen seneden bu yıla aktarılan gündem maddesi. Bu konuyla ilgilenen çalışma grubu 2015 için hedefi 100 milyon kadın istihdamla erkek kadın istihdamı arasındaki farkın yüzde 25 azaltılması olarak belirlediler. Enerji konusu yine gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Özellikle de doğalgazın önemi ön plana çıkarılıyor. Zaten önceden hem fikir olunmuş "Enerji İşbirliği İlkeleri" var. Bu çerçevede bu yıl da üzerinde duruluyor enerji konusunun...
Özel sektör yatırımlarının özendirilmesi, verimliliğin artırılması, uluslararası vergi sisteminin adil hale getirilmesi, İMF ve OECD gibi kuruluşlarının daha etkin hale getirilmesi de G-20'nin öncelikleri arasında...