Yirmi yaşıma kadar aşık olduğum kadındı Elizabeth Taylor. Menekşe gözlerine vurulduğumda daha sekiz yaşındaydım. Onun hatırına gördüğüm filmleri yazmaya başlamış, sinema defterime en çok onun fotoğraflarını yapıştırmıştım. Elliler ve altmışlar onun aşk tefrikalarını okumakla geçti. Çok hızlı ve aşık oldu mu engel tanımayan bir kadındı. İlk gençlik yıllarımın en çok parlayan yıldızıydı.
Çocukluk yıllarımda Hayat Dergisi alınırdı evimize. Ofset basıldığı için artistlerin fotoğrafları en güzel o dergide çıkardı. Sonra 1963'ten itibaren "Ses Dergisi" yayınlanmaya başladı ve Liz'in en güzel fotoğraflarını "Ses" ten kesip defterime yapıştırmaya başladım. Anne ve babamla İzmir'den İstanbul'a halamları ziyarete geldiğimizde ilk kez gittik Kapalı Çarşı'ya. Ve benim oradan aldığım tek şey fotoğraf kağıdına basılmış bir Elizabeth Taylor resmi oldu. Yıllarca odamın duvarından indirmemiştim...
***
Aşık oldu mu evleniyordu. Hiç bir engel de tanımıyordu. İlk kez "Rapsodi" filminde Vittorio Gasman'la oynarken tanıdım onu. Daha yaşım sekizdi. O ise 22 yaşındaydı. İki erkeği birden seven ama birini tercih etmek zorunda kalan bir kadını canlandırıyordu. O filmde aşık oldum Liz'e.
Sonra James Dean ve Rock Hudson'la oynadığı "Devlerin Aşkı - The Giant" beni çok etkiledi. James Dean'i çok yakışıklı bulurdum. Bu filmde Rock Hudson yüzünden onu kırması beni çok üzmüştü. Ama Liz'e hayranlığım gittikçe artıyordu.
"Kızgın Damdaki Kedi"de kombinezonla ortalıkta dolaşması olay olmuştu. Ellili yıllarda çıplaklık sınırı henüz o noktalardaydı. Ve Liz'in kombinezonla görülmesi hayranlarının akıllarını başlarından almıştı.
"Gelinin Babası"nda Spencer Tracy'nin kızı rolündeydi. "İnsanlık Suçu"nda Montgomory Clift, Liz yüzünden cinayet işliyordu. "Kara Şövalye" de Robert Taylor'ı kendine aşık ediyordu. Bu filmlerin hepsi belleğime kazındı...
***
İlk evliliğini Otelciler Kralı Hilton'ın veliahtı Nick Hilton'la yapmıştı. Sonra aktör Michael Wilding ve Mike Todd geldi. Todd çok önemli bir yapımcıydı. Liz 24 yaşındayken evlendi onunla ve kızları Liza doğdu. Ertesi yıl kocasını uçak kazasında kaybetti.
Uzun bir süre sonra geçirdiği bir ameliyat sırasında tıbbi anlamda 5 dakika ölü kalan Elizabeth Taylor bir televizyon programında ölüm anını şöyle anlatmıştı:
"Mike Todd'un ruhuyla karşılaştım. Ben de onunla burada kalmak istediğimi söyledim, fakat o bana dünyaya geri dönmem gerektiğini ve daha vaktimin gelmediğini söyledi. Onun aşkı ve sevgisi beni tekrar yaşama döndürdü."
Bir kaç gün önce 79 yaşında ölen Liz sekiz kez evlendi ve 10 torun, dört torun çocuğu sahibi oldu.
En sansasyonel evliliğini Eddie Fisher ile yapmıştı. Eddie, yine o dönemin güzel ve sevimli yıldızlarından Debbie Raynolds ile evliydi ve Liz'le Mike'ın en yakın arkadaşlarıydılar. Mike'ın ölümünden sonra Liz'i teselli etmek için evlerine aldılar. Liz ve Eddie birbirlerine aşık oldu. Eddie, Debbie'den ayrıldı Liz'le evlendiler.
Daha sonra dönemin en önemli aktörlerinden Richard Burton ile evlendi Liz hem de iki kez. Burton'la ilk kez Cleopatra filmini çevirirlerken tanışmıştı.
Üç kez Oscar adayı, iki kez de Oscar'ın sahibi oldu. İngiliz asıllı olan Liz 2001'de Bill Clinton'dan ABD vatandaşlığı madalyası aldı.
Aids'le savaş konusunda büyük çaba gösterdi. Hayat felsefesi olarak Kabala inancını seçti. Hayatta en büyük tutkusu elmastı.
Hayatını gönlünce yaşadı. Menekşe gözleriyle gönüllerimizi renklendirdi. Toprağı bol olsun...