Pozitif, olumlu düşünen, sevecen, iyi niyetli, yüzünden tebessüm eksik olmayan insanlara bayılıyorum. Hep çevremde olsunlar istiyorum. Arkadaşlarımın çoğu bu yapıda insanlar.
***
Geçen akşam atv'de tesadüfen bir bilgi yarışma programının son yarısını izleme fırsatı buldum. Tamer Karadağlı'nın sunduğu programda iki rakip ve aynı zamanda ortak yarışmacı vardı. Biri erkek biri kız. Ekonomik durumu tatsız, paraya ihtiyacı olan erkek yarışmacı, içten pazarlıklı ve karşısındakine zerre kadar güvenmeyen hali ve tavrıyla; paragöz bir annenin etkisinde de kalarak ortağına resmen kazık attı. Adını hatırlamıyorum bile. Kızın adını ise aklıma kazıdım, Kardelen'di.
Çok sempatik, yüreği bir melek gibi, kendine güvenen, herkesin kendi gibi iyi olabileceğini düşünen, sevgi, merhamet, iyi niyet dolu bir kız... Yüzü kadar güzel yüreği olduğu her halinden belli bir kız...
İşte o kız partnerinden dehşetli bir kazık yedi. Ağladı. Üzüldü ama üzüntüsü para kaybettiği için değil, güvendiği insandan darbe aldığı içindi. Böyle bir insanı televizyondan milyonlarca izleyici seyrettiği için çok mutlu oldum. Kardelen gibi kızlarımızın, insanlarımızın hala var olduğunu görmek içimi ferahlattı.
O erkek yarışmacı için üzüldüm. Sadece 35 bin lira kazandı. Oysa biraz sabırlı ve iyi niyetli olsaydı, yarışmanın sonunda daha çok kazanacaktı. Aceleci ve güvensiz davrandı. Kaybının ne olduğunu ona yaşayacağı hayat gösterecektir. Kardelen ise bu güzellikler dolu yüreğiyle maddi ve manevi olarak ölçülemeyecek kadar zenginliğe ulaşacaktır. Bundan eminim. Teşekkürler atv böyle bir yarışmacıyı tanımamıza aracı olduğun için. Bir teşekkürüm de emekli bir subay olduğunu öğrendiğimiz Kardelen'in babasına ve ailesine. Böyle bir evlat yetiştirdikleri için...
***
Bazen hiç tanımadığınız insanlar size satırlar dolusu yazılar yazdırıyorlar. Şimdi de futbolculuk yıllarından beri izlediğim ama teknik direktörlüğü sırasında hali, tavrı ve tutumu nedeniyle bir türlü sempati duyamadığım bir kişiden söz edeceğim.
Bir karış suratla, somurtarak kulübesinde duran, takımı çok iyi top oynasa da, gol atsa da yüzünden düşen bin parça, gülmeyi unutmuş bir futbol emekçisinden, Fenerbahçeli Aykut Kocaman'dan söz ediyorum.
3-2 kazandıkları Bursa maçında takımı üçüncü golü atınca sevinçten havalara uçmuş. Maçı izlemedim ama gazetede gülen fotoğrafını gördüm. O kadar hoşuma gitti ki! Bir de, artık duygularını saklamayacağına dair beyanat vermiş. Peki neydi bu kadar yıldır kendisine uyguladığı baskı? Hangi psikolojik nedenlerden dolayı insanlar olduklarından farklı görünmeye çalışırlar? Anlamam mümkün değil...
Sevgili Aykut yeri gelince kız, yeri gelince üzül, ağla ama sevindiğinde lütfen gül. Hem gülmek sana yakışmış. İnan ki insanlar böyle bir Aykut'u daha çok seveceklerdir...
***
Gülüşüyle içimi ferahlatan, pozitif enerjisiyle her karşılaştığımızda bana neşe veren insanlardan biri de Mehmet Ali Birand'dı. 43 yıldır tanırdım ve gazeteciliğine de, televizyonculuğuna da hayrandım. TRT'de suçlandığı olaylarda yüzde yüz masum olduğuna da inanıyordum. Bizi hazırlıksız yakaladı ve içimizi dağlayarak ayrıldı aramızdan. Onu hep muzip haliyle, gülüşüyle hatırlayacağım. Rahmet diliyorum...
***
Geçtiğimiz hafta içinde izlediğim iki film beni mestetti. Biri "Pi'nin Yaşamı", diğeri "Umut Işığı"... İkisi de bu yılki Oscar ödüllerinden birkaçını alacaklar gibi görünüyor...
"Pi'nin Yaşamı"nı üç boyutlu izleyeceksiniz. Hele bir gece yarısı, çarşaf gibi bir denizde kayığın içinden Pi'nin eğilip denize baktığı bir sahne var ki, güzelliği gözlerime takılı kaldı. Ömür boyu da silinmeyecek. Tayvan asıllı Amerikalı film yönetmeni Ang Lee, insanlara ancak rüyalarında görebilecekleri güzellikte bir masal sunuyor. Bu filmi izlemeyenler, çoluk çocuk ailelerini alıp sinemaya koşsunlar... Film 12 dalda Oscar adayı. Olağanüstü, olağanüstü...
***
Bir de duygu sağnağına tutulacağınız film tavsiye edeceğim sizlere. Oyuncularıyla, anlatımıyla ve özellikle finaliyle. Başrol ve yardımcı rollerdeki oyuncularının tümü Oscar adayı. Bradley Cooper, Jennifer Lawrence, Robert De Niro, Jackie Weawer hepsi, hepsi döktürüyorlar. "Umut Işığı" insanlara resmen ışık saçan, insanların içini umutla ve enerjiyle dolduran bir film. Toplam 8 dalda Oscar adayı oldu. Bazen güldürüyor da ama finalde duygulandırıp ağlatacağı kesin...
Bütçelerinizi ayarlayın, zamanınızı planlayın ve bu filmleri kaçırmayın...
