Pırıl pırıl gençlerin sahne ışığını görünce, Güher ve Süher Pekinel kardeşlerin ne kadar kutsal bir sorumluluk üstlendiğini çok daha iyi anladım.
Sadece benim değil, 'cımbızla seçilmiş' birbirinden yetenekli 9 gencin enstrümanından yükselen ezgiler, salondaki herkesin göğsünü umut, coşku ve gururla kabarttı o gece...
Yurtdışında eğitim gördükleri bir yılda öylesine yol almışlar ki, olağanüstü icraları ve özgüvenleriyle şimdiden 'erken ustalık' döneminde gibiydiler. Henüz mezun olmayışlarına rağmen tarzları ve duruşlarından profesyonellik akıyordu.
Bir kenara yazın, bugün kimsenin ismini bilmediği 9 öğrenci de, kendi alanında dünyanın her köşesinde yankı uyandıracak birer müzik devi haline gelecek. G&S Pekinel piyano ikilisi, yarattıkları projeye boşuna "Dünya Sahnelerinde Genç Yetenekler" adını vermemiş.
Bekleyin... Yeni Fazıl Say'lar, Burçin Büke'ler, Tuncay Yılmaz'lar, Erman İmayhan'lar, Serkan Çağrı'lar çoktan yola çıkmışlar.
***
O yolculuğun nasıl başladığını hatırlıyor musunuz?
İlk adım Pekinel kardeşlerin, 'Harika Çocuklar Yasası'nın 15 yıldır uygulanmayışı yüzünden yurtdışında eğitim imkanı bulamayan gençleri destekleme fikriyle atıldı.
'Onduline Avrasya' ana sponsorluğundaki girişimler sonucunda, konservatuarların piyano, keman, viyolonsel ve klarnet bölümlerindeki üstün yetenekli öğrenciler tek tek seçildi.
Daha sonra o yetenekler, kendi alanlarında en tanınmış pedagog ve müzik hocalarıyla çalışmak üzere değişik ülkelere gönderildiler.
Fazla değil, bir yıllık çalışma döneminin ardından Pekinel'lerle aynı sahneyi paylaşmak üzere Türkiye'ye gelen 9 öğrenci, perşembe gecesi Sabancı Kültür Sarayı'nda üçer-beşer gruplar halinde muhteşem bir konser verdi.
***
Etkinlik öncesinde konuşma yapan Onduline Avrasya'nın CEO'su Burhan Karahan, toplumları kuşa benzeterek, "En yükseğe uçmamız için kanatlarımızın güçlenmesi gerekir. Bu kanatlardan biri bilim, diğeri sanattır. Ünlü piyanistlerimiz Güher ve Süher Pekinel'in gönüllü projesi sayesinde, yurtdışında tanınmış hocalardan eğitim alan gençlerimiz dünya sahnelerinde ülkemizi başarıyla temsil eden birer yıldıza dönüşecektir. Buna katkıda bulunduğumuz için gururluyuz" dedi.
Büyük Türkiye özlemini sadece ekonomiye bağlayan, paranın kokusunu almadıkları hiçbir oluşuma elini uzatmayan iş ve siyaset çevreleri Burhan Bey'e kulak vermeli.
Doğru ve mantıklı bir sanat yatırımının, parayla pulla satın alınmayacak değerler yarattığını o gece keyifle izledik. Bu daha ilk hamle, düşünün ardından yenileri geldiği takdirde uçacağımız zirveyi.
***
Ve siz, genç pırlantalar...
Eren Aydoğan (piyano), Dorukhan Doruk (viyolonsel), Veriko Tchumburidze (keman), Elvin Hoxha (keman), Yunus Tuncalı (piyano), Kıvanç Tire (keman), Yusuf Çelik (viyolonsel), Ege Banaz (klarnet), Yağızcan Keskin (klarnet), eşsiz sunumlarınızla bize hem zevk verdiniz hem de aldığınız desteği ananızın ak sütü gibi hak ettiğinizi gösterdiniz.
Konserin son bölümünde, Pekinel'lerin Mozart ve Lutoslawski yorumları ise gençlerin verdiği tadın üzerine adeta kaymak sürdü.
Hepinizin yolu açık olsun.