• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Kültür Çalıştayı ne değiştirdi? BÜLENT GÜRLÜK

Kültür Çalıştayı ne değiştirdi?

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07 Kasım 2011, 16:21
İzmir'in kültür panoramasına bakıldığında, birçok boşluk ve eksikliğin 'sırıttığını' fark etmemek mümkün mü? Özellikle kentin yaz döneminde hiç sanat üretmeyişi, manzaranın genel çirkinliğinde başı çekmektedir. Ama ne hikmetse Büyükşehir yönetimi, kültür sanat tablomuzdaki çarpıklığı düzeltecek rötuşlar için bir türlü refleks gösteremiyor.
Başkan Aziz Kocaoğlu'nun, İzmir'i 'sanat metropolü' haline getirmeye öncelik verdiğini bildirmesine rağmen, belediyenin tatminkar bir politika izlemedeki hantallığı gün gibi ortada.
O dönemde, 'Büyükşehir aciz kaldı' başlığıyla köşeme taşıdığım Kültür Çalıştayı'nın üzerinden tam 2 yıl geçti. İzmir'de hangi köklü gelişmenin adımları atıldı?
Çalıştay ve alınan kararları geride bıraktığımız süre içinde hissedilir ne değişiklik var?
***
Hala kente sınıf atlatacak bir vizyon geliştiremedik. Ne yeni festivaller, ne sanatı daha geniş kesimlere ve tüm yıla yayacak etkinlikler görebiliyoruz.
Hep soruyorum, nerede bu kentin şehir tiyatrosu, film festivalleri, caz kulüpleri, galerileri, alternatif orkestraları...
Hani, sanat kurumlarının kepenk indirdiği yaz aylarında opera bale, tiyatro, kukla, resim, fotoğraf, piyano ve klasik müzik şenlikleri...
İKSEV'in festivalini saymazsak, tarihi mekanlarımızda insanları medeniyet yolculuğuna çıkaracak konserler neden yapılmaz İzmir'de?
Antik mirasımıza ilgi uyandırmak için, o dönemin tınılarından daha güçlü ve evrensel bir kültür dili kullanmak mümkün mü?
***
Ya sokakta durum nasıl? Meydanlarımızı sosyal bir yaşam ve paylaşım alanına dönüştürecek şekilde sanata yer verebiliyor muyuz?
Avrupa'da her köşe başında sokak müzisyenlerinin ezgileri duyulur. Kukla, pandomim, gezici tiyatrolar, canlı heykeller, modern ve yöresel danslar kente 'ruh' katar.
Sanat, her yerde hayatın coşkulu ve ayrılmaz bir parçasıdır.
Bizdeyse İzmir'in gerdanı sayılan Kordon birbirinin kopyası durumundaki barlara terk edilmiş.
Kültürpark alanı, dünyanın ilgi odağına oturabilecek yatırımlardan uzak, orada bomboş duruyor.
Yazık değil mi?
***
Sonra şapşalca soruyoruz kendimize, "Neden İzmir'e gelen turistler kentte kalmıyor" diye.
Alıştıkları yaşam kültüründen en küçük bir ize rastlamadıkları yerde niçin dursunlar ki...
Oysa bırakın İstanbul'u, hatta Antalya'yı, şu küçücük Bodrum bile turizmde çıtayı yükseltmenin yolunu 4 mevsime yaydığı festivallerde arıyor.
Tarihle sanatın kaynaştığı etkinlikler sayesinde turistik yerlerini dünyaya tanıtıyor.
Türkiye'nin en modern ve üçüncü büyük kenti İzmir'de ise, 3-4 aylık bir yaz dönemi 'kültür kuraklığıyla' geldi geçti. Oyuncu-yönetmen Gürol Tonbul'un, Mavi Sanat Tiyatrosu'yla sahnelediği oyunların dışında 'kentin üretimi' adına yaprak kıpırdamadı.
***
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Yoleri, Yeni Asır'daki röportajında, ''Yöneticiler İzmir'de bir GSF olduğunun bile farkında değil. Keşfedilmeyi bekliyoruz'' diyecek kadar dertli. Çünkü EXPO da dahil tüm sanat politikalarının dışında kaldıklarını, yok sayıldıklarını, düşüncelerinin alınmadığını anlatıyor.
Oysaki birçok ilin arayıp da bulamadığı fısatların odağıdır Güzel Sanatlar Fakültesi. Türkiye'nin en değerli hoca kadrosu ve mezun ettiği sanatçı ordusuyla...
Ama ne yazık ki onların vermeye hazır olduğu her türlü fikir ve destek fakültenin eşiğinde bekletilirken, Büyükşehir'in sanata yön verecek Kültür İşleri Müdürlüğü koltuğu kah doktorların altına sunuluyor, kah hemşirelerin...
Güler misiniz, ağlar mısınız?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.