Dünyanın birçok yerinde verdiği konserler ve çıkardığı albümlerle gerek Batı klasiklerini, gerekse Avrupa cazının eşsiz örneklerini başarıyla yorumlayan piyanist Burçin Büke'nin, tamamı kendi bestelerinden oluşan, farklı müzikal etkilerin buluştuğu 'Gözbebeğim' CD'siyle müthiş bir sıçrama gösterdiğini sizlerle paylaşmıştım.
Sonrasında çevremde dinleyen herkes, sanatçının belli bir müzik kalıbıyla kendini kısıtlamaksızın yüreğindeki sesleri, doğa ve insan sevgisini ezgilere döktüğü 'Gözbebeğim'i çok beğendiğini söylediler.
Zaten bu ilgi, albümün kendi klasmanında en çok satılanlar arasına girmesini sağladı.
***
Burçin Büke'nin, tıpkı dokunuşlarına dökülen müziği gibi sanat yaşamındaki çizgisi de sürekli yenilikler, değişkenlikler ve sürprizlerle yükseliyor.
Yine hatırlayanlarınız olacaktır, sanatın değişik alanlarıyla ortak konseptler yaratan dünya çapındaki piyanistin, daha önce de ünlü ressamımız İsmail Acar'la birbirlerinin üretimlerini tamamlayıcı, destekleyici çalışmaları dikkat çekmişti. Ki resimle müziğin kol kola girdiği bu ortaklık hala sürüyor.
Ama sanatsal başarısını, sahnede müziğine yeni ufuklar açacak ve zenginlik getirecek sürprizlerle taçlandıran Burçin'in son projesi gerçekten hayranlık uyandırıyor.
'Bir yazarla müzisyenin buluşması' kapsamında, romanlarından, televizyondan ve gazetelerden tanıdığımız ünlü yazar Kürşat Başar'ı, artık Burçin'le birlikte saksofonuyla verdiği konserlerinden tanıyoruz.
***
'Başucumda Müzik' romanıyla geniş okur kitlelerini peşinden sürükleyen, televizyondaki kaliteli söyleşi programlarıyla izleyiciyi ekrana kilitleyen Kürşat Başar'ı, bir gün 'müzisyen' kimliğiyle sahnede göreceğiniz aklınıza gelir miydi?
Önceki gece, Burçin Büke'nin son albümü 'Gözbebeğim'deki bestelerini yorumladığı İzmir Sanat'taki konserinde bu birlikteliğin keyfine doyamadık.
Konserin son bölümünde, Büke'nin izleyicilerin arasından sahneye davet ettiği Kürşat Başar, piyanoda Burçin, kontrbasta Volkan Hürsever ve davulda Deniz Dündar'a saksofonuyla katılarak olağanüstü bir ezgi zenginliği sundu.
Özellikle, Yalçın Tura'nın 'Hasretinle Yandı Gönlüm' parçasını Burçin Büke'nin düzenlemesiyle seslendiren grupta Başar'ın saksofon performansı ayakta alkışlandı.
***
Konser öncesinde ve sonrasında uzun uzun sohbet fırsatı bulduğum Kürşat Başar, müzik kariyerini de gazetecilik yaşamındaki hırsı ve çalışkanlığıyla besliyor.
Kendisini basında ve yazarlıkta zirveye taşıyan birikimi, titizliği, hassasiyeti ve disiplinli çalışmasından müzisyenlikte de zerre ödün vermiyor.
Yani sahnede alkışlanmayı, 'ünlü yazar' kimliği üzerinden toplamaya kalkışmadan, saksofonun hakkını vermek için hergün provalara katılıyor.
Burçin ve kendi anlatımından öğrendiğim kadarıyla günlerinin büyük bölümünü çalışarak ya da yaratıcılığını geliştirecek müzik dinletileriyle geçiriyor.
***
Burçin eskiden beri, sanatın her dalından dağarcığına bir şeyler katmanın yorum ve besteciliğine 'vizyon genişliği' sağladığını vurgular.
Bu yüzden kendi mesleğine gömülerek, değişik kaynaklardan gıda almayan sanatçılara benzemez. Yüreği, bilgisi ve ufku dünyaya, doğaya, yeniliklere açıktır. Bu yüzden onu Kürşat Başar'la aynı projelerde buluşturan 'müziğin' tadına, keyfine diyecek yok.