• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bisikletli özgür kız ve Kocaoğlu’nun sözü BÜLENT GÜRLÜK

Bisikletli özgür kız ve Kocaoğlu'nun sözü

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09 Eylül 2013, 18:29
Aracımızın önünde bisikletli bir genç kız ilerliyor. Hızı öyle böyle değil, altındaki bisikletin tekerleri neredeyse yerden kesilecek. Üstelik kulaklarında kulaklık, belli ki yüreğini havalandıracak bir müziğin tınıları, çevirdiği pedalların temposuna eşlik ediyor.
Ne solundan vızır vızır geçen otomobil sürüsüne dikkat ediyor, ne de kavşaklardaki yoğunluğa aldırış ediyor.
Oturduğum yerde diken üzerindeyim. Araçlardan birinin tam ona çarpacağını zannederken otomobil zınk diye durup yol veriyor. Birazdan, bu kez kurtulamayacak diye korkudan gözlerimi kapadığım bir anda yine araçlar stop ediyor, bisikletli kız cumhurbaşkanlığı makam aracının şoförüymüşçesine esip geçiyor.
***
Dünyayı umursamayan bisikletli kızın, kalabalık bir caddede değil de evinin koridorunda yürüyormuşçasına rahatını bozmayışını ağzım açık izliyorum. Bir an bile başını çevirmeye ya da araç altında kalabilirim endişesiyle yavaşlamaya gerek duymuyor. Özgürlüğün kanatları onu oradan oraya bir tüy gibi uçuruyor.
Pes diyorum! Ona bir şey olacak korkusuyla, lunaparktaki radara binmişim gibi oturduğum yerde öyle bir kasılmışım ki, direksiyondaki arkadaşım 'Neyin var senin yahu? Rahatsız mısın, koltuğu yatırmak ister misin' diye soruyor.
***
'Görmüyor musun şu bisikletliyi?' diye hayretle soruyorum. 'Bu ne kayıtsızlık, üzerinden geçecekler diye ödüm patlıyor ama kendisi oralı değil' diyorum.
Arkadaşım gülüyor.
- Önceleri ben de aynı duyguya kapılıyordum, burada yaşadığım için artık alıştım. Sen keyfine bak, kimse o kıza çarpmayı bırak yanına bile yanaşamaz.
Nedenmiş, ne özelliği var onun?
- Altında bisikleti var, daha ne olsun. Kendi yolundan gidiyor, kavşak dönüşlerinde geçiş üstünlüğüne sahip. Trafikte 'öncelikli' senin anlayacağın. Bunu bildiği için de burada bisiklet sürücülerinin zevkine diyecek yok. Herkes haklarına saygı gösterileceğini biliyor.
***
Doğru söylüyor. Caddeler, sokaklar hatta kesişme noktalarında park ve kaldırımların üzerinde bile bisiklet yolları gözüme ilişiyor. Sayıları kimi yerde motorlu araçlarla çekişecek oranda.
Bu sayede daha temiz, çevreci, gürültüsüz ve stressiz bir ulaşım kalitesini yakalamışlar. Sadece kent içinde değil, çevre yollarında, gezi parkurlarında, hatta motorlu araçların giremediği bölgelerde bisikletliler cirit atıyor. Gerektiğinde metroyu, otobüsü, trenleri rahatlıkla kullanabildikleri için 'sele üzerinde dünya turu' kültürünü akıllarına, bedenlerine oturtmuşlar.
***
O yüzden Viyana caddelerindeki o bisikletli kız özgür ve korkusuzca pedal basabiliyor. Ve Avrupa'nın en küçük yerleşimlerinde bile bu alışkanlık değişmiyor...
Her yurtdışı seyahatimden sonra bir 'bisiklet yazısı' yazmayı farz edinmiştim. Dileğim çok sevdiğim bisikletin İzmir'de de özgürlüğünü kazandığı, 'Şeytan arabası' yaftasından kurtulduğu, tüm dünyadaki gibi çağdaşlığın göstergesi sayıldığı bir kent kimliğine kavuşmanın adımlarının atılmasıydı.
Ve şimdi görüyorum ki, İzmirli bisikletçilerin örgütlü mücadelesi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun kendilerine kulak vermesiyle yeni bir döneme girildi.
***
Bisikletçi Şafak İnce'nin Yeni Asır'da gündem yaratan haberlerinin ardından gerçekleşen buluşmada, Aziz Başkan 'Bisiklet dostu kent' anlayışıyla yeni projelere imza atacağına söz verdi...
Öncelikle bisiklet yollarının çağdaş ve uluslararası standartlarda bir ağ oluşturmasının yolu açılacak. Başkan'ın yeşil ışık yakmasıyla, bisikletçiler de kendi görüş ve önerileriyle İzmir'in 'bisikletsever' kimliğini kazanmasının koşullarını sundular. Umarım bir gün, tıpkı Viyana'daki o kız gibi bisikletçilerin özgürce yol aldığı bir kent ulaşımına sahip oluruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.