***
İzmir'in medeniyet tarihindeki 'kültür eğrisi'ni yukarı doğru hareket ettiremeyişimizin nedenini düşündünüz mü hiç? Çünkü en büyük eksikliğimiz, o tarihi, o birikimi günümüze taşıyacak, sosyal ve kültür hayatımızla okyanuslara, kıtalara açılacak 'evrensel' derinliğimiz yok. Hem tarihsel dokumuzu ortaya çıkaracak çabalar hem de kente özgün bir vizyon kazandıracak 'sanatsal' çekimler uyandıramıyoruz.
***
Binlerce yıldır en ileri medeniyetlerin mirasıyla beslenen, demokrasinin kökleştiği İzmir'i kendi Körfezi'ne sıkışıp kalmaktan kurtaracak girişimlerden hiç mi söz edemeyiz? Elbette sığ sulardan yeni ufuklara yelken açmamıza öncülük edenler de var...
Birincisi, uluslararası çapta iki festivale imza atan İzmir Kültür Sanat Eğitim Vakfı Başkanı Filiz Sarper. İkincisi, İzmir'i kendi alanında dünyanın parmakla sayılacak birkaç festivali arasına sokan, Uluslararası Kukla Günleri Direktörü Selçuk Dinçer...
***
Geçtiğimiz hafta 'Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği'nin, İzmir'in tanıtımına emek verenleri ödüllendirdiği törende Filiz Eczacıbaşı Sarper ile Selçuk Dinçer'e de plaketleri takdim edildi.
Türkan Saylan Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte, kentin gelişmesinde, tanınmasında ve güzelleşmesinde üstün hizmetler gösterenler arasında iki festival düzenleyicimizi görmek memnuniyet vericiydi. Öncelikle b
u duyarlılığı gösteren Dernek Yönetimi'ni kutluyor ve teşviklerinin devamını diliyorum.
***
Çünkü; siyasetin, ekonominin, binalar dikmenin ve hatta yol-kanalizasyon işlerinin bile gerisine atılan 'sanat üretimleri', uluslararası itibarımızın basamaklarını döşeyen en önemli kulvardır! Üstelik en az destekle ve en çok meşakkatle...
Hele yaratıcı organizasyonların önüne her tür engelin çıkarıldığı İzmir'de, festival yapmaya kalkışmak çılgınlıktan farksız! Çünkü yerel yönetimler, yazık ki o vizyonu ortaya koyacak kadrolardan yoksun.
***
Bu yüzden 'Uluslararası İzmir' ve 'Avrupa-İzmir Caz' festivallerini kente kazandıran İKSEV Başkanı Filiz Sarper ile 'İzmir Uluslararası Kukla Günleri' Direktörü Selçuk Dinçer'i ne kadar alkışlasak azdır.
Yapılması gereken onları destekleyerek ve emsal göstererek yeni festivallerin önünü açmaktır. Bu kent, sanatı yalnızca belli aylarda soluyacağımız bir kasaba havasından uzaklaşacaksa, bunu ancak 'festivaller şehri'ni yaratarak başarabiliriz. Yeni gelecek ya da yeniden seçilecek belediye yönetimlerine duyurulur!
***
Çünkü; siyasetin, ekonominin, binalar dikmenin ve hatta yol-kanalizasyon işlerinin bile gerisine atılan 'sanat üretimleri', uluslararası itibarımızın basamaklarını döşeyen en önemli kulvardır! Üstelik en az destekle ve en çok meşakkatle...
Hele yaratıcı organizasyonların önüne her tür engelin çıkarıldığı İzmir'de, festival yapmaya kalkışmak çılgınlıktan farksız! Çünkü yerel yönetimler, yazık ki o vizyonu ortaya koyacak kadrolardan yoksun.
***
Bu yüzden 'Uluslararası İzmir' ve 'Avrupa-İzmir Caz' festivallerini kente kazandıran İKSEV Başkanı Filiz Sarper ile 'İzmir Uluslararası Kukla Günleri' Direktörü Selçuk Dinçer'i ne kadar alkışlasak azdır.
Yapılması gereken onları destekleyerek ve emsal göstererek yeni festivallerin önünü açmaktır. Bu kent, sanatı yalnızca belli aylarda soluyacağımız bir kasaba havasından uzaklaşacaksa, bunu ancak 'festivaller şehri'ni yaratarak başarabiliriz. Yeni gelecek ya da yeniden seçilecek belediye yönetimlerine duyurulur!