Prof. Dr. İsmail Özdemir: Bol sıvı alımı ve istirahate rağmen 5 günü geçen nezle ve grip mutlaka kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir
Kısaca "Burun ve sinüs mukozalarının iltihabı" olarak tanımlanabilecek sinüzit, toplumda yaygın görülen hastalıklardan biri. Nezle ve grip gibi virütik hastalıkların bir süre sonra başka mikroorganizmaların da eklenmesiyle sinüzite dönebileceğine dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İsmail Özdemir, "Bu nedenle uzamış nezle ve grip, hastalar açısından uyarıcı olmalı. Beş gün, bir hafta gibi bir sürede istirahat, bol sıvı alımı gibi önlemlere rağmen durum düzelmiyor ve şikayetler devam ediyorsa sinüzitten şüphelenip bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına başvurmakta yarar var" diyor. Özel Ento Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi hekimlerinden Prof. Dr. İsmail Özdemir'le sinüzit ve tedavileri hakkında konuştuk.
-Sinüzitin belirtileri nelerdir?
Sinüzit belirtileri;
* Burun tıkanıklığı,
* Burun akıntısı,
* Baş ağrısı
* Burnun akmadığı durumlarda yüz bölgesinde yoğunlaşan ağrıdır.
Ancak her baş ağrısı sinüzit kaynaklı değildir. Baş ağrısının sinüzit olduğunu düşünebilmek için burun tıkanıklığı ve geniz dediğimiz burnun arkasından boğaza doğru olan bölgede akıntı olması gerekir.
Bu şikayetlere öksürük de eklenebilir. Sinüslerden, burundan ve genizden boğaza akıntı, boğazda bazı rahatsızlıklara neden olabilir. Gırtlak bölgesinde ses telleri etkilenebilir. Farenjit oluşabilir. Durum daha da ilerlerse bronşit gibi akciğerlere doğru gidebilir.
Öksürük aslında vücut savunmasının önemli bir parçasıdır. Mikroplar, toz, duman, zararlı partiküller akciğere gitmesin ve ağır hastalıklara yol açmasın diye vücudun koruyucu bir refleksidir.
-Sinüziti kolaylaştıran nedenler neler?
Sinüziti kolaylaştıran iki önemli çevresel faktör:
Hava kirliliği,
Sigara dumanıdır.
"Sigara içilen ortamda yaşayan ve kreşe giden çocuklarda bu enfeksiyonlar yüzde 50 daha sık görülüyor. O nedenle çocuk hasta gördüğümüzde "Evde sigara içiliyor mu?" diye mutlaka sorguluyoruz. Sigara başka bir odada içilse bile ortamda yaşayan herkesi etkilediğini bildiğimiz için, illa ki içilecekse balkonda içilmesini öneriyoruz"
Bir de kişinin kendisi ile ilgili faktörler var sinüziti kolaylaştıran. Örneğin çocuklarda geniz eti, erişkinlerde burun orta bölgesinin eğrilikleri ve burun tıkanıklığı sinüziti kolaylaştıran durumlardır. Yetişkinlerin sigara içmesi ya da içilen ortamda durması da hastalığı kolaylaştıran faktörler. Bunun yanında sinüsün buruna açılan kanallarının darlığı, en ufak bir nezle veya gripte vücudun atamadığı sıvıların içerde birikmesi ve üzerine bir mikrop eklenmesiyle de sinüzit ortaya çıkar.
-Sinüzit tanısı nasıl konulur?
Hastalar genellikle bir hafta öncesinden üşütme, nezle veya grip gibi bir tablonun başlaması ve durumun geçmeyip artması, dolu dolu burun akıntısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüz ağrısı gibi şikayetlerle doktora başvurur. Hastanın öyküsü ve muayene bulguları net bilgi vermiyorsa ileri tetkikler gerekebilir. Tedavinin operasyon gerektirebileceği düşünülüyorsa da mutlaka bilgisayarlı tomografileri çekilir.
İLAÇ TEDAVİSİ
İlaç tedavisinde, sinüzite yol açan mikroorganizmalara karşı etkili antibiyotikler kullanılır. Son yıllarda anlaşıldı ki, antibiyotik tedavisini biraz uzun sürdürmemiz gerekiyor. 5-7 günlük antibiyotik tedavileri etkili olmuyor ve hastalık nüks edebiliyor ya da müzminleşebiliyor. Bu yüzden sinüzitte bir süredir 10 günlük, 14 günlük tedaviler öneriyoruz.
-10-14 günlük antibiyotik tedavisinin ardından, sonuçların değerlendirilmesi için hastanın kontrole gelmesi gerekiyor mu?
Tabii ki aslında bir tedavi verdiğiniz zaman o tedavinin sonucunu hastayı kontrole çağırarak görmeniz en uygun olanıdır. Hastanın kendini iyi hissettiğini, şikayetlerinin geçtiğini görmek, muayenede de burun içini ve boğazı görüp durumun normale döndüğünü görmek en doğrusudur. Ama bu her zaman mümkün olmayabiliyor.
-İlaçla iyileşme sağlanamayan sinüzit vakalarında ameliyat mı gündeme geliyor?
Bir reçete ile düzelmeyen hastaya, hemen ameliyat önerilmiyor tabii ki. Bir antibiyotik uygun olmadıysa ikinci, üçüncü sırada kullanabileceğimiz başka grup antibiyotikler var. Gerek görülürse bu ilaçlar hastaya reçete edilir, kullanıp yeniden kontrole gelmesi istenir.
Antibiyotik tedavisine hastayı rahatlatacak, burun açıcı ilaçlar da eklenebilir.
Ancak şu uyarıyı da yapmakta fayda var: Burun açıcı spreyleri çocuklarda 3-4 gün, büyüklerde de 5 günden fazla kullandırmıyoruz. Bu ilaçlar uzun süre düzensiz kullanırsa yan etkileri olabiliyor.
"Antibiyotiklerin keşfi öncesinde sinüslerdeki iltihaplar göze, hatta beyne yayılabiliyor ve hastanın hayatını tehdit edebiliyordu. Tedavide antibiyotiklerin yaygın kullanımından sonra bu gibi durumlar oldukça azaldı ama hiç görülmüyor da değil. Bu nedenle sinüzit de diğer pek çok hastalık gibi ihmal edilmemesi gereken bir sorun"
"Hasta başka bazı özel durumlar nedeniyle ağır ilaçlar kullanıyorsa; örneğin organ nakli olmuşsa, kanser nedeniyle kemoterapi, radyoterapi gibi tedaviler alıyorsa bu hastaları daha yakından takip edip, daha yoğun tedaviye almak gerekir. "
AMELİYAT ZAMANI
-Sinüzitin ameliyatla tedavisi ne zaman gündeme geliyor?
Uzun ilaç tedavilerine rağmen hasta sık sinüzit geçiriyor, bu durumdan sosyal hayatı, iş yaşantısı etkileniyorsa, günlük yaşamında yaşam kalitesi bozuluyorsa operasyon gündeme gelir.
Hekim, öncelikle endoskopik muayene ve bilgisayarlı tomografi ile durumu değerlendirir.
Ameliyatta bazen burundaki deviasyonun ve anatomik bozuklukların düzeltilmesi, bazen de çocuklarda geniz etinin alınması gündeme gelebilir.
YANLIŞ ANLAŞILMA VAR!
"Yetişkinlerde sinüslere yönelik endoskopik ameliyatlar son yıllarda oldukça gelişti.
Ancak hastalarda yanlış bazı düşünceler gelişmiş olduğunu görebiliyoruz. Örneğin kişi "Bu ameliyatı olduktan sonra bir daha hiç sinüzit olmayacağım" diye düşünebiliyor. Tabii dünyada böyle bir kavram yok"
Yani sinüzit ameliyatı olduktan sonra bir daha sinüzit olunmayacak diye bir şey yok. Ameliyatta sinüzit olmayı kolaylaştıran durumlar düzeltilmeye, normal anatomiye yaklaştırılmaya çalışılır. Sinüsü tamamen iptal etmiyoruz ki bu zaten çok mantıklı ve tıbbi olmazdı. Bu nedenle hasta yeniden sinüzit olabilir, ama olmayabilir de...
Endoskopik sinüs cerrahisi
Klasik sinüzit ameliyatları geçmişte dikişli ve kanamalı olurdu. Hasta erken dönemde günlük hayatına dönemezdi. Modern endoskopik ameliyatların en önemli avantajlarden biri, burun deliğinden girip bu ameliyatlar yapıldığı için dikiş ve kanama ihtimalinin daha az olması. Böylece hasta erken dönemde evine gidebildiği gibi, erken dönemde de işine dönebiliyor.
Ameliyat lokal veya genel anestezi ile yapılıyor ve hasta, 3 günle 1 hafta arasında işine dönebiliyor. Ameliyat sonrası ağrı yönünden çık sıkıntılı geçmiyor, bazı kişilerde göz altında hafif bir morluk görülebiliyor. Ameliyat sonrası iyileşme döneminde hastalar kuvvetli sümkürmemeleri ve hapşırırken burunlarını kapatmamaları konusunda uyarılıyor.