• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bugünden yanınızdayız dediler FİLİZ İÇKE ÖNAL

"Bugünden yanınızdayız" dediler

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Şubat 2013, 16:38
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ikinci sınıf öğrencileri, iki ay boyunca haftada 2 gün, Alzheimer hastalarını evlerinde ziyaret etti. İki saat süren ziyaretlerde hastaların bakımı ile ilgilenen gençler sayesinde, hasta yakınları da ev dışına çıkıp işlerini halletme imkanı buldu

Alzheimer, 60 yaş sonrasında her 4 kişiden birinde görülebilen ilerleyici bir hastalık. Hayata hepimiz gibi öğrenme süreciyle başlayan hastalar, yaşam boyu öğrendiklerini teker teker unutuyorlar. Basit unutkanlıklarla başlayan bu durum, yemek yemeyi hatta nefes almayı bile unutmaya kadar ilerleyebiliyor. 24 saat çok özenli bir bakım isteyen Alzheimer, hasta yakınları için de maddi manevi yıpratıcı bir süreç anlamına geliyor.
Alzheimer Derneği İzmir Şubesi de, hastalar kadar hasta yakınlarının da desteğe ihtiyaç duyduğunun bilinciyle çeşitli eğitim programları ve projeleri hayata geçiriyor. Bunlardan sonuncusu ise, "Torunu Olur musun?" projesi kapsamında uygulanan "Bugünden yanınızdayız, unutmadık" sloganı ile hayat buldu. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi 13 genç, "Topluma Hizmet Uygulamaları" dersi kapsamında tam iki ay boyunca haftada iki gün, günde iki saat hastaları evlerinde ziyaret etti. Bu ziyaretlerde hastaların bakımı ve sosyal ihtiyaçları ile ilgilenen gençler sayesinde, hasta yakınları da bu "zorlu mesai"lerine küçük bir mola verme imkanı buldu. Kimi bu sürede sağlık kontrolünü yaptırdı, kimi alışverişini yaptı, kimi kısa bir gezme fırsatı buldu.

KUŞAKLAR ARASI DAYANIŞMA

Alzheimer'in hasta yakınlarında ağır bir bakım yükü yarattığını belirten Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Aysel Gürsoy, "Alzheimer hasta yakınlarını da çok yıpratan bir hastalık. Amacımız bu insanlara bir soluk aldırabilmekti. Bu ziyaretler sırasında iki öğrencimiz hasta ile beraber kalıp ona uygun sosyal aktiviteler planladılar. O esnada da hasta yakını kendi özel işleri için evden ayrıldı. Uygulamaya süreklilik kazandırmayı hedefliyoruz. 2012 Avrupa Birliği'nde de Kuşaklararası Dayanışma Yılı ilan edilmişti. Bizim amacımız bu iki enerjiyi buluşturmak. Deneyim ve tecrübe para ile satın alınamayacak bir şey. Ancak bu kişilerle vakit geçirerek bunu kazanabilirsiniz. Bu anlamda öğrencilerimizin de projeden fayda gördüğünü söyleyebilirim" dedi.

DEVAMI GELEBİLİR
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşirelik ABD Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Serap Özel de projenin öğrencilerinin eğitimine çok şey kattığını ifade ederek şunları söyledi: "2. sınıf öğrencilerimizle birlikte yürüttüğümüz Topluma Hizmet Uygulamaları dersini alan 13 arkadaşımız bu projede yer almak istedi. Amacımız Alzheimer hastalarının yakınlarını etkileyen bakım yükü üzerinde durmaktı. Biliyoruz ki toplum giderek yaşlanıyor ve Alzheimer giderek artan sıklıkta görülüyor. Hastalık sadece hastaları etkilemiyor, hasta yakınları ve aileleri de maddi manevi çok etkiliyor. Dolayısıyla bakım yükünün üzerinde durulması gerek diyerek, arkadaşlarımızın da gönüllü olması ile yola çıktık. 6 tane aile belirledik ve haftada iki gün her aileye iki öğrencimiz yaklaşık iki ay boyunca düzenli ev ziyaretlerinde bulundular. Ders kapsamında başlayan bu projeye gönüllü olarak devam etmek isteyen arkadaşlarımız var. Projenin devamı da gelebilir."

"SEVEREK ÇALIŞTIK"
Projede grup başkanı olarak görev alan Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İkinci Sınıf öğrencisi Elif Çetin, "Gerçekten çok iyi insanlar tanıdığımı düşünüyorum. İyi ki bu alanda çalışma yapmışız diyorum. Çünkü bizim açımızdan çok doyum verici bir çalışma oldu. Bu projeyi ders kapsamında olduğu için değil severek isteyerek yaptık. 21 yaşındayız ve biz de bir şeylerin ucundan tutabiliyoruz duygusunu yaşamak çok güzeldi. Hastalar ve yakınlarıyla çok güzel vakit geçirdik. Elimizden geldiğince ailelerin nefes almasını sağladık. Bize çok şey kattı, davamı da gelir diye umuyorum" diyor.

"ÇOK MUTLU OLDUK"

Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İkinci Sınıf öğrencisi Mümin Zekeriya Hacıosman ise "Genç kuşakla yaşlı kuağı bir arada tutabilecek bir projede çalışma imkanı bulduğumuz için çok mutluyuz. Ders kapsamında başladık ama gönüllü olmaya devam edeceğiz. Ailelerimiz çok memnun kaldılar. Onların sosyal yaşantılarına bir parça da olsa geri dönebilmelerini sağladık. Bu hastalık kronik. Yatalaklığa kadar giden bir süreç. Ailelerimiz tekrar dışarı çıkarken hastanın günlük bakımı ile ilgilenmek, hasta yakınına nefes aldırabilmek bizi çok mutlu etti" diyor.
kutu...kutu...

Hasta yakını moral yönünden güçlü olmalı
Alzheimer Derneği İzmir Şubesi Başkanı Dr. Aysel Gürsoy, "Üç gün uyumayan, sürekli bağırıp çağıran, yemek yemeyi reddeden, yalnız çıkamazsın yolunu kaybedersin dediğinizde ille de yalnız çıkmak isteyen annenize babanıza ne yapabilirsiniz? Bunların çözümü maalesef ilaçlarda değil. Uygun davranışları bilmek kadar bakım verenin moral yönünden güçlü olması da çok önemli. Alzheimer hastasına bakım verenlerin işi çok zor. Hastalığın yol açtığı sorunlarla başa çıkabilmek için yaratıcı olması, cesur olması, sabırlı olması gerekiyor. Çünkü bu tedavi ve yaklaşımlar bireysel. Hiçbir hastaya yaptığınızı diğer hastaya yapamazsınız. Asla konfeksiyon değil, birebir provalarla dikiş yapmak gerekiyor. Burada gönüllülük amacıyla yapılan çalışmalarda empati yeteneğimiz de yükselecek ve toplumu oluşturan diğer bireylerin halinden anlama yeteneğimiz gelişecek. Bir parca olsun onların yerine kendimizi koyduğumuzda aslında o evde bir saat bulunmanın bile ne büyük bir destek olduğunu görüyoru" diyor.

Ellerinden tutun

İzmir'de 6-7 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülüyor. Bunlar hekime ulaşmış, ilaç kullanan hastalar. 65 yaşın üzerinde görülme sıklığı yüzde 25. Yani 4 kişiden biri Alzheimer adayı. Yaş ortalaması 73'lere çıktığına göre hem şu an için hem de geleçekte durum vahim görünüyor. İlaç tedavisi kadar önemli olan bakım desteğinin ciddi organizasyonlarla planlanmadığı gelişmekte olan ülkelerde, ailelerin yükü çok daha ciddi boyutlarda artıyor. Hasta yakınları kendi işlerini bırakmak veya eve bakıcı almak zorunda kalıyor. Bu sırada kendi çocuklarına, eşlerine ve özel hayatlarına ayıracak vakit bulamıyor. Dolayısıyla Alzheimer'dan dolayı ruh ve beden sağlığı bozulan ikinci üçüncü kişiler de düşünüldüğünde Alzheimer bir toplum sağlığı sorunu. O nedenle erken tanı ve tedavi kadar yaşam ve bakım planlaması ve bu sorunu yaşayan ailelerein elinden tutulması çok önemli.

Sponsor desteği ile harçlık imkanı
Proje öncesinde öğrencilere bir eğitim semineri verilerek Alzheimer hastalığı, hastanın davranışlarının nelerden kaynaklandığını, "davranış bozukluğu" olarak görülen durumların nedeni, nasıl yaklaşılırsa bununla başa çıkabilecek çözümler üretilebileceği, bir günü bir hasta ile geçirirken ona nasıl yaklaşılması gerektiği anlatıldı. Alzheimer Derneği İzmir Şubesi Başkanı Dr. Aysel Gürsoy, "Alzheimer hastası ile ilgilenmek çok ciddi sorumluluk istiyor. Bilhassa sağlıkla ilgili fakültelerin ailelerin yanında yer almalarını sağlamak istiyoruz. Sponsor desteği ile bu işi sürekli hale getirebilir, hem ailelerimize bir nefes aldırabilir hem de öğrencilerimize de harçlık imkanı yaratabiliriz" diyor.

Alzheimer nedir?
Alzheimer; öncelikle 60 yaş ve üzeri bireyleri etkileyen, geri dönüşü olmayan, ilerleyici bir hastalıktır. Zaman içinde bellek kapasitesi azalan hasta, mantıklı düşünme ve iletişim kurma yeteneğini kaybeder. Hastalık kişilik değişikliği yapar. İleri aşamada hastalar basit günlük işlerini yapamaz hale gelirler. Hastalığın seyri 8-10 yıl sürer.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.