Yeşim Demirali, AK Parti Karşıyaka Seçim İşleri Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti ve "Ben de adayım" dedi.
Yeşim Demirali genç bir avukat.
Niçin aday olduğunu da şöyle açıklıyor:
"Atatürk'ün kadına duyduğu saygıdan yola çıkarak kadınların siyasi alandaki etkinliğinin artmasına duyulan ihtiyaç, kadınların sözde değil özde temsilinin sağlanması ve seslerinin daha fazla duyurulması da herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu amaçla artık taşın altına elimizi koyma zamanının çoktan gelmiş olduğunu düşünmekteyim."
* * *
Yalçın Erdoğan, CHP'nin İzmir'deki ağır toplarından biri.
Yalçın Erdoğan'ın toplumun her kesimi ile bağlantısı var.
En büyük keyfi de Pasaport'ta kurulup nargileyi tüttürmek, akşam seansını da Karşıyaka Hayal'de geçirmek.
Bu özellik ticaret ve iş dünyası için de geçerlidir.
CHP İl Yönetim Kurulu kulislerinin yürütüldüğü şu günlerde bir gazeteci Yalçın Erdoğan'a sordu.
"Sizi göreve çağırdılar mı?"
Kurt siyasetçi:
"Ne çağırması kardeşim..." dedi ve ekledi:
"Benim o tür davetlerele ilgim yok. Arslanlar gibi milletvekili adayıyım..."
* * *
Hamza Dağ genç bir avukat.
3 Şubat 2008'deki kongrede AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı seçildi. 15 Ocak 2011'de de milletvekili adayı olmak için bu görevinden ayrıldı.
Hamza Dağ, evli ve bir çocuk babası. Bu genç siyasetçi niçin aday olduğunu şöyle açıklıyor:
"Yaptığımız her iş talip olduğumuz her makam ülkemizin aydınlık geleceklerinde bizlerin de katkısı olması içindir. Bu nedenle siyaseti uzun bir maraton olarak düşünmekte bulunmuş olduğumuz konumları nihayete giden birer basamak olarak görmekteyiz."
* * *
Sabri Ergül 1995-99 döneminde CHP İzmir milletvekillerinden biriydi. 1999'da İzmir'deki ön seçimde liste başı oldu. Ne var ki, CHP baraj altında kaldı. Bu defa ön seçim yapılsa gene liste başı olacağı kesindi. Listeler merkezde yapıldı. Sabri Ergül son sıraya bile konulmadı.
İşte bu Sabri Ergül, "İnanç, bilgi ve birikimlerimi örgütümüzün ve halkımızın hizmetine daha etkin ve güçlü bir şekilde sunabilmek için, ön çeçim yolu ile belirlenecek olan İzmir milletvekilliğine adayım" diyor.
hayattan
Menderes'te büyük yarış...
Nazım Yurdakul, yakın yıllara kadar İzmir "nakliyatçılar aleminin" iddialı isimlerinden biriydi.
Oda başkanlıklarında bulunmuş, bu meslek dalını zirveye taşımanın da keyfini yaşamıştı.
Bir zaman geldi "Buraya kadar..." dedi ve Nazım Yurdakul kendini bu sektörden emekliye ayırdı.
* * *
Bir süredir doğup büyüdüğü Menderes'te tarım ile uğraşıyor.
Bahçelerinin başında...
İşte bu aşamada Menderes Ziraat Odası seçimleri geldi, çattı.
Bir grup ziraatçı Nazım Yurdakul'un kapısını dayandı.
"Bu işi senden başka yürütecek dostumuz yok" dediler. Gelenler arasında Sancaklı, Çileme, Bulgurca köylüleri de vardı.
Nazım Yurdakul'a rakip olarak Çuleme köyünün eski muhtarı Kenan Gökoğlu ile Sancaklı'dan Kadir Telli var.
Menderes'teki bu ilginç oylama 8 Şubat 2011 günü gerçekleştirilecek.
İzlenmeye değer...
laflama
* "Gaydırı Gupbak Cemilem" sosyeteye duhul etti. "Cemile Hanım" oldu.
* "Ben sana eyyamcı olmazsın" demedim oğul, "Adam olmazsın" dedim.
* Ölüm Allah'ın emri, maganda kurşunu olmasaydı.
* Odalarda ışıksızım, elektrik faturası ödemedim, diye...
* Doktor hanım, size hasta olduğum için kızmayın bana. Hasta hakları var, bu ülkede.
* O sözün yeni versiyonu çıktı... "Her Türk kredi kartı borçlusu olarak doğar."
* Su tesisatçısı olmuşsun abi, akmasa da damlar.
* Tavşan Kız kaç, Çapkın Tazı tut.
* Evet! Makam sevdasındayım. Ama, nihavent makamına tutulmuşum.
İbrahim Ormancı'dan
fıkra
Üç sinek
Celal Sahir Erozan, misafirlikte kağıt oynarken sevinçle ayağa kalktı ve:
"Ben kazandım..." diye bağırdı.
Ev sahibi itiraz etti:
"Yok üstad! Bu oyuna göre, elinizde üç sinek olması lazım. Halbuki iki sineğiniz var..."
Merhum şair taşığı gediğine koydu:
"Bir sinek de getirdiğimiz kahveden çıktı. Oldu mu üç?.."
