Her seçimde olur
Seçim öncelerinde duvarlara asılı afişler önünde köylü ile aday arasında şu konuşmalar geçer:
"Topraksıza toprak, toprağa tapu, ürüne fiat."
"Ne zaman olacak bunlar."
"Her seçimde, her seçimde."
Oylar nereye gider?
1950 seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra, köylü seçmen geri döner.
"Bey pusulamı geri istiyorum."
"Geri verilmez, niçin istiyorsun?"
"Adres yazacağım..."
"Adres yazılır mı be adam?"
"Geçen seçimde adresi yazmadık da oylar başka partiye gitti de..."
Dimitri camiye gitti
46 seçimlerinde oylama yöntemi şöyleydi: Oylar açıkta, herkesin gözü önünde atılıyor, oyların sayımı kapalı yerde, herkesin gözünden ırak yapılıyordu. Onun için bugünkü deyimle, 1946 seçimleri ayıplıdır. Çünkü kapalı yerlerde yapılan oy sayımının içine neler girmez, neler çıkmaz. 1950 seçimlerinde ise oyların atılması gizli yerde olacak, kapalı bir yerde atılacaktı. Sayımı ise açıkta herkesin gözü önünde yapılacaktı. Oyların gizli, kapalı bir hücrede atılması için her seçim sandığında bir hücre bulunması gerekiyordu. Hesaplandı, kitaplandı, kapalı hücreler yaptırmak dünyanın parası idi. Ne yapsın hükümet, oyların okullarda, camilerde kapalı bir yerde atılmasına karar verdi. İstanbul'da Hıristiyanların bol olduğu bir yerde adres soran birine:
"Dimitri mi? Dimitri camiye gitti" demişlerdi.
Camiye gitmişti ama namaz kılmaya değil.
Bu da bir hastalık
Dünya kadar para harcadığı halde, listeye bile giremeyen adaya soruyorlar:
"Durum nasıl?"
"Lanet olsun, bir daha partilerin önünden bile geçmeyeceğim" diyor.
Aradan dört yıl geçiyor, bakıyorlar ki bizimki adaylığa yeniden soyunmuş.
"Ne o diyorlar."
"Ne olsun hastalık..."
Seçim boyası
Erzurum'da seçmenlerin genç adaylara daha çok değer verdikleri haberi yayılmıştı. Saçları ağarmış adaylardan bazıları saçlarını siyaha boyatmışlardı. Seçim sonuçlandı, saçlarını siyaha boyayanlardan çoğu seçimi yitirmişti.
Arkadaşları:
"Bu halin nedir" diye sorduklarında, cevapları:
"Seçim boyası" olmuştu.
Okuma yazma bilirim
Milletvekili olmak için adaylardan diploma istemezler.
Ama okuma yazma bilmesi şarttır. 1957 seçimlerinde Hüriyet Partisi adayına okuma yazma bilmiyor diye itiraz etmişler 55 yaşındaki adayı sınava çekmişler. Kem küm ettikten sonra sınavı zorla verebilmiş, milletvekili olmuştu.
Kendi adını yazdırmış
1965 seçimlerinde AP'nin aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu'na götüren parti temsilcisinden. Diyarbakır listesinde eksik bulunan bir aday için bir ad vermesini istemişler. Temsilci de vakit bulamadığından, tutup listenin en üstüne kendi adını yazdırmıştı.
Seçim sonucu ilan edildiğinde bakmışlar ki temsilci de milletvekili olmuş. Bir şey diyememişler, sineye çekmek zorunda kalmışlar.
Devlet çalgı, siz çengi
Kayseri'nin eskimez adaylarından ünlü biri, ölürken oğullarını yanına çağırır, şöyle der: "Bakın evlatlarım artık ben gidiyorum. Size son sözüm şudur: Devlet çalgı, siz çengi... Hiç sürçmeyin, ayak uydurmaya bakın..."
Ben de okuyamadım
Seçmenlerden biri adaya bir mektup uzattı.
"İhtiyaçlarımız bunda yazılı" dedi.
Aday, baktı baktı, yazıyı okuyamadı.
"Şunu daktiloda, yazsaydın ya..."
"Daktiloda yazacaktım, ama yazıyı ben de okuyamadım."