O, İzmir'de Belediye Başkanı olarak iz bırakmış bir hizmet adamı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan olaylar için ne düşündüğünü sordum.
Burhan Özfaturanın cevaba girişi şöyle oldu:
"Konuyu abartmamak lazım. Serinkanlı olmak lazım."
Ve, ardından ekledi:
"Bizim zamanımızda da denetimler eksik olmadı. Benim dönemimde dört parti vardı. Her partiden temsilci ile çalıştım. Her parti de olayın içinde oldu."
***
Özfatura, olayların deTayları hakkında geniş bilgisi olmadığını vurguluyor ve ardından bir de uyarı geliyor:
"Olayları politize etmek yanlış olur. İncelemeleri Maliye'den, Sayıştay'dan gelen denetçiler gerçekleştiriyor. Operasyonlardan AK Partinin birşeyler kazanması mümkün değil. Onun için bu konada siyasi iktidara sitemde de bulunmamak lazım. Bu aşamada tek arzumuz, yargının hızlı işlemesi. Böylece masum insanların zarar görmemeleri sağlanmış olur."
***
Gündemde "Van Depremi ve sonrası" var...
Özfatura'dan bir değerlendirme:
"Gereçek anlamda denetim sistemini ne zemen gerçekleştireceğiz. Ne zaman kamu binalarının öncelikle yıkılması ayıbına son vereceğiz. Son olayda Doğum Hastanesi'nin çok ağır hasara uğraması bunun en yeni örneğidir. Bu binayı kim yapmaştır? Na zaman her önüne gelenin müteahhitlik yapmasına na zaman mani olacağız. Bu işleri ne zaman bir sisteme bağlayacağız. Ne zaman,rüşvet,kayırma, yolsuzluk,yandaşlık düzenini sona erdirecek, dürürst ihaleler yapacağız?"
Tavukçular arı gibi!
İşte size son rakamlar. 2000 yılında 3 milyon dolar seviyesinde olan yumurta ihracatımız 11 yılda 75 kat artarak, 2011 yılının Ocak - Ekim döneminde 223 milyon dolara çıkardı. Yumurtacılık sektörünün 2011 yılı için ortaya koyduğu 250 milyon dolar hedefi rahatlıkla aşılacak.
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Başkanı Sinan Kızıltan, 2012 yılında döviz kurlarının olumlu katkısı ile 500 milyon dolar ihracat rakamına ulaşmak için çaba göstereceklerini söylüyor ve ekliyor:
"Yoğun üretim artışları nedeniyle oluşan arz fazlası nedeniyle sektör ciddi bir darboğazdan geçti.Ne var ki, sektörümüz ilerleyen aylarda ihracata yoğunlaşarak bu krizi atlattı ve yumurta fiyatları
Olması gereken seviyelere ulaştı.
Sektör kısa sürede ihracatta 1 milyar dolar rakamına ulaşacak" şeklinde konuştu.
hayattan
Celal'e ilginç anma
Celal Yılmaz İzmir Basınının gülüydü. Herkesle dost, herkesle arkadaş. Kötülük onun lugatında yoktu. Gazete ve ajanslarda yaptığı yorucu görevin getirdiği stresi akşamları Bab-ı Ali restorana, Süleyman Bahadır'ın yerine uğrayıp bir iki kadeh parlatarak giderirdi. Kadim dostları, Cemal Soyoğul, Okan Yüksel, Nüvit Tokdemir, Yalçın Küçükdamar, Macit Sefiloğlu ve bendeniz dahil pekçok insan Celal'le birlikte olmanın keyfini çıkarırdı.
***
Celal Yılmaz'ı genç yaşta kaybettik ama arkadaşları onu hiç unutmadı. Her yıl Buca Kaynaklar'daki kabri başında onu anarlar, vefa gösterisi yaparlar. Celal'i anma töreni önceki gün değişik bir biçimde uygulandı. Cemal, Okan, Nüvit, Yalçın, Macit ve Süleyman yine Buca Kabristanındaydı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de oradaydı.
Bab-ı Ali Süleyman bu kez yanında bir büyük rakı da getirmişti. Celal'in anısına kadehler dolduruldu, demlenildi. Okan Yüksel yine bir bahane bulacak ya, Süleyman'a, "Yahu, Celal, Yeni Rakı severdi. Sen ucuz olsun diye başka marka getirmişsin. Rahmetli çok kızacak" diye espriyi patlattı.
Kabristan'da hep üzüntü ve ağıt yakılacak değil ya, böyle değişik anma tabloları da gözleniyor arada sırada.
küpe
Aşk, utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır.
Montaigne
günün fıkrası
Zayıflama dediğin...
Neriman , kocasının çok hastalandığını, bu yüzden zayıfladığını anlatıyordu. Arkadaşı, sordu:
"Sahi, çok mu zayıfladı?"
"Öyle zayıfladı, öyle zayıfladı ki,sorma... Göğsüne bur uçak gemisi dövmesi yahtırmıştı. O uçak gemisi şimdi küçük bir kayığa döndü."