Pahalı işgücü, konut kredi faizlerindeki artış, yükselen demir-çelik fiyatları, doğal olarak konut maliyetlerini sürekli olarak artırıyor.
Bu tablo, dar ve sabit gelirlilerin konut edinme olanaklarını her geçen gün biraz daha sınırlandırıyor.
Bu yetmezmiş gibi, belediyeler yasal dayanağı olmayan keyfi bir uygulamayla, adeta haraç toplama mantığıyla, mevzuat dışı olarak ayrıca da farklı uygulamalarla haraç alıyor.
İşte böyle tasvir edilen manzara karşısında Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan isyan edercesine konuşuyor:
"İki yıl önce Dört Mevsim Konakları projesinde, konut başına 10 bin lira civarında harç ödedik.
Buna karşılık su, yol, kanal ve arıtma tesisi gibi altyapı yatırımlarını kendi öz kaynaklarımızdan yapıyoruz.
Buna rağmen, geri alınması mümkün olmayan yüzde 25'lere varan avanslar ödüyoruz, belediyelere.
Sormak istiyorum.
Belediyeler bu harcı neyin ve hangi hizmetin karşılığında istiyorlar?
Yasal dayanağı olmayan, hukuk dışı, keyfi uygulamadan 'haraç toplama'dan oluşan yük, konut edinmek için canını dişine takan dar ve sabit gelirli kar amaçsız kooperatifleri ve ortaklarını ciddi sıkıntıya sokmaktadır."
* * *
Hüseyin Aslan, belediyeleri bu "haraç uygulamasından" vazgeçiremediklerini anlatıyor, sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvurmak zorunda kaldıklarını vurguluyor.
Hüseyin Aslan'ı dinlemeye devam:
"Bakanlık, başvurumuzu haklı bularak, tüm valiliklere birer genelge gönderip bu haksız uyugulamaya son verilmesini istedi."
Aslan'a sorduk:
"Belediyelerin tepkisi ne oldu?"
Cevap:
"Gelinen noktada belediyelere düşen görev, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kanunlara göre yaptığı uyarıyı dikkate alarak, bu mesnetsiz, haksız uygulamadan vazgeçmektir."
Ve bir de son uyarı:
"Eğer belediyeler, bakanlığın bu uyarısına rağmen yasa dışı uygulamalarına devam ederlerse, ortaklarımız
yasal yollara başvuracaktır."
siyasetten
Muhalefet yok, itiraz var
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler de, kurultayı dikkatle izleyen partililerden biriydi.
Tüm konuşmacıları dikkatle dinliyor, sürekli not alıyor ve değerlendirmelerde bulunuyordu.
Kurultayı izleyen bir başka kişi de, meslektaşımız Vecdi Altay'dı.
Bir gazeteci ve bir siyasetçi bir araya gelir de değerlendirme yapılmaz mı?
Elbette yapılır.
İşte, "CHP'de muhalefet yoktur. Sadece itirazcılar vardır" diyen Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'in Vecdi Altay'a söyledikleri:
"Kurultay aslında pazar günü başlamadı. Günlerdir, yurdun dört yanından gelen delegelerle beraberiz zaten. Tüzükte çok önemli değişiklikler yapıldı. Parti tabanı da, yani delegeler de, bu değişiklikleri kabul etti ve onayladı. Bakınız, CHP'de Bilgi Teknolojileri Merkezi adında bir merkez kuruluyor. Kadın kotası konusunda da bu tüzükle önemli gelişmeler yaşandı. Kota yüzde 33'e çıkartıldı. Kısacası ben bu kurultayı şölen havasında değerlendiriyorum. Çok öğretici konuşmalar yapılıyor. Adete bir ders, bir okul gibi geçti kurultayımız. Kurultaydan birlik ve dayanışma çıktı. Bunu herkes böyle bilmeli. Artık yolumuza devam edeceğiz. Bir şey daha iyi bilinmeli artık, CHP'de parti içi muhalefet yoktur. CHP'de sadece itirazcılar vardır."
kitap
Bu Martı keyif veriyor
Bu, Şekip Tarman'ın Kelaynak, Karabatak, Yalı Çapkını isimli kitaplarından sonra dördüncü kitabı.
Hem şair, hem avukat, hem gazeteci ağabeyimiz Yavuz İsmet Anıl, kendisi gibi hem avukat, hem şair olan
Şekip Tarman'ı şöyle anlatır:
"Şekip Tarman'ın şiirlerinde bir cana yakınlık var. Sanki, kendi düşlerinizi buluyorsunuz. En güzel tarafı, sade ve basit deyimleri, insan zorlanmadan okuyor. Hele o Paris'i ve İstanbul'u yansıtan dizeleri yok mu? Bir sevecenlik hasreti taşıyor."
* * *
"Martı" şiirseverlerin ellerinden bırakamayacakları bir yapıt.
İletişim telefonu şöyle: 0232 4597778
küpe
İyilik yapmak insanlığın en büyük vasfıdır.
Longfellow
günün fıkrası
Cevap böyle...
Genç kız annesine sordu:
"Anne gençken flört etmiş miydin?"
"Evet kızım..."
"Peki hiç hataya düştüğün oldu mu?"
"Evet... Babanla evlendim."