13 Mayıs 2008 tarihinde bu köşede, "Toplantı mekanı ve halk" başlıklı yazımda, Bakanlar Kurulu'nun ve parti gurup toplantılarının Ankara, belediye meclis toplantılarının da neden belediye binası dışında farklı mekanlarda yapılmadığı sormuş ve bu konuda eski belediyeci, meslektaşımız Vecdi Altay'ın görüşlerine yer vermiştim.
Vecdi Altay'ın tespitleri hayli ilginçti.
Meslektaşımız, bu konuda hızını alamadı. Önerilerini birçok yazılı ve görsel medyada da paylaştı.
* * *
Vecdi Altay, 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan 33. CHP Olağan Kurultayı'nda Genel Başkanlığa seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'na ve parti yöneticilerine yazılı olarak sunduğu bir önerisini, 12 Haziran 2011 seçimleri öncesi, Kanal B'de yayınlanan, yapımcılığını Tevfik Kızgınkaya'nın gerçekleştirdiği programda bu kez canlı yayında dile getirdi ve sordu:
"Tüm partilerde olduğu gibi, CHP'de de her salı günü grup toplantısı Ankara'da ve TBMM'de yapılıyor. Klasik, rutin ve sıkıcı hale gelen bu toplantıları CHP, acaba Türkiye'nin diğer illerinde, meydanlarda gerçekleştiremez mi?
Örneğin, bunu Doğu illerinden başlatamaz mı? Toplantı mekanı önemli değil. Kır kahvesinde bile bu toplantılar yapılabilir. Atatürk'ün nerelerde toplantılar yaptığını unutmayalım. Bu uygulama, toplumda yepyeni heyecanları yaratabilir..."
Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıt ilginçti:
"Güzel bir öneri ama grubu ve tüm milletvekillerini taşımak kolay olmuyor. Milletvekili diyelim gelemedi grup toplantısına. TRT3 maalesef parlamento dışında canlı vermiyor..."
Çok ilginçtir, Vecdi Altay'ın bu önerisinden sonra, CHP MYK toplantısı İzmir'de Havagazı Fabrikası'nda gerçekleştirildi.
CHP şimdi de, halka açık ilk grup toplantısını yarın Ankara'da Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştiriyor.
Vecdi Altay'ın belediye anlamındaki önerisini ilk kez, geçen yıl 7 Aralık'ta Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç gerçekleştirdi, meclis toplantısını Fevzipaşa mahallesinde halkla birlikte yaptı.
Sonuç şu: CHP'nin ve belediyelerinin halka açık toplantılarını, İzmirli meslektaşımız Vecdi Altay'ın önerisi ile gerçekleştirdiğini görmek bizi mutlu etti. Hani diyoruz ya, 'İzmir farklıdır, fark yaratır' diye...
* * *
Dört yıl sonra tekrar sordum kendisine, "Ne diyorsun?" diye. Vecdi'nin verdiği yanıt şu oldu:
"Doğru düşüncelerin, üretimlerin ve önerilerin, doğru insanlar tarafından değer görmesi insanı mutlu ediyor. Bu uygulamayı sürdürdüklerinde görecekler ki, halk onları kucaklayacaktır. Aynı Atatürk'ü kucakladığı gibi..."
hayattan
Jilet Mehmet için anlamlı bir gün
Mehmet Kiraz, İzmir'in renkli kişileri arasındadır. Başarılı bir futbol geçmişi vardı, şimdi de yaşı 71'i bulduğu halde veteran atlet olarak başarılara imza atıyor, rekorlar kırıyor, uluslararası alanda şampiyonluklar alıyor. Mehmet Kiraz'a "Jilet" lakabını Beşiktaş'ın eski ünlü futbolcusu Şükrü Gülesin, teknik direktör olarak Karşıyaka'yı çalıştırırken takmış. İdman ve maçlarda rakiplerine tatlı sert girişi ve ikili mücadelelerden çoğu kez başarıyla çıkması nedeniyle, "Mehmet, jilet gibisin maşallah" demiş ve Mehmet'e de lakap takılmış, gitmiş. Karşıyaka'da Burhan, Sümer, Saim, Erol, Cenap, Selçuk, Osman, Özcan, Atilla ve Bulut'lu kadroda forma giyen Mehmet Kiraz, İzmirspor, Mithatpaşa, Mersinli, Kültürspor, Salihli, G. Birliği, Göztepe, İzmir Demirspor, Yeşilova, Samsunspor, Beykoz ve Vefa'da da top koşturdu. Şimdi Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İzmir Şubesi'nde Sosyal İşler Kurul Başkanlığı'nı yürütüyor. TÜFAD İzmir Şubesi, bugün saat 10.00'da Halkapınar Atatürk Stadı Konferans Salonu'nda Mehmet Kiraz adına bir Antrenör Gelişim Semineri düzenliyor. Kiraz'a da bu yakışır...
küpe
Kalemler, elimizde yurdumuzun şerefini, milletimizin refahını koruyan birer kılıçtır.
Telemann
