Giriş Tarihi: 02 Kasım 2012, 19:19
Burhan Özfatura, İzmir'de duayen bir belediye başkanı...
İzmir'i yaşayan ve gözlemleyen bir teknokrat...
Konumuz "Sağlık Turizmi" ve İzmir'in Burhan Abisi'nden bir tespit ve değerlendirme:
"Türkiye, gerçek anlamda varlık içinde yokluk çekmektedir. Mevcut avantaj ve kapasitelerini yeterince değerlendirememektedir.
Sağlık turizmi de, yeterince değerlendiremediğimiz konuların başında gelmektedir. Zira, ne özel sektörün ne de devletin uzun vadeli, tüm tesis ve imkanları devreye sokan kapsamda, bir planı yok."
* * *
Özfatura'ya göre, iktidar özel hastanelere engel olmak için, her yola başvuruyor. Ülkemizde en eski kominist rejimlerden daha fazla kısıtlama var. Özel hastanelerin açılması, doktor ve personel kadrolarının genişletilmesi, yeni teknoloji ürünü makina ve ekipmanların alınması devamlı olarak engelleniyor.
Özfatura devam ediyor:
"Neymiş? Kamu hastaneleri boşalırmış? Gerekli imkanları sağla, boşalmasın. Gücünü, zorba biçimde kullanmaya ne hakkın var? Taksi plakaları gibi fiyatlarla doktor transferleri yapılmakta, ciddi paralar ödenmektedir.
Sen, devlet olarak, SGK'ya kesilen faturaları, kaliteyi, hijyenik ortamı, tıbbi hataları takip et. Yeterince personelin varlığını denetle. Kurum, isterse fazla personel çalıştırsın. Kendi bileceği iştir. Devlet niçin karışmaktadır? Niçin, devamlı olarak yönetmelikler değiştirilmektedir, işler arap saçına döndürülmektedir?"
* * *
Peki ne yapılması gerekmektedir. Burhan Özfatura'ya göre;
* Sağlık, Kültür ve Turizm, Ulaştırma, Dışişleri ile Ekonomi bakanlıkları ile özel sağlık kurumlarının temsilcileri, beraberce ve çok detaylı politikalar üretmelidirler.
* En ciddi rakiplerimiz, Almanya, İsrail ve Kore'dir. Bu ülkelerin icraatları etüd edilmelidir. Bu arada, Fransa'nın SSK'sı haline gelmiş Tunus'un ve Malta'nın da etüd edilmesi gerekmektedir.
* Çok kapsamlı bir tanıtım ve reklam kampanyası gerçekleştirilmelidir.
* Türkiye'deki bütün hava alanlarında ve limanlarda, sağlık turizmi ile ilgili danışma büroları kurulmalıdır.
kentten
Konak Zabıtası ne iş yapar?
Bir okurumdan ilginç bir notaldım. Adı Semih Kuram...
Konak Belediye Zabıtası'nın özellikle Üçyol, Altıntaş, İzmirspor üçgeninde neler yaptığını sorguluyor okurumuz...
Kaldırım işgallerini görmezden gelip, ayaküstü küçük bir şeyler satıp evine ekmek parası götürmeye çalışanlara karşı takınılan tavır. Üçyol'da akşam saatlerinde en az üç araçla ve 10-15 kişilik ekiple oturup çevreye salt korku salmaktan ibaret bir tavır.
Okurun mektubunu birlikte okuyalım:
"Erkin abi, inan böyle bir Çin işkencesi olamaz. Haftanın her günü Üçyol-Bayramyeri arasında kaldırımda yürümeniz hemen hemen olanaksız gibidir. Söğüşçüler, küçük tekel bayilerinin işgalleri, sandviç ve çay ocaklarının mini masalarla oluşturduğu yoğunluk yetmezmiş gibi butiklerin ürün sergileri. Yani akıl almaz bir işgal söz konusu.
Buna marketlerin çıkıntıları ve her gün ürün indirirken yaşanan işgalleri de eklediğinizde tam bir kaos söz konusu...
Konak Belediye Zabıtası, her nedense bu işgale sessiz kalırken, Üçyol'da günün kimi saatleri ve çoğunlukla da akşam saatlerinde salt gösteriş olsun diye yer tutuyorlar. Onlarca seyyar satıcıya sadece gözdağı verip çekiliyorlar. Ve bazen de yıllardır bir çuval ürününü satmak için uğraş veren bir kadının üzerine gidip esnafla karşı karşıya geliyorlar. Bir de Betonyol'a girebilseler ya? Oradaki işgale ne demeli? Halk çözüm istiyor. Kimse kimseyi savunmuyor. Yasaların uygulanmasını, ayrım yapılmamasını bekliyor..."
Bu sesi, İzmir'in gülen yüzü Hakan Tartan mutlaka duyacaktır...
küpe
Zamanı gelmiş bir fikrin karşısına dikilme gücüne hiçbir ordu sahip değildir.
Victor Hugo
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.