Manisa-İzmir arasını ciddi ölçüde kısaltacak, sağlıklı bir hale getirecek bir projedir bu....
Karayolları Genel Müdürlüğü'nce, yap-işlet-devret modeline göre ihaleye çıkartılmış ve tamamlanması için 2 yıl 1 ay 19 gün süre verilmişti.
Sabuncubeli'nde dağlar delinecek ve tünel çıkışında İzmir panaroması göz kamaştırıcı biçimde ortaya çıkacaktı.
Ne var ki, proje üzerinde yapılan değişiiklik, beraberinde bir takım söylentileri de getirdi.
Kahvehane köşelerine kadar düşen bu söylentilere göre, İzmir-Manisa Sabuncubeli projesinde yapılan plan tadilatı çerçevesinde tünel uzunlukları yüzde 50 gibi inanılmaz bir sapmayla 2 bin 800 metreden 4 bin 70 metreye çıkartılmıştı.
Yine bu söylentilere göre; bu hedef sapması yanlış ölçümleme ve yanlış projelendirme sonucu olmuştu.
İşte bu aşamada CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan konuyu Meclis'e getirdi, bir önerge verdi ve sordu:
"İlk keşif bedeliyle ihaleyi alan firmalar bu plan değişikliğinden dolayı haksız kazanç sağlamayacaklar mıdır? İhaleye giren diğer firmalar açısından haksızlık oluşmayacak mıdır?"
Ve ardından, bir soru daha:
"Tünel, yap-işlet-devret modeliyle 150 milyon liraya mal olacakken, plan tadilatı değişikliğiyle maliyette artış olmuş mudur? Oldu ise ne kadardır?"
Soru yağmuru devam ediyor:
"İzmir - Manisa karayolunun 21. kilometresinde inşaatı süren Sabuncubeli Tüneli'nin kazısında ortaya çıkan, olgunlaşmamış kömür özelliği taşıyan ve radyasyon içeren molozların, yasa dışı bir biçimde, doğal koruma alanı (SİT alanı) içersinde yer alan bir orman bölgesine döküldüğü doğru mudur?"
Ve final:
"Projenin iş teslim tarihi olan Eylül 2013'te bitirilmesi mümkün olacak mıdır?"
kentten
Küçük Şeyler'de bahar
Çocuklara 'suflörsüz' bir eğitim vermeyi amaçlayan Bornova Küçük Şeyler Anaokulu öğrencileri, "Bahar"ı karşılamak için kolları sıvadılar. Öğrenciler, öğretmenlerinin gözetiminde beyaz tişörtlerin üzerine rengarenk kumaş boyalarıyla düşlerindeki figürleri işlediler.
Baharın ilk işaretleri olan her yerin yeşillenmesi, ağaçların çiçek açmasına karşın hava koşullarının bir türlü olanak tanımaması nedeniyle bina içlerinden dışarıya çıkamayan öğrenciler özlemlerini bu yolla dile getirdiler. Özellikle hayvan, melek figürleri çizen ve boyayan öğrencilerin özlemlerinin bazılarını da resmettiler. Kimisi bisiklet, kimisi oyuncak figürleri çizen öğrenciler en büyük özlemlerinin güneş açtığında yeşil alanlarda yeni tişörtleriyle alabildiğince koşup oynamak olduğunu vurguladılar. Nedeni sorulduğunda ise, "Dışarıya çıkıp oynayabiliyorduk ama Eskimolar gibi sıkı sıkı giyinip çıkıyorduk. Şimdi daha rahat oynayıp koşturabileceğiz" yanıtını verdiler.
geçmişten
LPG'li araçlar ve uyarılar
Makine Mühendisi ve Enerji Uzmanı Güngör Kaya, trafikte LPG'li araç kullanan otomobil sürücülerine uyarılarda bulunuyor. Kaya, araçlardaki LPG sistemlerinin her 10 bin kilometrede mutlak suretle bakıma alınması gerektiğinin önemine vurgu yaparak dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralıyor:
1- LPG sisteminin elektrik tesisatı kontrol edilmeli, mutlak suretle buharlaştırıcı ve elektrovalf filtreleri temizlenmelidir.
2- Elektrovalf ve buharlaştırıcı tamir takımları değiştirilmeli, ana hortum ve bağlantıları kontrol edilmelidir.
3- Basınç düşürücünün 1. ve 2. kademe basınç değerleri kontrol edilmelidir. Sorun varsa mutlaka giderilmelidir.
4- Aracın LPG tankı yüzde 80'den fazla doldurulmamalıdır. Örneğin 50 litrelik bir tanka 40 litreden fazla gaz alınmamalıdır.
5- Aracında gaz kaçağı olduğundan şüphelenen veya gaz kaçağı olup olmadığını öğrenmek isteyen sürücüler mutlak suretle 'gaz sızdırmazlık' kontrolünü yaptırmalıdır.
Rus hesabı...
Ahmet Vefik Paşa'ya sormuşlar:
"Attığınız her adımda ve yaptığınız her işte başarılı olur musunuz? Bunun sebebini nasıl açıklarsınız?"
Paşa'nın cevabı şöyle olmuş:
"Yapacağım her işi. önceden İstanbul'daki Rus elçisine danışırım. O kendi çıkarına göre, işin nasıl yapılması gerektiğini anlatır. Ben de onun söylediklerinin tam tersini yaparım."
küpe
Tarih denen şey, cinayetlerin ve felaketlerin tablosundan başka bir şey değildir.
Voltaire
fıkra
Viagra
İki arkadaş konuşuyordu:
"Duydun mu, adamın biri viagra sertleşmesinden ölmüş..."
Diğeri:
"Hadi yahu!.. Viagra sertleşmesinden insan ölür mü? Viagrayı yutarken boğazına kaçırmış, nefes borusu sertleşmiş..."
