• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Kadın erkek savaşı

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28 Kasım 2009, 18:29
Bizim grubun CEO'su Serhat Albayrak, Yeni Asır'ın başına Şebnem Bursalı'yı getirdiği vakit beni bir merak duygusu sarmıştı. Yeni Asır ve genç bir Ege'li kadın...
Selefinden farklı ne yapacaktı ki? Selefi de öyle böyle değil, başarılı bir adamdı. Tam bunları düşünürken Şebnem Bursalı ilk bombayı patlatıverdi: "Yeni Asır bundan sonra daha dişi bir gazete olacak! Türkiye'de gazeteler erkekler için çıkıyor ve bu haksızlık."
Önce bu posta koyuştan biraz ürktüm doğrusu. Ama sonraki günler Şebnem Bursalı'nın hem bir kadın olarak hem bir gazeteci olarak hem de bir cemiyet insanı olarak ne denli dengeli biri olduğuna tanık oldum. Yeni Asır bugün dünden daha çok haber gazetesi oldu ve dünden daha çok kadın ve erkek dünyasının müştereklerini gözeten bir gazeteye dönüştü.
***
Bu girişi şunun için yaptım. Bu bayram biraz evde vakit geçirdim ve sahaflardan aldığım 1942 tarihli Yeni Mecmua'nın 1 Ağustos sayısında Peyami Safa'nın bir makalesi gözüme ilişti. Makalesinde kadınla erkeğin arasında ilk insandan beri devam ede gelen savaşı anlatıyor üstat Peyami Safa. Tanıdığı bir baba kızın kendinin de bulunduğu bir ortamda yaptıkları tartışmadan bahsediyor. Şimdi ona kulak verelim:
"- Baba! Sen general değilsin, diplomat değilsin, mebus değilsin, vekil değilsin, neden politika ve harp haberlerine bu kadar düşkünsün?
Babası dedi ki:
- Biz harbe girmedik ama memleketimizin mukadderatı da sıkı sıkıya dünya hadiselerine bağlı. Hem bir vatandaş olarak hem de bir insan olarak bu hadiselere alaka duymaya mecburum. Asıl senin bu lakaydin doğru değildir. Gazetelerde masaldan başka bir şey okumuyorsun.
- Ne yapayım? Gazeteleri erkekler için çıkarıyorlar.
- Gazeteler ne yazsın istiyorsun? Başmakale yerine Arjantin filminin tenkidini mi? Harp tebliğleri yerine Londra'nın, Berlin'in, Roma'nın büyük terzileri her gün resmi tebliğ neşredip modanın son durumunu mu bildirsinler? Ajanslar dünyanın her tarafından hep aşk, nişan, nikah, düğün, boşanma haberleri mi versinler? Sen günlük bir gazete çıkarsaydın nasıl doldururdun?
- Politikadan, muharebeden filan hiç bahsetmezdim, bütün kadınlar kapışırlardı.
- Anladım, fakat gazeteyi ne ile doldururdun?
- Tayyare, tank resimleri yerine şapka, iskarpin modelleri koyardım. Bol bol roman verirdim.
Babası bana döndü.
- "Görüyor musunuz?" dedi.
- Biliyorum, dedim. Münevver kadınların bile çoğu böyle hissederler. Kadının tasarladığı ve arzuladığı dünya bize benzemez. O yalnız güzellik, aşk ve hayat arıyor.
Kız da bana döndü:
- "Fena mı?" dedi. Kadın olmasa dünyada bir tek erkek kalmaz. Çünkü hep birbirinizi öldürürsünüz. Allah'tan biz varız da doğuruyoruz.
- Biz olmasak siz doğurabilir miydiniz?
- Biz olmasak siz dünyaya gelebilir miydiniz?
- Birbirimize muhtaç olduğumuza şüphe yok.
Babası atıldı:
- Şükredin ki erkekler yalnız birbirlerini öldürüyorlar, kadınlara ilişmiyorlar. Ya erkeklerle kadınlar arasında bir harp çıksaydı haliniz nice olurdu?
Kız güldü:
- "Hepimiz teslim olurduk!" dedi.
İşte en doğru lafı şimdi söylemişti. Kadının bütün kudreti ve mizacı teslim olmaktır. Bunun için o uzun boylu mücadeleyi sevmez; bunun için onun iğneden büyük süngüsü, firketeden büyük tüfeği yoktur. Fakat, söz aramızda, bazılarının öyle kirpikleri var ki, süngüden daha derinlere giriyor; öyle bakışları var ki, dosdoğru kalbe vuruyor; öyle güzel ve tehlikeli bir kokuları var ki, zehirli gaz gibi öldürücü bir baş dönmesi veriyor. Onların silahları ve savaş usulleri bambaşka. Onlar belki çabuk teslim oluyor, fakat kaleyi içinden fethediyorlar. Esaretlerinde bile zafer ve hakimiyet var."
***
Peyami Safa bu makalesinde 1940'lı yılların okumuş kadın tipini dünya görüşüyle birlikte tasvir ediyor. Hayat görüldüğü gibi kadının doğasını değil, belki ama dünyaya bakışını değiştiriyor. Bu makaleyi okuyunca düşündüm, ya bizim Genel Yayın Yönetmenimiz Şebnem Bursalı da Peyami Safa'nın makalesinde anlattığı kıza benzer fikirlere sahip olsaydı, bizim Yeni Asır'ın ve yazı işlerinin hali nice olurdu?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.