Beş yaşındaki bir çocuğu CHP genel başkanlığı koltuğuna oturtsaydık, acaba Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu ölümcül hatayı yapar mıydı? İnanın hiç sanmıyorum; zira CHP'nin Meclis yemin törenine katılmaması hata değil, hatadan başka bir şey. CHP kendini imha ediyor adeta. Biraz açalım: Türkiye'de 3 hafta önce seçim olmuş, CHP bu seçimden, kendi durumunu iyi pazarlamamış olsa da, aslında kısmi bir başarı elde etmiş bir parti olarak çıkmış. 12 Haziran seçim sonuçları doğru okunacak olursa, halk CHP'ye önemli görevler vermiştir. En başta yeni anayasa yapımı konusunda belirleyici bir rolü vardır CHP'nin. Tam bu noktada CHP hiç olmayacak bir şey yapıyor ve "Ergenekon sanıkları serbest bırakılmadı" diye, yemin etmekten vazgeçiyorlar. Adları okunuyor, kendileri salonda bulunuyorlar ama "yok" yazılıyorlar. Yapacakları, milletvekilliklerinin tescili için basit ama "olmazsa olmaz" bir ritüeli yerine getirmek.
Ben önce, "CHP yemin edecek ama Meclis komisyonlarını çalıştırmayarak istediklerini alacak" sandım ve bu siyaseti de "akıllıca" buldum. Ama olmayacak şey oldu, CHP yemin etmedi. Bir gün de bir el devreye girdi ve CHP liderinin kafasını ifsat etti. Böyle bir hata nasıl yapılır, hala bir anlam veremiyorum. Gazeteci Mustafa Karaalioğlu, "CHP kendisini odaya kilitledi, anahtarı da Başbakan Erdoğan'a verdi" diye yazmış; olayı en güzel karikatürize eden tanımlama bu bence.
Tam da böyle oldu, CHP ve Kılıçdaroğlu için içinden çıkılmaz bir durum bu. "Yemin edeceğiz" dese, insanlar "daha önce niye etmedin" diyecekler; yemin etmese, başta kendi seçmeni "biz size boşuna mı oy verip oraya gönderdik?" diyecekler. CHP için daha kötüsü, onların tek çıkış yolu Başbakan Erdoğan'ın himmetine muhtaç olmaları.
***
Kılıçdaroğlu bu vahim hatayı daha yolun başında niye yaptı? Birincisi, bence baskı altındaydı. Ergenekon'un üst çatı örgütü durumundaki siyasi kol son kozunu oynuyor ve bunu da CHP üzerinden yapıyor. CHP'yi devreye sokarak siyasi sistemi dinamitlemek istediler. CHP'lilerin cevabını bulmaları gereken soru bu: Kılıçdaroğlu bu pis işe niye girdi? İkincisi, Kılıçdaroğlu aklınca Başbakan Erdoğan'a tuzak kurdu. Hatırlayalım ne demişti Kemal Bey? "Başbakan bu işi halletsin, Meclis'e girelim." Hangi işi? Yani Başbakan hakimlere talimat versin, onlar da Balbay ve Haberal'ı serbest bıraksınlar, CHP'de yemin törenine katılsın. Yazımın başında beş yaşındaki bir çocuk bu hatayı yapar mı diye ondan sordum. Tuzak kurduğu insan hayatı politikanın içinde geçmiş, dahası feleğin çemberinde takla atmış bir usta. Böyle bir gücü ve imkanı olsa dahi, bunu yapar mı? Bilmez mi, Kılıçdaroğlu'nun iki gün sonra, "Bakın, biz, yargı AK Parti'nin yan kuruluşu oldu derken haklı değil miymişiz" diyeceğini?
***
Peki şimdi ne olacak? Açıkça ortaya çıkan tablo şu: Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve CHP'yi sadece Başbakan Erdoğan kurtarabilir. Komik ama bu gerçekten böyle. Peki ama Başbakan Erdoğan kendi kendini imha eden CHP'ye bu iyiliği niye yapsın? Nitekim ilk grup toplantısında CHP için hiç umut verici konuşmadı Başbakan. Gerçi bana göre, CHP'nin Meclis'e girip yemin etmesini sağlamalı Başbakan. Israrla söylüyorum, Meclis'i çalıştırmak ve milletin verdiği mesajlar istikametinde hareket etmek en başta iktidarın sorumluluğudur.
Bu konuya devam edeceğiz.