"Türk milleti büyük millettir" diye bir kalıp cümle var. Bu cümleyi kullananlar çoğu kez hamaset yapmakla eleştirilirler. Bu eleştiriyi yapanlar hepten haksız sayılmaz. Bizim toplumumuzda Türk milletine ait olmanın manevi sorumluluklarının hiçbirini yerine getirmeyen, bırakın inanmayı yaşayışı ile o maneviyatın varlığına düşman olan bir yığın insan yaşar. Bu insanlar sanki ikisi birbirinden ayrılırmış gibi Müslümanlığın karşısına Türklüğü koyarlar. Ruhu olmayan, kabuktan ibaret bir Türkçülük yapar durur bu insanlar. Eğer "Türk milleti büyük millettir" lafına bozulanlar ve eleştirenlerin eleştirileri bu tiplere ise, yerden göğe kadar haklılar.
***
Ancak bir de şöyle bir zümre yaşar bu ülkede. Türklüğün ve Müslümanlığın kokusunun sindiği her şeyden rahatsız olan, içimizde bir beşinci kol ajanı gibi yaşayan, imansız, ruhsuz bir insan tipi. Bizi bu topraklarda var eden ve sonsuza kadar var edecek olan manevi zenginliklerimiz batar bu insanlara. Müslümanlıkla şekillenmiş, ruh kazanmış, misyon edinmiş bir Türklük bilinci onlar için hamasetten öte bir şey değildir. Bir gün Allah korusun bu ülke bir düşman işgaline uğrayacak olsa, ilk kaçacak veya işbirlikçi olacak olan bunlardır. Aslında İslamsız Türklük ahkamı kesenlerle Türk milletinin madde ve mana zenginliklerini her bir fırsatta küçümseyenler aynı tornadan çıkmış, aynı kültürün fidanlığında büyümüş içimizdeki yabancılardır.
***
Bu mevzu aslında Tanzimat'tan beri tartıştığımız mevzudur. Ömer Seyfettin'in "Efruz Bey" tiplemesi biraz da bunları anlatmaz mı? Benim bugün içimizdeki yabancılaşmış tipleri anlatmamın nedeni Ramazan vesilesi ile Türkiye'de yaşanan ve dünyanın hiçbir yerinde kimsenin rastlayamayacağı büyük yardımlaşma, dayanışma ve insanlık örnekleridir. 75 milyonluk bir büyük ülke düşünün, her bir köşesinde insanlar büyük iftar çadırları kurmuş, herkes birbirine insan olduğunu hatırlatan bir lütufkarlıkla davranıyor. Zenginler yardım edecek yoksul arıyor. Bu yüce Müslüman Türk gönlü sadece kendi insanını değil, Afrika'daki açlık çekenleri de düşünüyor. Bu topraklarda müthiş bir manevi festival ve insanlaşma olayı yaşanıyor. İnançlı insanlarımız sadece Allah'a değil, onun emirleri doğrultusunda insanlara olan mükellefiyetlerini de yerine getiriyorlar.
Ramazan manzaraları beni her zaman çok etkiler ancak bu yıl bir başka etkilendim. Ben yeni yüzyılda insanlığı kurtaracak büyük fikirlerin ve hareketlerin kesinlikle bu topraklardan çıkacağına inanıyorum. Ve bir şeyi daha anladım: Müslüman Türk, İslam'ın şerefini ve izzetini yaşar ve kendisine kazandırdıklarından vazgeçmezse, devletimiz bin kere yıkılsa bile bin kere daha güçlüsünü kurarız. Daha önce yıkılan her devletin yerine daha güçlüsünü kurduğumuz gibi.
"Türk milleti büyük millettir" şüphesiz...