BDP'li koca kıçlı karılardan biri PKK'nın katlettiği Siirtli kızların evine başsağlığı ziyareti için gitmiş. Orada bir de konuşma yapmış ve "acı bir kayıp" demiş o masum kızların öldürülmesi için. Doğrusu ben bu işi anlayamıyorum, o cenaze evine, o yüzsüz, o aşağılık caniler nasıl girebiliyor? Buna cenaze sahipleri, o zavallı kızların aileleri nasıl izin veriyorlar? O kızların katilleri o bombayı atan terörist değil ki, asıl katiller, o cenaze evine gidip hala örgüt propagandası yapanlardır. PKK'nın öldürdüğü o zavallı kızların aileleri yapmaları gerekeni yapmamışlar. O BDP'li katiller oraya gelememeliydiler, hele hele bir konuşma yapamamalıydılar. O katillere, o koca kıçlı kadına en güzel cevabı Yeni Şafak Gazetesi vermiş: "Allah Belanızı Versin!" Tebrik ediyorum Yeni Şafak'ı. Bir şey daha: Bu işin nezaketi, zarafeti olmaz. Bu katillere göstereceğimiz tepki onların içine korku ateşi düşürecek kadar korkunç olmalı.
TEBRİKLER URFA
Urfa'da 300 civarında belediye başkanının yer aldığı Tarihi Kentler Birliği toplantısı yapıldı dün. Önemli bir toplantıydı ve gayet güzel başlamıştı. Ancak orada da BDP'li o koca kıçlı kadınlardan birisi vardı. İşte o kadın söz alıyor ve tabi ki toplantıyı sabote ediyor. İşte sözleri: "Bu tür toplantıların Kürdistan'da daha sık yapılması gerekir." Bu sözleri söylüyor ama o salonda bulunanlar öyle kıytırık, korkak adamlar değil, topluca kadını yuhalıyorlar. BDP'li tepkiyi görünce oradan apar topar kaçmış. Bu olay üzerine konuşan Urfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın söyledikleri ise herkese ders niteliğinde: "Burada amaç bu beraberliği bozmaktır. Bu oyuna bizim gelmememiz lazım. O kendi amacına ulaştı. Bizim canımız burada, burayı bölmek isteyen önce hepimizi burada öldürmesi lazım. Onun için bunlara hiç pabuç bırakmayacağız."
GEVEZE BAKANLAR
AK Partili yöneticileri ve bazı kabine üyelerini bazen anlayamıyorum. Hükümet terörle mücadelede yeni bir dönem başlatmış, yeni bir stratejiyi hayata geçirmiş. PKK son on günde 20'ye yakın insanımızı katletmiş, 10 tane kadın öldürmüş. İşte tam bu günlerde Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı çıkıp, "PKK ile müzakere kapısı açık" türünden laflar ediyor. Ya karşımızda kendi hükümetinin yaptığı terörle mücadeleyi hiç anlamamış birisi var, ya bu hükümet bizi kandırıyor. Hayati Yazıcı'yı geçtik, Bülent Arınç gibi bu konularda titiz duayen bir devlet adamımız bile yaptığı çok güzel bir konuşmanın içinde PKK ile görüşülebileceğine dair sözlere yer veriyor. Şu günlerde ne gerek var bu açıklamalara? MİT bu görüşmeleri yaparsa yapar, bunu şu yaşadığımız günlerde ikide birde dile getirmek ne derece doğru? İşte en güzel sözü Yeni Şafak manşetten vermiş: Allah belalarını versin!
