Giriş Tarihi: 21 Haziran 2013, 19:25
Gezi eylemine alkış tutanlar biraz daha sevinsinler bakalım, onlar bu ülkenin bin bir güçlükle oluşturulan istikrarı hasar gördüğü ve ülkenin yeniden çivisi çıktığı zaman ne yapacaklar göreceğiz, nasıl olsa hepimiz aynı gemideyiz ve bundan sonraki hayatımız da bu vatanda geçecek.
Mesela bu dünyada bir ev sahibi olmak için masum bir kuzu gibi banka müdürünün önüne oturan, ev sahibi olacak olmanın heyecanıyla önüne konan bir tomarlık kredi anlaşmasına imzayı atan beyefendi o zaman anlayacak o kredi anlaşmasının içindeki felaketi. En ufak bir kriz anında o büyük umutlarla aldığı evi nasıl koparıp alacaklar elinden.
"Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" diyenlere siyaset dışı bir hatırlatmada bulunuyorum:
Kesin olarak kendi geleceğinize zarar veriyorsunuz.
***
İnsan hafızası hakikaten nisyan ile malul. Yukarıdaki tezimin biraz daha anlaşılmasını sağlamak için yakın geçmişten bir örnek vermek istiyorum.
Geçtiğimiz yıl Başbakan Erdoğan ağır denebilecek bir hastalık geçirdi.
O dönemde Türk iş alemi, en başta da bugünkü Gezi eylemini destekleyenler, paniğe kapıldılar ve sabah akşam Başbakan'ın sağlığına kavuşması için dua ettiler. Bunun basit bir nedeni vardı: Tayyip Erdoğan demek istikrar demekti, siyasi istikrar demekti, dolayısıyla ekonomik istikrar demekti. Bu Tayyip Erdoğan'ın halkla arasındaki mutabakatın bir sonucu.
Şimdi Tayyip Erdoğan'ı elbirliği ile, içerden dışardan geniş bir koalisyonla yıkmaya çalışıyorlar, dünden bugüne Tayyip Erdoğan'ı ikame edecek bir siyasi lider de çıkmadığına göre aslında yıkmaya çalıştıkları şey tam olarak istikrar oluyor. Onun için en saf şekliyle sormak iktiza ediyor: Hadi yabancıları anladık da, siz yerliler, en fazla size lazım olan istikrarı siz niye yıkmaya çalışıyorsunuz?
Hangi kuvvetli irade ve hangi kuvvetli gerekçeler sizi böyle bir eylemin tarafı olmaya ikna etti?
***
Bütün bu olaylar yaşanır ve sonuçta ne olur?
Bana göre yeni Türkiye bu belayı aşar, bu saldırıyı püskürtür. Ancak hasar göreceği de kesindir. Bu hasar da herkesin gündelik hayatına çeşitli biçimlerde yansır.
Önemli olan bu milletin çoğunluğunun oynanan oyunların farkında olması ve demokrasiye sadakatini muhafaza etmesidir.
Bu ülkenin önüne bir gün nasıl olsa sandık gelecek.
O 27 Mayısçıları, 12 Eylülcüleri, 28 Şubatçıları tarihe gömen sandık.
Bu defin işleminden Gezicileri muaf tutacağını mı sanıyorsunuz?
Aldanıyorsunuz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.