Giriş Tarihi: 18 Haziran 2013, 19:57
Kovboy filmlerinde hiç unutamadığım bir sahne vardı: Melon şapkalı üçkağıtçı bir sahte doktor, içinde sıvı olan bir şişeyi insanlara 'her derde deva' diye satıyordu.
Gezi Parkı eylemlerinde yer alanların o sahte doktordan bir farkı yok. Milyonlarca insanı 'Gezi Parkı içindeki ağaçları kestirmemek için eylem yaptıklarına' inandırdılar.
Milyonlarca insanın bu nedenle kendilerine sempati duymasını sağladılar.
Üstelik kendine sanatçı diyen bir zibidinin daha ilk gün 'Mesele Gezi Parkı meselesi değil arkadaş, mesele başka' diye twitler atmasına rağmen, Gezi Parkı'ndaki eyleme neredeyse kutsiyet atfettik.
Orada eylem yapanları tam yirmi gündür bize cennetten gelen melekler gibi takdim ettiler.
Ne zamana kadar? 18 Haziran'a kadar.
***
"Bu çocuklar kendilerinin de fikirlerine değer verilmesini istiyorlar; bu insanlar kendi yaşadıkları çevreyle ilgili karar verilirken kendilerinin de görüşlerinin alınmasını istiyorlar; bu çocuklar ağacı ve yeşili çok seviyorlar" denilen 'o çocuklar' Başbakan tarafından kabul edildi ve bir anlamda Başbakan'a Gezi Parkı'yla ilgili olarak geri adım attırdılar.
Daha başka haddini aşan talepler olmasına rağmen, Başbakan sularına gitti ve ortaya onların da kabul ettiği bir çözüm modeli çıktı.
Buna göre mahkeme kararı beklenecek, mahkeme Hükümet lehine karar verse dahi Hükümet yine de Gezi Parkı işini halkoyuna götürecek.
Bu eylemciler için kesin bir zaferi işaret ediyordu.
Herkesin istediği karar çıkmıştı: Tekrar edelim, göstericiler Hükümet'e geri adım attırmış, Hükümet ise ortalığın sakinleşmesini sağlayacak bir kapı aralamıştı.
Anlaşmaya göre Gezi Parkı hemen boşaltılacaktı.
Fakat gelin görün ki o masum Gezi Parkı çocuklarından, o gökten yeryüzüne 'ağaçları korusunlar' diye gönderilen meleklerden sabaha karşı bir savaş ilanı çıktı.
O ilanı okumak ister misiniz?
"Taksim Gezi Parkı'nda ağaç katliamını durdurmak için başlayan direnişimiz, park sınırlarını aşarak İstanbul halkının ve ardından Türkiye'nin dört bir yanından yurttaşların on bir yıllık AKP İktidarına karşı birikmiş olan öfkesi ile buluştu. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam."
Ne diyor ağaç severler? Gezi Parkı hikaye, hedef AK Parti.
Peki nedir şimdi bu?
***
Ne olduğunu söyleyelim:
1- Gezi Parkı eylemi siyasi tarihimizin en büyük sahtekarlığıdır. Ağaçların arkasına gizlenip insanlarımız kandırılmıştır.
2- Bu eylemin başından itibaren bir tek amacı vardı: Yabancı güçler ve onların iç uzantıları ile işbirliği yapıp Hükümet'i sokakta devirmek.
3- Bu eylem demokrasinin özüne ve sonuçlarına yönelik açık bir saldırıdır.
4- Bu eylemin her tarafı ihanet ve demokrasi düşmanlığı kokuyor. Ülkemize verdiği zarar korkunçtur.
Daha durun, yani başlıyoruz. Bu işin ne menem bir şey olduğu yeni yeni ortaya çıkıyor.
Didik didik edeceğiz bu Gezi Parkı işini.
Bunların ipliklerini pazara çıkarmak boynumuzun borcudur.
O kadar ucuz değil, demokrasiyi sokakta bulmadık biz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.