Bu hafta başında birçok gazetede şu tür haber başlıkları vardı:
Burcu Namlı'yı tarikat mı öldürdü?/ Çırılçıplak intiharın arkasında tarikat mı var?/ İntiharda tarikat iddiası / Çıplak intiharın nedeni tarikat mı sevgili mi?/ Çırılçıplak intiharda tarikat iddiası / Çıplak intiharda şoke eden tarikat iddiası / Yehova Şahitleri Tarikatı'na üye iddiası.
Başlıkların hemen altında şu cümle: Önceki gün Boğaziçi Köprüsü'nden çırılçıplak soyunarak atlayan Burcu Namlı'nın bir tarikata üye olduğu iddia edildi.
35 yaşındaki Burcu Namlı. Boğaziçi Köprüsü'nden çırılçıplak atlayarak intihar etti. Namlı'nın ve annesinin Yehova Şahitleri üyesi olduğu iddia edildi.
*******
Ve Burcu'nun annesi konuştu: "Kızım tarikattan değil, hastalıktan intihar etti."
10 yıldır Yehova Şahidi olan 57 yaşındaki emekli yuva öğretmeni Emine Namlı gözyaşları içinde, "Burcu'yu tarikat mı öldürdü?" haberlerinin, acısını ikiye katladığını ifade etti.
Anne, şunları söyledi: "Ben Yehova Şahidi'yim. Kızım da 2 yıl Yehova Şahidi olarak yaşadı. Ancak kendi isteğiyle ayrıldı. 3.5 yıl önce bir arkadaşını motosiklet kazasında yitirince psikolojisi bozuldu. Son yıllarda ruhsal çöküntü içindeydi. 3 kez intihara teşebbüs etti."
*********
"Boğaz köprüsünde çıplak intihar" ve "Tarikat" sansasyonel habercilik için cazip ifadeler. Ama bir o kadar da sıkıntılı. 1925'te tekkeler kapatıldıktan sonra "tarikat" kelimesi bir kötüleme aracı olarak kullanılır oldu. Olur olmaz birçok harekete "tarikat" yaftası vuruldu. Bu anlayış kısmen de olsa devam ediyor.
Tasavvuf ve tarikat çoğumuzun ilgisini çeken, fakat hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımız konulardır.
Tasavvuf dinde bir olgunlaşma usulüdür. Tasavvufun kurumlaşmış şekline tarikat denir. Kısaca insanların manevi kabiliyetlerini geliştirmek için kurulmuş dini-manevi yol demektir. Kadirilik, Rifailik, Mevlevilik, Bektaşilik, Nakşıbendilik birer tarikattir.
***********
Haberde yer alan "Yehova Şahitleri" Hristiyanlıkta bir anlayış biçimidir. 1870'lerden sonra Amerika'da ortaya çıktı. Kendi sitelerindeki bilgiye göre Hristiyan ve İsa'nın takipçileri olup bir tarikat değillerdir.
Tek tanrıya (Yehova) inanırlar. Hristiyanlıktaki teslis (Allah'ın üçlü şekildeki kabulü) inancını ve bildiğimiz cennet cehennem inanışını benimsemezler. Yehova Şahitleri ulusal yönetimlere bağlılığı kabul etmez, askerlik yapmazlar. Bu yüzden geçmiş yıllarda mahkemelerimizi hayli meşgul ettiler. Bizde 1986'da bir din olarak kabul edildi.
Dünyada 8 milyon kadar Yehova Şahidi olduğu söylenir. Türkiye'de sayıları bin 700 civarındadır. Propagandaya çok önem verirler. Yolda, trafik ışıklarında, sahillerde, kapının önünde karşınıza her an Yehova Şahidi misyonerler çıkabilir.