Keşke imkan olsaydı da; Pazartesi günü Movenpick Otel'in harika terasında bu satırları okuyan herkes olabilseydi.
Birbirinden değerli, birbirinden başarılı ve tuttuğunu koparan, her biri alanında lider tam 60 kadının yaydığı enerjiden ve güçten nasibini almak öyle harikaydı ki.
118 yıllık basının öncü ve lider markası gazeteniz Yeni Asır olarak, 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü'nde, güçlü ve lider kadınları buluşturmayı artık genelekselleştirdik. Her yıl, bir öncekinden daha kalabalık ve daha güçlü kadınları ağırlıyoruz.
Ezilen, şiddet gören kadın, bu ülkenin gerçeği elbette.
Ve, insan olarak, sivil toplum olarak, siyasetçi olarak hepimizin görevi, bu görüntüleri ve örnekleri azaltmak ve elbette yok etmek.
Ama, bir yandan da; Kadınlar Günü'nü sadece bu kriminal örnekleri anarak ve rakamları vererek geçirmemiz doğru değil.
* * *
Biraz önce anlatmaya çalıştığım; her biri alanında lider olan, iş kuran, istihdam yaratan, katma değer yaratan, ekonomiye ve sosyal barışa ciddi katkısı olan kadınları, bu kadınların başarı hikayelerini ve elbette sorunları ve talepleri dile getirmek de gerekiyor.
İşte, başarılarının her birinden birer kitap yazacak kadar hikayeleri olan Ege'nin güçlü kadınlarını buluşturan Yeni Asır, bugün sizinle hem fotoğraf hem de bu lider kadınların çok önemli gördüğüm mesajlarıyla buluşuyor.
Aralarında siyasetçisi, kaymakamı, milli eğitim il müdürü, işkadını, gazete-dergi sahibi ve yöneticisi, modacısı, sanatçısı, sivil toplumun önde gelen isimleri ve Türkiye ve dünya şampiyonu sporcu kadınlarından oluşan 60 kişilik bu fotoğrafa lütfen bu yazıyı okuduktan sonra bir kez daha bakın.
* * *
Bakın ve İzmir'de, Aydın'da, Balıkesir'de, Denizli'de, Manisa'da, Uşak'ta, Çanakkale'de, Muğla'da yani Ege'de yaşadığınız için bir kez daha gurur duyun. Çünkü; bu fotoğraftaki kadınlar sadece bulundukları illerin değil, Ege'nin değil, Türkiye'nin, bölgenin ve hatta dünyanın lider kadınları.
Her birisinin ismi veya şirketi veya yaptıkları dünyaya kafa tutuyor. Ben bu kadınları tanıdığım, onların hikayelerini birebir dinlediğim ve tanık olduğum ve Yeni Asır ve Yeni Asır TV olarak Ege'nin lideri kadınlarıyla ortak projeler yaptığımız için gurur duyuyorum.
İzmir'i ve Ege'yi uçuran, göğsünü kabartan bu kadınlar ve bu fotoğrafın bütün Türkiye'ye vereceği mesajı da çok önemsiyorum.
Ege'nin Amazonları, yarınların da, yarının Türkiye'sinin de garantisidir çünkü...
Bir el de sen ver
Bugün İzmir'de yine harikalar yaratılacak.
Kadın hakları konusundaki duyarlılığın bir başka fotoğrafı da bugün saat 12'de körfezde verilecek. 200'e yakın kadın-erkek, çevre, özürlü, çocuk, soroptomist ve lions kulüplerini aynı çatı altında buluşturan Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güçbirliği Derneği ile 40'dan fazla kadın kuruluşu ve belediyeler bugün kadın-erkek el ele tutuşarak oluşturacakları insan zinciri ile kadın hakları konusunda duyarlı olunmasına bir kez daha dikkat çekecekler.
Saat 11'de Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk anıtına çelenk koyulacak ve ardından 12'de el ele tutuşulacak. Bütün belediye başkanları ve eşlerinin de destek verdiği bu etkinliğin bir başka önemi kadın ve erkeğin yanyana olması.
Haydi İzmir, haydi Ege.
Yukarıdaki fotoğraftan sonra yarın da bir başka ders veren, gurur veren bu fotoğrafı yayınlamak için sabırsızlanıyorum. "Bir el de sen ver ki" gücümüzü herkes görsün.
Kadına şiddet uygulayan korksun, kadın haklarına duyarlılık için bir kez daha farkındalık yaratalım.
Herkesi saat 12'de Cumhuriyet Meydanı'nda bekliyoruz.
Gelmeyeni yok yazacağız, bilesiniz...
Yılın kadını Ümran Menderes
Daha acısı çok taze. Daha çok sevdiği eşini kaybedeli daha bir kaç ay geçti ama bu acısını yüreğine gömdü ve büyük bir insanlık dersi verdi. Merhum Aydın Menderes'in eşi saygıdeğer Ümran Menderes hanımefendiden söz ediyorum. Aydın deyince akla gelen ilk isim olan Menderes soyadına yakışan bir karar alan Ümran Hanım, çok sevdiği eşinden kalan Çakırbeyli Çiftliği'ndeki kendi payını bir ilim yuvasına, kayınpederi demokrasi şehidi Adnan Menderes'in ismini taşıyan üniversiteye bağışlama kararı aldı.
Şimdi bu çiftlik üzerine kurulacak fakülteye çok sevdiği eşi siyaset dehası Aydın Menderes'in ismi verilecek. Çakırbeyli Çiftliği'nde, merhum babası gibi merhum Aydın Menderes'in ismi de sonsuza dek, hem de bir bilim yuvasında yaşayacak.
Önce Aydın olarak, sonra da tüm Türkiye olarak saygıdeğer Ümran Menderes hanımefendiye teşekkür borçluyuz. Tarihiyle, acısı ve tatlısıyla yaşanan tüm anılayrıyla Aydın'a ait olan Çakırbeyli Çiftliği'nin yine Aydın'da böylesine özel bir projede kullanılacak olmasının anlamı çok büyük.
Menderes ailesi, bütün ataları gibi bu toprak parçasına kendi öz yurdu gibi hizmet etti ve sonsuzluğa gittikten sonra da etmeye devam ediyor.
Bu anlamlı karar için Ümran Menderes'i bir kez daha ayakta alkışlıyorum.