Erkeğin evde oturma hakkı üzerine yazdığım yazı facebook üzerinde mini de olsa bir tartışma yarattı. Günümüzde bazı erkekler çalışmıyor, istese de çalışamıyor, iş yok, iş arıyor ama bazıları da çalışmamayı sevmiş evde oturup, bilgisayar oynuyor vs.. Erkeğin de evde oturma hakkı var bence ancak o zaman ev işlerini yapması gerekir mi, diye sorunca gelen yanıtlar genellikle, "Madem hayat ve yaşam ortak, o da evde çalışacak ve de çalışmalı. Evde oturmayıp çalışsa bile erkek ev işlerini yapmalı" şeklindeydi.
"Neden hala kadın ve erkek ayrışması yapmaya çalışılır anlamakta zorlanıyorum. Neden kadının insan olduğunu unutup zorla, farklı yaratıklarmış gibi algılanıyor. Tersini düşünen varsa bence bu tartışılmalı" diyenler çoğunlukta.
İŞLER PAYLAŞILMALI
"Aslında tartışmaya da hiç gerek yok. Biz çalışan kadınlar hayatımızdaki erkeklere tolerans göstermesek, her şeyi ortak kılsak, yaşamın her dilimini onlarla paylaşsak ya da paylaşmaya zorunlu kılsak, biraz daha katı olup o bilince varılmasını sağlayacak kadar yaptırımda bulunsak, her birey yerini ve görevini bilse ne kadın erkek ayrımcılığı oluşur ne de bu tartışma sürer gider... Taraflardan biri diğerinin yükünü aptalca sırtlarsa diğeri de bu geleneği sürdürür gider. Günümüze değin de böyle gelmedi mi..." diyordu bir kadın okurum mesela.
Ama, "Kadın da erkek de önce insan olacak, haddini bilecek... Sorumlulukları neyse herkes eşit şekilde ayırımcılık yapmadan üzerine düşeni yapacak... Yapmalı..." diyen kadınlar da var.
Ona, "Hayır illa erkek para kazanacak kadına bakacak diye bir kural olduğunu düşünmüyorum. Hayat müşterektir. Nasıl kadın iş bulamıyor, 3-4 yıl evde iş bulana kadar bekliyorsa aynı durum erkekler için de geçerlidir. Önemli olan her iki tarafın çalışma azminin hiç bitmemesidir..." cevabını veren de.
EMEK-SERMAYE-ERK
Bir erkek okur farklı bir konuya dikkat çekerek, "Önemli olan kazandıklarını nasıl harcadıkları. İhtiyaçlarınla ihtiraslarını karıştırdılar mı başlarlar patinaj yapmaya. Bir bakmışsın lastikler yanıyor alev alev" derken, bir diğeri, "Ne kimin kime bakacağı, ne nasıl harcayacakları, ne de haddini bilme bildirme olayı, neden emek/sermaye/erk tarafına bakmak istemiyorsunuz, zira ezilmeyip de egemen erk tarafında bulunan kadını nasıl algılayacağız? Neden kadın-erkek diye kısırlaştırıyoruz" dedi ki ben de kendisine yürekten katılıyorum.
Gel gelelim erkeğin evde iş yapmasına karşı olan kadınlar da var! "Erkek para kazanmak zorunda! Bunun izlerini mağara dönemine kadar sürebiliriz, evet günümüzde dev değişimler geçirmiş olabiliriz ancak evde işleri yapan erkek, çalışan kadın birlikteliği öyle ya da böyle mutlaka patlar. Erkek gücün kadın naifliğin ve duygunun detayın taraflarıdır. Mağara döneminin atım avradım silahım deyişinin bugünkü karşılığı paradır ve erkek ev işinde olmaz. Zannetmeyin ki dar kafalı ve eşitlikten uzağım ama doğanın dengesinde bu vardır, roller böyledir. Ne kadar uzaklaşılırsa feminen erkek, erkeksi kadın belirmeye başlar ve önce cinsellikte sonra da yaşamın her alanında uyum kaybolmaya başlar" görüşüne karşı çıkanlar da oldu.
HAYDİ MUTFAĞA
Örneğin ben, "Niye öyle diyorsun? Yorgun argın eve geldiğinde, senden çok önce eve gelen veya evde oturan sevgilin veya kocanın yemek yapmış ve sofrayı hazırlamış olmasını istemez misin? Ben mutfakta yemek yapan erkeği çok seksi buluyorum mesela!" cevabını yazınca bana katılanlar çoğunluktaydı.
Sonuç: "Zaten kadın da dışarıda çalışıyorsa erkek de evde eşine yardımcı olmalı."
Çünkü kadınlar çok şikayetçi bu konuda. Erkek dışarıda çalışmak dışında pek bir şey yapmıyor. Kadın, evin her şeyini, idaresini, çocukları, yönetimini o hallediyor. Öyleyse, haydi erkekler mutfağa! Yani çalışsalar da, evde otursalar da ev işleri yapmaları isteniyor. Benden söylemesi.