Yıl 1959. Mekan, New York'un Uluslararası Havaalanı'nın Cafe Restaurantı. Günlerden Pazar.
Yağmur bardaktan değil, ağzı elekli kazanlardan boşalıyor. Genç ve güzel bir kadın masalardan birinde oturmuş, mektup yazıyor, masada şampanya kokteyli.
Başka bir masada oturan genç yakışıklı bir adam kadından çok etkileniyor, beğeniyor, belki de ilk görüşte aşık oluyor!
19 ÇOCUK ROMANI
Gözünü alamadan bakıyor kadına. Rahatsız edici değil ama bakışları! Kadının anlattığına/yazdığına göre yapışkan, sinirlendirici hiç değil. Tanımadığı bir fotoğrafa bakar gibi bakıyor. Biraz sonra masaya gelip, oturmak için izin istiyor. On dakika sonra uçuş için kalkacağını söylüyor. Bir saate yakın oturuyor masada. Neler konuşuyorlar , ilişkinin seyri nereye gidiyor diye merak ediyorsanız, "Yarısı Roman" adlı kitabın 88. sayfasını okumaya başlayabilirsiniz.
Ben kısaca bilgilendireyim sizi. Kadının adı İsmet Kür. Yazar Pınar Kür ve heykeltıraş Işılar Kür'ün annesi, yazar Halide Nusret Zorlutuna'nın kızkardeşi. Kendisi de yazar; bir çok inceleme, araştırma, şiir, anı, hikaye kitaplarının yanı sıra 19 adet çocuk romanı bulunuyor. Edebiyat öğretmeni aynı zamanda. 1959'larda ABD'de bulunuyor kocası ve kızlarıyla Amerika Bölgesi Kültür Ataşesi olarak. Erkeğin adı ise Jack Warner. Bildiğimiz ünlü Jack Warner. Warner Bros'un sahibi iki kardeşten biri yani.
96 yaşında kaybettiğimiz İsmet Kür, tanıdığım en harika kadınlardan biriydi. Tanışma ve röportaj yapma imkanı bulduğum için ne mutlu bana. Hayat hikayesini anlattığı kitabı çıkmadan önce konuşmuş ve Digitürk/Elmax'ta yayınlanan "Aşka Dair" programım için çekim yapmıştık. Orada anlatmıştı yukarıdaki hikayeyi.
MENDİL OLMAK!
Kadının okuyup çalışması ve para kazanması gerektiğini önemseyen bu kadın, aşka kendini kaptırmaktan korkmuş. Küçük bir kızken annesi ve arkadaşlarının konuşmalarından etkilenmiş zira.
Ne anlama geldiğini bilmese de erkeklerin kadınlardan hep "istifade" etmelerinden söz edilmesine kızmış. Erkeklerin kadınları bir mendil gibi kullanıp atmalarına bozulmuş. Kadınların mendil olmaya değil de atılmalarına bozulmalarına kızmış. O mendil olmayı da kabullenmemiş.
"Bütün kaideler kadınlar için. Hiçbir erkeğe 'hafifmeşrep' yahut küçültücü sözler dediklerini duymadım. Bu müsavatsızlık beni çıldırtıyor. Erkeklerin cinsi arzuları var da kadınların yok mu? Tabiatın verdiği duyguları, neden erkekler istedikleri gibi kullansınlar da kadınlar kullanmasınlar? Tabiatın verdiği hislere farklılık getirmek kimin haddine düşebilir? Ama düşüyor işte. 'Ahlaksız' deyip çıkıyorlar işin içinden. Halbuki ahlaksızlık bambaşka bir şey. Ahlaksız insan, etrafındakilere kötülük yapan, insanlara, cemiyete zarar veren, hırsızlık eden, dedikodu yapan ve asıl 'tembel ve aptal' olandır." diye yazmış günlüğüne 1916 doğumlu İsmet Kür.
Bu muhteşem kadını kaybettik.
Başımız sağ olsun...