"Sezgi bir kadının hazinesidir, bir kehanet aletine, bir cam küreye benzer.
Araştırmacı-yazar Clarissa P.Estes, "Kurtlarla Koşan Kadınlar" adlı kitabında yüzyıllardır anlatılan öykülerden yola çıkarak, bu öykülerin bize ne anlatmak istediğine değiniyor ve erginlenmeden, sezginin ele geçirilmesine, avlanmadan sürüyü bulmaya, kendini korumadan evin yolunu bulmaya kadar pek çok konu hakkında ipuçları veriyor...
"Sezgi bir kadının kişiliğinin hazinesidir. Bir kehanet aletine, bir cam küreye benzer. Her zaman sizinle olan, size meselenin tam olarak ne olduğunu, tam olarak sağa mı, sola mı gitmemiz gerektiğini söyleyen yaşlı bir bilge kadına benzer" diyerek, Kül Kedisi ve Pamuk Prenses karışımı, "Vasalisa" adlı öyküyü analiz ediyor ve sezginin tekrar ele geçirilmesini anlatıyor. Bunun için yerine getirilmesi gereken 9 ödev var. Bu ödevler şunlar:
BİRİNCİ ÖDEV
Fazla iyi annenin ölmesine izin vermek. Masalda anne ölür ve kızına her zaman yanında taşımasını söylediği bir bebek bırakır. Bu bebek, ihtiyacı olduğunda ona yol gösterecektir. Gerçek hayatta ise anneler ölmeden çocuğun hayatından yavaşça çıkmalıdır. Çünkü doğal olgunlaşma sürecinde fazla iyi annenin giderek silikleşmesi, kendi kendimize bakabilmemiz için bizi yalnız bırakması gerekir. Koruyucu anneyle fazla uzun süre birlikte olursak, kişiliğimizi geliştirmenin önünü tıkamış oluruz. Estes'in demek istediği, "Kadının hayatta ulaşmak istediği ve bu yüzden risk alacağı şeylere kendini hazırlaması gerektiği." İçgüdüsel güçlerini de annenin etkisi yavaş yavaş azalırken geliştirebilir.
Kurtları örnek göstererek şunları söyler: "Bir anne kurdun, yavrularını beslerken onlarla birlikte tembellik ederek epey zaman geçirmesi sık gözlenen bir durumdur. Ama günü geldiğinde, yavrularını avlanma ve yiyecek bulma konusunda eğitmeye koyulur ve onlara çoğu zaman dişlerini gösterir, tersler, itaat etmelerini ister, istediklerini yapmazsa itip kakar."
Hikayede de küçük kız annenin ölmesiyle büyür, olgunlaşır.
İKİNCİ ÖDEV
Kaba gölgenin meydana çıkarılması. Hikayede bunlar üvey anne ve kız kardeşlerdir. Küçük kıza kötü davranır, bütün işleri ona yaptırır, dinlenmesine, süslenmesine izin vermezler. Bunlar aslında kişiliğimizin kışkırtıcı ve zalim ögeleridir. Ego tarafından istenmeyen ya da zararsız olarak değerlendirilip karanlığa atılan yönleri temsil eder. Ama bazen kötü unsurlar, olumlu olabilir. "Çünkü bir kadının yetenekleri çoğu zaman karanlığa itilip orada gizlenir ve keşfedilmeyi bekler" diyor Estes.
Hikayede küçük kız günlük işleri yakınmadan yapar. Bunun anlamı şudur: "Yakınmadan boyun eğmek, kahramanlık gibi görünebilir ama baskının daha da artmasına neden olur. Bir bakıma biri fazla iyi, diğeri fazla talepkar olan iki karşıt doğanın arasında çatışmanın doğmasına neden olur. Aşırı uyumlu olmak ile kendisi olmak arasındaki çatışma gibi, bu baskı da iyi bir son getirir. Bu ikisi arasında parçalanan kadın doğru yoldadır ama sonraki adımları da doğru atmak koşuluyla.
Bu ödevler sırasıyla; karanlıkta yolunu bulmak, vahşi cadıyla yüzleşmek, akıl-dışı olana hizmet etmek, bunu şundan ayırmak, gizemleri sormak, dört ayak üstünde durmak, gölgeye yeni bir yol vermek. İlginizi çektiyse, kitap Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı.
