Matematiğin tarihi eski Mezopotamya'daki Mısır ve Yunanistan'da başlıyor. O dönemde matematik, felsefenin bir uzantısı durumunda. Eski Mısır'daki matematik Yunanlı gezginler ve özellikle Herodot'un yazılarıyla öğreniliyor. Bilinen en eski matematik dökümanı da bugün Biritish Museum'da sergilenen din adamı Ahmes'in M.Ö. 1700 yılında yazdığı papirüs. Yazının başlığı "Tüm Karanlık Şeyleri Öğrenme Kılavuzu". İçinde basit aritmetik ve geometri problemlerinin çözümü bulunuyor. Daha sonra ortaya M.Ö. 6 yüzyılda Thales ve Pythagoras yani Pisagor çıkıyor. Onları Platon, Oklid ve Arşimet izliyor. Bugün anladığımız anlamdaki aritmetik ise M.S. 3. yüzyılda Diophantus'un İskenderiye'de yazdığı "Arithmetica" kitabıyla başlıyor.
KADIN MATEMATİKÇİLER
Bu bilgileri Ercan Kumcu'nun "Kadın Matematikçiler" adlı kitabından aldım. Ercan Kumcu bir dönem Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olarak da görev yapmış bir ekonomist, akademisyen. Birçok makalesi, köşe yazısı ve kitapları bulunuyor. Bu kitaplarından biri de 2004 yılında yazdığı "Kadın Matematikçiler". Neden kadın matematikçiler? Bu soruya şu yanıtı veriyor: "Toplumların gelişme sürecinde kadınlar hep ikinci planda kalmışlardır. İkinci planda olup da birinci plandaki rakipleri geçmek özel bir çaba gerektirir. İkinci plandakiler başarılı olarak kabul edileceklerse, en az birinci plandakiler kadar, hatta onlardan çok daha iyi işler yapmak zorundadırlar. Çünkü iyinin ne olduğuna karar verenler de birinci plandakilerdir. Böyle adaletsiz bir yapı içinde, yarışta önlerde koşabilmek, çok büyük kararlılık ve yorucu bir çalışma olmadan mümkün değildir. Kadınlar, erkek rakipleriyle aynı düzeyde kabul edilebilmeleri için yaptıkları işte çok daha iyi olduklarını ispat etmek durumunda bırakılmışlardır. Bu durumun en çarpıcı bir biçimde gözlendiği alanlardan biri matematiktir" diyor.
KADIN ENGELLENMİŞ
Bütün bu sözler toplumdaki kadın-erkek eşitsizliğini gayet güzel açıklıyor alında. İşte bizlerin de bu köşelerde verdiği mücadele hep bu adaletsizliğin ortadan kalkması. Yöneticiler erkek, siyasetçiler erkek. Kadınların rakipleri olmasını istemiyorlar. Onların iyi olup olmadıklarına kendileri karar vermekten de vazgeçmek istemiyorlar ve önlerini tıkamaktan başka seçenek görmüyorlar. Ercan Kumcu bu sözleriyle "Neden matematikçi veya biliminsanı veya mucitler arasında kadınlar yok?" sorusuna da yanıt vermiş oluyor. Diyor ki: "Yüzyıllar boyunca tüm toplumlarda "matematik kadına göre değildir" önyargısı egemen olmuş, erkek işi olarak görülmüştür. Bu nedenle kadının matematik alanında eğitimi gerekli görülmemiş, lüks sayılmış, uygun da bulunmamıştır." Ama işte öyle kadınlar çıkmış ki, erkek rakiplerinden çok daha üstün olduklarını ispatlamışlar. Kumcu'nun kitabında da bu kadınlar yer alıyor. İskenderiyeli Hpatia'dan Kanadalı Evelyn Merle Roden Nelson'a kadar pek çok kadının hikayesinin yer aldığı kitap Remzi Kitabevi tarafından basılmış.