Sokağa çıktılar gördüklerini resmettiler
Lucien Arkas: Modern resmin kurucuları olarak bilinen 1914 Kuşağı sanatçılarının resimlerinin yer aldığı sergide 75’i benim koleksiyonumdan 125 eser var. Sokağa çıkıp da onu resmetme alışkanlığının bize geçişinin resim sanatçıları bunlar
- Cumartesi
- Giriş Tarihi: 13 Nisan 2018 15:59
- Güncelleme Tarihi: 13 Nisan 2018 16:02
NİHAN YARKENT İNCE
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, 17. sergisini açtı. Bu kez 17 ayrı koleksiyondan 125 eserin yer aldığı "Renk, Işık, Titreşim: Türk İzlenimcileri" isimli sergi"yi kaçırmayın. Çünkü bu sergi, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan süreçte manzara, natürmort ve portre başta olmak üzere Türk resim sanatına damgasını vuran Türk İzlenimcileri'ne ışık tutuyor. Arkas Sanat Merkezi'ndeki 17. sergide, 17. kez bir araya geldiğimiz Arkas, "Hedefiniz nedir" sorusuna "İzmir'i sanat şehri yapmak istiyorum" yanıtı veriyor. Üstelik yalnızca resimde değil, İzmir'in her biri tarih kokan ünlü köşklerini de restore eden Arkas, "Bunlar için zaman ve para gerekiyor. Benim de taksimetrem hızla çalışıyor" diyerek bu işlerin devamlılığı için, İzmir'in sanat şehri olması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtiyor. Resmin büyülü dünyasına çıkmak istiyorsanız önce Arkas Sanat Merkezi Danışmanı Müjde Unustası'nın söylediklerine kulak vermelisiniz. Biz de öyle yaptık.
ÜÇ KUŞAK BİR ARADA
Bu sergiyi diğerlerinden ayıran özellik nedir?
Müjde Unustası: Bu serginin ağırlığını 1914 Kuşağı sanatçıları oluşturmakla birlikte, sergide bu kuşağın öncesi ve sonrası sanatçılar da yer alıyor. Serginin üç kuşak sanatçıyı bir araya getirebilmesi, tüm bu sanatçıların doğa tutkusuyla gerçekleştirdikleri manzaralar sayesinde mümkün olabiliyor. Sergide 1914 Kuşağı sanatçılarına öncülük eden Hoca Ali Rıza ve Halil Paşa, asker kökenli ressamlardan Şevket Dağ, Ali Rıza Beyazıt, Mehmet Ali Laga, kuşağa adını veren İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, Feyhaman Duran ve onları takip eden kuşağa ait sanatçılardan Sabiha Rüştü Bozcalı, Melek Celal Sofu, Hamit Görele, Şeref Akdik, Edip Hakkı Köseoğlu'na ait eserler yer alıyor.
Lucien Arkas: Sergide 75'i benim koleksiyonumdan 125 eser var. Sokağa çıkıp da onu resmetme alışkanlığının bize geçişinin resim sanatçıları bunlar.
MODERN RESMİN ÖNCÜLERİ
1914 kuşağının resim sanatındaki önemi nedir?
Lucien Arkas: Bu kuşak Türkiye'de modern resmin kurucuları olarak biliniyor. Resim öğrenimi askeri okullarda başlamıştı. Yavaş yavaş Türkiye'de resim yapma ilkeleri Batı'da olduğu gibi öğretilmeye başlandı.
Bazı askerler okulu bırakarak ressam oldu. 1914 kuşağının da öncüleri bu ressamlardır. Bu kuşak aynı zamanda açık havaya çıkarak gördüklerini resmeden ilk ressamlar.
Müjde Unustası: 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye'de resim sanatına damgasını vuran ve Türk İzlenimcileri olarak da adlandırılan 1914 Kuşağı sanatçıları, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanma sürecinin ve aynı zamanda Batılılaşma hareketlerinin ivme kazandığı Meşrutiyet dönemlerinin tanığı, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin de karşılayıcısı olan bir kuşak.
ROMANTİZM SONRASI
Yani bu kuşak Türkiye'de modern sanatının kurucuları mı?
Lucien Arkas: 1914 Kuşağı sanatçıları, sanatta öznelliği ortaya çıkarmayı hedeflemişti. Bu açıdan bakıldığında bu kuşak, Türkiye'de modern sanatın tam anlamıyla kurucusu ve taşıyıcısı olan ilk kuşaktır.
Müjde Unustası: Özellikle Cumhuriyet dönemiyle birlikte Atatürk ilke ve inkilapları, yapılan devrimler yavaş yavaş tablolara yansıyor. Sosyal hayatın çeşitlenmesi, kadının sosyal hayattaki rolü, daha modern bir kadın imgesi var. Nü'ler başlıyor tabi ki daha önce olmayan. Bu şekilde ciddi bir çeşitlilik giriyor. Bu anlamda modern sanatın Türkiye'de başlangıcı 1914 kuşağı sayesinde demek yanlış olmaz.
1914 yılı Dünya tarihinin en zor dönemi. Birinci Dünya Savaşı ve acılarla dolu bir sürecin başlangıcı. Umudun resimleri böyle mi ortaya çıktı?
Müjde Unustası: Bu, zaten 19'dan 20'ye geçiş enteresan dönem. Romantizim sonrası bir sıkışma var.
Herkeste bir şeyler ortaya koyma isteği var.
Plastik sanatlarda da müzikte de aynı şekilde değişim görüyoruz.
Sanayi devrimine geçişi görüyoruz. Avrupa'da olduğu gibi burada da bir değişim var.
Kaldı ki buradaki insanlar Avrupa'ya gidip eğitim görmüş insanlar. Burada olmayan bir geleneğin temel taşlarını oturtmak istiyorlar. Rahatlık olunca üretim olmuyor açıkçası. Sonrasında yurt gezilerinin yapılması. Bütün Anadolu'yu gezmeleri hepsi birbirini destekleyen şeyler.
Lucien Arkas: Bu kuşağın önemli özelliklerinden biri de resme çeşitlilik getirmesi. Bu dönemde çok farklı konular resmin hikayesinin içerisine girmeye başlıyor. Cumhuriyet dönemiyle birlikte Atatürk ilke ve inkılaplarını, kadının sosyal hayattaki rolü gibi kavramları resimlerde görmeye başlıyoruz.
Bu 17. serginiz ve İzmir'de sergiler birbiri ardına açılıyor, hedefiniz nedir?
Lucien Arkas: Ne kadar çok yer, sergi ve sergi salonu açılırsa o kadar mutlu oluyorum. İzmir'i bir sanat şehri yapabilir miyiz diye bir çalışma başlattık. Çünkü İzmir'e borçluyuz. Bu 17. katalog oldu. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu beni gerçekten mutlu ediyor. 'Bir işe yaradım' diyorum.