Dağlarından yağ ovalarından bal toprağından tarih fışkıran Aydın

Aydın denilince akla şüphesiz dünyaca ünlü tatil beldeleri ve altın sarısı plajları geliyor. Yaz aylarının kavurucu sıcaklarında belki de tatilinizi o plajlarda geçirdiniz. Ama mevsim sonbahardan kışa doğru ilerliyor... Ve kış aylarında bile ılıman iklimiyle bilinen Efeler diyarı kentin plajları dışında gezip görülecek çok yer var...

Uygarlık tarihi boyunca insanlığı şekillendiren birçok medeniyete ev sahipliği de yapan Aydın günümüzde iç ve dış turizmden haklı olarak en büyük pastayı alan illerimizden biri. Bugüne kadar Aydın'ı ziyaret etmediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. Plajları dışında Aydın'da gezilecek antik kentleri ve tarihi mekanları Yeni Asır okuyucuları için derledik. Bu hafta sonu Aydın'ı keşfetmeye ne dersiniz?
TRALLEİS ANTİK KENTİ
Tralleis, Aydın'ın kuzeyinde bulunan Kestane Dağları'nın güney yamacındaki platoda yer alıyor. Argoslular ve Tralleis tarafından Menderes Havzası'nın toprakları üzerinde kurulmuş olan antik kent, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile şehrin en önemli ve en çok ziyaret edilen yerleri arasında. Kent, M.Ö.334'te İskender tarafından alınmasından sonra Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiştir. Tralleis'te bu gün ayakta kalan tek yapı "Üç Gözler" olarak adlandırılan 2. asırda yapılmış olan, antik çağın eğitim, spor ve kültür açısından önde gelen yapılarından olan gymnasiuma ait kalıntıdır. Roma dönemine ait bir hamam, tiyatro, agora, stadium kentin diğer yapılarındandır. Devam eden kazılarla da kentin toprak altında kalmış kısımları ortaya çıkarılmaktadır. Kendinizi adeta zaman tünelinin içindeymiş gibi hissedeceksiniz.
BEŞPARMAK DAĞLARI
Antik adıyla Latmos olarak anılan Beşparmak Dağları, Muğla ve Aydın sınırları içinde konumlanıyor. Milyonlarca yıllık kayaların muhteşem görüntülerinde meydana gelen dağlarda pek çok patika yol bulunuyor. Patika yollardan ilerlediğinizde Yediler Manastırı gibi pek çok Bizans manastırı ve antik kalıntılarla karşılaşıyorsunuz. Beşparmak Dağları hafta sonunda doğa yürüyüşleri için ideal. Asırlık zeytin ağaçları arasında gezinirken geçmişe kısa bir yolculuğa da çıkabilirsiniz.


ARPAZ KALESİ
NAZİLLİ'NİN yaklaşık 15 kilometre güneyinde, Arpaz köyünde bulunur. Arpaz ailesinin konağı olan bina, ilçenin önemli tarihi yapıları arasında gösterilmektedir. Nadide ahşap işçiliği, tavanlarında yer alan çarkıfelek motifleri 19. Yüzyıl mimarisini yansıtır. Konağın erzak dolaplarını ise mutlaka görmenizi öneririz. 19. yüzyıla ait mimari özellikleri içerisinde barındıran yapının en önemli parçalarından birisi 'Arpaz Kalesi'dir'. Kale, bazı yazılı kaynaklarda 'Arpaz Kulesi' olarak yer almaktadır. Kule, Meşrutiyet Dönemi'ne kadar zindan olarak kullanılmıştır.


AHMET ŞEMSİ PAŞA CAMİİ
AYDIN'IN en bilinen camilerinden biridir. Eşsiz mimarisi ile dikkat çeker. Kırmızı Minare Camii olarak da bilinen Ahmet Şemsi Paşa Camii, 1659 yılında Ahmet Şemsi Paşa tarafından yaptırılmış. Tek kubbeli ve tek minareli olan cami, minaresi kırmızı tuğladan yapılmıştır. Görülmesi gereken yerler listenize mutlaka ekleyin.

BAFA GÖLÜ
EGE Bölgesi'nin en büyük gölü olarak bilinen Bafa, Aydın ve Muğla sınırları ile kesişiyor. Bafa Gölü'nün, yaklaşık iki bin yıl önce deniz ola Söke Ovası'nın zaman içinde alüvyonlarla kaplanması sonucu oluştuğu biliniyor. Göl, 1989 yılında Tabiat Parkı olarak kabul edilmiş olup, Heraklia Antik Kenti'ne ve iki adaya da ev sahipliği yapıyor. Bafa gölünde doğal güzelliklerin tadını sandal gezisiyle çıkarın.


ÇİNE VADİSİ
MİTOLOJİK hikayeleri ve dillere destan güzelliği ile bilinen Çine Vadisi, Aydın'a 37 km mesafedeki Çine'de bulunuyor. Yılın dört mevsiminde nefes kesen eşsiz doğal güzelliği ile kendine hayran bırakan vadi, tarihi dokusunun yanında zengin seçenekleriyle kamp yapmak için de elverişli.


KUŞADASI GÜVERCİNADA KALESİ
AYDIN'IN gözde tatil beldesi Kuşadası'nın Hacıfeyzullah mahallesi'nde bulunan Güvercinada Kalesi'nin, Mora İsyanı sırasında denizden gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı savunma amaçlı yapıldığı biliniyor. Heybetli mimarisi ile dikkat çeken kale, günmüzde turizme hizmet ediyor. Doyumsuz Kuşadası manzarasını panoramik olarak seyretmek isterseniz Güvercinada tam aradığınız yer. Harika gün batımını izlemeden sakın dönmeyin. İç mekanlarda dinlenebilir tarihi atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Hafta sonunu Kuşadası'nda geçirmek isteyenler ise her bütçeye uygun konaklama seçenekleriyle zorlanmayacaklar.


APHRODİSİAS ANTİK KENTİ
Karacasu ilçesi, Geyre mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte bir plato üzerinde yer almaktadır. Tarih boyunca, içinde bulunduğu nehir havzasının doğal özelliklerinden beslenmiştir. Tarihi, MÖ 5. bin yıl ortalarına kadar uzanan Aphrodisias, MÖ 6. yüzyılda küçük bir köy görünümünde iken, MÖ 2. yüzyılda Menderes Vadisi'ndeki yoğun şehirleşme döneminde kent devleti (polis) statüsü kazanmıştır. Aphrodisias Antik Kenti, ihtişamlı görüntüsü ve köklü tarihi ile Aydın'ın en dikkat çeken antik kentleri arasında bulunuyor. Mutlaka görün, hayran kalacaksınız.


KURŞUNLU MANASTIRI
DİLEK Yarımadası'nın kuzey yamacında bulunan Kurşunlu Manastırı, yaklaşık 690 metre yükseklikte yer alıyor. Aydın'da görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunan manastır, zengin freskleri ve motifleri ile ziyaretçilerinin dikkatini çekiyor. Manastırda yemekhane, kiler, mutfak, keşiş odaları, revir, şapel (küçük kilise), mezarlık, manastır surları, sur mahzeni ve savunma odaları gibi bölümler mevcut. Şapelin tavanındaki fresklerde İkonaklastik dönemde simgesel ve geometrik motifler ile 9. yüzyılın ikinci yarısında İkonaklastik dönemden sonra dinsel olaylar ya da kişiler betimlenmiştir. Mimari yapısıyla 11 yüzyılda Bizans Dönemi'ne ait olduğu bilinen Kurşunlu Manastırı, Aydın'ın Davutlar beldesine 12 km mesafede bulunuyor.


PRİENE ANTİK KENTİ
SÖKE'NİN 15 km güneybatısına kurulmuş önemli antik kentlerden biridir. 370 m yükseklikte sarp bir kaya üzerine kurulması saldırılara karşı koymada avantaj sağlamıştır. Miletos gibi Ion Birliğinin bir üyesi olduğu kabul edilen Priene hakkındaki ilk bilgilere ise M.Ö. 7. yüzyıl ortalarında antik kaynaklarda rastlanmaktadır. Demeter Tapınağı, Athena Tapınağı, tiyatro, agora, Zeus Tapınağı, bouleuterion, Yukarı Gymnasion, Aşağı Gymnasion, Mısır Tapınağı, Büyük İskender'in evi, Bizans klisesi, nekropol görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. 5 bin kişilik tiyatro M.Ö. 350 yılında inşa edilmiştir.


MİLETOS
MİLETOS'UN geçmişi cilalı taş devrine kadar uzanır. Arkaik dönemde denizcilikle parlamış olan kent, Egedeki suların yükselmesi, Büyük Menderes ağzının çoğu kez değişmesi ve toprakların alüvüyonlarla dolması sonucu Miletos'un Ege Denizi ile irtibatı kesilmiştir. Şu anda denizden bayağı içeride kalan kentin, akılcı düşüncenin, geometrinin, astronominin ve felsefenin temellerinin bu şehirde atıldığı yer olarak da bilinir. Milet ismi ise mitolojik açıdan Apollon ile ilgilidir. Miletus, Apollo ile Minos'un kızı Akakallis'in oğludur. M.Ö. 38 yıllarında ise Roma imparatorlarının özel ilgisiyle özerkliğini elde eden ve İon şehirleri arasında metropol düzeyine ulaşan Miletos çok geniş bir alana inşa edilmiştir.
NADİR UYSAL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.