Türk devlet yatlarının hikayesi tablolarda
- Cumartesi
- Giriş Tarihi: 10 Aralık 2022
Sivil denizcilik tarihine ışık tutan "İki Asırlık Gelenek: Devlet Yatlarımız" sergisi İstanbul Rahmi Koç Müzesi'nde ziyaretçilere açıldı. Koleksiyoner Erdem Cever tarafından hazırlanan sergide, 19'uncu yüzyılın ortasından itibaren Avrupa hanedanlarında moda ve prestij konusu olan yatların Osmanlı'daki etkilerinin izi sürülüyor.
SON YAT SAVARONA
3 Şubat 2023'e kadar görülebilecek sergide, denize ve gemilere tutkusu ile bilinen Abdülaziz'in hükümdarlığı döneminde İngiltere'ye sipariş verilen Talia, İstanbul, İsmail, Fuad ve İzzettin'in yanı sıra Osmanlı'nın aldığı son büyük yat Ertuğrul'un da aralarında bulunduğu 24 yatın aslına uygun tabloları ilk kez sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Cever, "Osmanlı'da Abdülaziz'den önceki dönemlerde hükümdarın kendi hizmetinde yatı yoktu. Gerektiğinde hükümdara tahsis edilen gemiler vardı, bunlar bazen savaş gemileri bazen de Tersane-i Amire'ye ait gemilerdi.
İlk yat özelliklerini taşıyan gemi ise Mısır Hidivi'nin 1862 yılında Abdülaziz'e hediye ettiği, zamanının büyük ve gösterişli yatlarından Sultaniye idi. Bundan sonra denize ve gemilere tutkunluğu ile bilinen Abdülaziz İngiltere'ye peşi sıra birbirinin benzeri beş yat siparişi verdi: Talia, İstanbul, İsmail, Fuad ve İzzettin. Bunlardan rengi beyaz olan İstanbul, Harem'e tahsis edilmişti.
1460 YILLIK GEÇMİŞ
Osmanlı'nın aldığı son büyük yat Ertuğrul'du ve ufak Söğütlü'yle birlikte Cumhuriyet döneminde de devlet yatı olarak hizmet vermişti. Atatürk'e alınan ve hâlâ faal olan Savarona ile artık denizlerimizde iki asra yakın süren bu hoş devir sona ermek üzere" diyor. Sergideki 24 geminin de ayrı bir hikâye taşıdığını vurgulayan Cever, çok sağlam yapılan ve uzun yıllar yaşayan gemiler için "Her gemi yüzen bir şehirdir" benzetmesini yapıyor. Deniz Müzesi'nde sergilenen ve 17'nci yüzyılda Avcı Mehmet'in İstanbul'da kullandığı Kadırga isimli geminin karbon testlerinde 1460 yılından parçalara rastlandığını belirten Cever, "Kadırga muhtemelen 15'inci yüzyılda yani fetihten önce bir Bizans teknesiydi. 1300, 1400'lü yıllardan kalmış olma ihtimali yüksek. Kadırga'nın arkasında padişahın oturduğu bölüm dahi karbon testlerine göre 1495 tarihli" diyor.