Yıldızlar edebiyat dünyasında

Sahnelerden tanıdığımız ünlü oyuncular ya da şarkıcılar farklı yönlerini edebiyatla ortaya çıkarıyor. Kimisi çocuk kitabı  kimisi felsefe, kimisi de sıcacık öykülerle çıkıyor karşımıza... Ünlü isimlerin edebi kişiliklerini keşfetmeniz için küçük bir derleme yaptık. Edebiyat dünyasında boy gösteren diğer ünlülerle tanışmak için D&R'ın rafları ve internet sayfası sizi bekliyor

OSMANLI CADISI TİRNOVA
YAZAR: FERMAN AKGÜL

Ünlü rock grubu Manga'nın solisti Ferman Akgül, 2016 yılında çıkan kitabıyla hayranlarını bu kez sesiyle değil, kalemiyle davet ediyor ruhunun evine. Birbirinden bağımsız; ama aslında hayatın halatlarına bağlı öyküler bunlar. Ferman Akgül, bazı hikâyelerinde Edgar Allen Poe'nun karanlık yollarına sapıyor, kimi öykülerinde ise Reşad Ekrem Koçu gibi tarihin içinden konuşuyor. Şarkı sözü yazarlığında iddialı olan sanatçının hikâyeleri de modern Türk edebiyatına yazılmış birer mektup aslında.
RÜZGAR OLMAK İSTEYEN ÇOCUK
YAZAR: BAŞAK SAYAN

Ünlü oyuncu ve yazar Başak Sayan'dan bir çocuk kitabı... Milo'nun en büyük hayali tıpkı bir rüzgâr gibi uçmak ve dünyanın her yanına gidebilmektir. Ancak Milo'nun bu isteği büyükler ve hatta, belki inanmayacaksınız ama, okuldaki arkadaşları tarafından bile kabul görmez. Olacak iş midir, rüzgâr olup uçmak görülmüş şey midir? Bir gün Milo ormana doğru kısa bir yürüyüşe çıkar. Bu yürüyüşte karşılaştığı kurt, Milo ile konuşmaya başlar ve ona yaşayan her canlının bir hayali olduğunu, herkesin hayallerini gerçekleştirebileceğini söyler! Elbette ki etrafındaki hiç kimse Milo'nun bir kurtla konuşabildiğine de inanmaz. Neye inanacağını şaşıran Milo, şüpheye düştükçe yeni dostları da hayatından bir bir çıkar. Neredeyse hayallerini bile gerçekleştiremeyeceğini düşünür. Oysa etrafında, ona mucizelerin gerçek olabileceğini söyleyen o kadar çok şey vardır ki... Milo, kendisine arkadaşlık eden bir kurt, bir ağaç, bir çiçek ve sincap kardeşler sayesinde büyüklerin her zaman haklı olmadıklarını fark eder. Nasıl mı? İşte onu size Milo gösterecek. Milo'nun başından geçenleri okudukça mucizelerin gerçekleşeceğini siz de göreceksiniz....

ZEFİROS - EBEDİ GENÇLİK RÜZGARI
YAZAR: GÜLRİZ SURURİ

Ünlü tiyatrocu Gülriz Sururi'den hayat hikayesine bir bakış. Sururi kitabı şu sözlerle anlatmış: Hayatıma annesiz bir çocukluk damgasını vurdu; erken geliştim, çok şeyi keşfetme yoluyla öğrenmek durumunda kaldım. Yüzü gülmeyen, mutsuz, umutsuz, mahzun bakışlı bir çocuk... Arkadaşsız büyüdüm. Tiyatrocu bir ailenin çocuğu olmama karşın, tiyatroyla 12 yaşında, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun çocuk bölümünde tanıştım. Orada ilk defa sosyalleşmeye başladım. Artık birlikte şarkılar söyleyip dans ettiğim, rol icabı değişik duyguları paylaştığım arkadaşlarım vardı. Başroller oynadım, alkışlandım ve sonunda güldüm. "Aaa... Meğer dişleri de varmış" dediler. Tiyatro beni bir ana gibi sarıp sarmaladı. Ne sordumsa cevapladı, öğretmekten hiç bıkmadı. Yol gösterdi, seçimde özgür bıraktı, başarınca yüreklendirdi, taçlandırdı, hatalarımın cezasını çektirdi ve bana, beni hayatın her türlü haline hazırlayan oyunlar oynattı.

UÇAN KÖPEK BAAŞA
YAZAR: ANJELİKA AKBAR

Müziğiyle bizi farklı dünyalara taşıyan bir Anjelika Akbar zaten vardı. Şimdi piyanosuyla değil kalemiyle de çocukları, hatta hepimizi farklı dünyalara taşıyan bir Anjelika var karşımızda AnneJelika bakışıyla tüm çocuklara farklı bir pencere açmış. Çocuklarına kendilerinden uzak dursunlar diye, bilgisayar ve televizyon sunan ailelere inat, oturmuş anlamış, anlatmış ve yazmış. Anjelika Akbar'ın hikâyeleri, uzaylı konuğu sevimli gösteren edebiyattaki az örneklerden biridir. Baaşa, sevimli mi sevimli bir kopek... Akbar, ona "ilham perim" diyor... Beyaz renkli Baaşa, Mitolojideki Helikon Dağı'ndan şairlere ilham taşıyan beyaz renkli, kanatlı, uçan at Pegasus'u andırıyor.

KELEBEĞİN HAYAT SIRLARI
YAZAR: NİL KARAİBRAHİMGİL

Kitap, Nil Karaibrahimgil'in'in kelebeklerde keşfettiği hayat sırlarını sunuyor. 17 yaşıma dönseydim, kendime şunları söylerdim: En önemli şey aşk; onu doya doya yaşa! Birkaç kişinin elini sıkı sıkı tut. Onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, dediklerine kulak ver. Başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var? Her gün oku. Her şeyi oku. Ağaç olmak nasıldır? Van Gogh olmak nasıldır? İkinci Dünya Savaşı'na katılmış olmak nasıldır? Öğren. Kendinle sosyalleş. Yoksa unutursun nasıl biri olduğunu. Her gün şükret. Karanlık günler olacak. Düşeceksin de. Yaralar da açılacak. O zamanlarda şunu unutma: Tünel bitecek. Kalkacaksın da. Kabuk da bağlayacaksın. Korkmaktan korkma. Ödün bile kopsun. Sonra kapa gözünü bas karanlığına. Belki biri taş döşemiştir; kim bilir. Böbürlenme. Kibirlenme. Köpürme. Abart. Çoğalt. Parlat. Her gün, bir yazar tarafından hayatının hikâyelendirildiğini düşün ve dinle. Böyle bir kahraman olmak ister miydin? İstiyorsan başarıyorsun. Ne mutlu sana.

NERDE KALMIŞTIK?
YAZAR: HALDUN DORMEN

Altmış yıl boyunca Türk tiyatrosuna damgasını vuran Haldun Dormen Nerde Kalmıştık? kitabında yeni binyılda yaptığı, ürettiği her şeyin bir muhasebesini çıkarıyor. Hepimize ders olacak bir yaşam bilgeliğinin, umudu her daim korumanın, çalışkan ve üretken olmanın sihirli formüllerini esprili, tatlı diliyle anlatıyor... Dolu dolu ama inişli çıkışlı altmış yıl geçirmişim meslek yaşamımda. Geriye bakıp kazandıklarımı kaybettiklerimi düşünüyorum da, kaybettiklerim (maddi bakımdan) kazandıklarımdan hep daha fazla olmuş. Buna rağmen gene de Türkiye'nin en sevilen ve de en sayılan sanatçılarından biri haline gelebilmişim. Bundan daha büyük mutluluk olabilir mi? Yani babamın "Olacaksan en iyisi ol" isteğini aşağı yukarı yerine getirebilmişim. Hâlâ daha gece gündüz türlü türlü teklifler alıyorum. Bunların birçoğunu, tabii ki kabul etmeme olanak yok. Benim gibi bir zırdeli bile böyle bir şeyin altından kalkamaz. Yalnızca severek yapacağıma inandıklarımı kabul etmeye çalışıyorum. Bunlar da kalan ömrüme yeter de artar bile...

FERDA
YAZAR: EBRU CÜNDÜBEYOĞLU

Oyuncu ve sunucu Ebru Cündübeyoğlu, kitabında emekli felsefe hocası Ferda'nın yaşamını anlatıyor. Şile'de tek başına yaşayan, yazdığı fantastik romanlarla edebiyat dünyasında kendine hatırlı bir yer edinen Ferda gitgide yazmakta zorlandığını, soyut düşünme yeteneğini kaybetmeye başladığını fark eder. Yazdıklarının arası iyice açılmaya başlayıp birtakım unutkanlıklar da baş gösterince doktora gitmeye karar verir. Konulan teşhis, hayatının iplerini sıkı sıkı tutmaya alışkın, yaşamını beyniyle yöneten Ferda için tam bir yıkım olur. Alzheimer beynini tamamen ele geçirip bedenini boş bir kabuk haline getirmeden harekete geçmek zorundadır. Canından çok sevdiği kızına yük olmamak Ferda için hayat memat meselesidir artık.

DENİZ'İN DİBİ
YAZAR: DENİZ SEK
İ
Ünlü şarkıcı Deniz Seki'nin cezaevinde kaleme aldığı kitabında, yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen umudunu kaybetmeyen bir Deniz Seki ile karşılaşacaksınız... Zümrüdü Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğacağı günü bekliyor. Geçici bir ayrılık olan bu süreçte yaşadıklarını, kalbinden dökülenleri ve yeni şiirlerini Deniz'in Dibi'nde bizlerle paylaşırken onu düşünen herkese en içten dilekleriyle selam ediyor. "Birlikte olduktan, birbirimize güvendikten sonra hepimiz on kaplan gücündeyiz. İtiraf ediyorum, ben aslında Kızılmaske'yim. Süper kahramanlığı bırakmış değilim. İsteseniz de emekli olamıyorsunuz. Yorucu ama heyecanlı bir iş. Sigortası yok ama ne yapalım. Buradayım diye size yardım edemem sanmayın. Mesela 'Fantom Deniz' diye seslenin, ben gelir bulurum sizi. Belki de bir şarkım koşar imdadınıza..."

BİR ZAMANLAR AĞAÇTIM
YAZAR: FERDİ TAYFUR

Arabesk müziğin ünlü sesi Ferdi Tayfur'un 2013 yılında çıkan kitabı Bir Zamanlar Ağaçtım magazin dünyasının acımasızlığına işaret ediyor. Susmanın gizemi hem olumluluk hem de olumsuzluk barındırabilir. 'İnsanın salt kendine yalan söyleyemeyeceğini' düşündüğümüzde, Bir Zamanlar Ağaçtım anlatısında Ferdi Tayfur'un bu yalansızlığı kimi öfkeyle, kimi hüzünlü bir gülümsemeyle yaşadığını düşünüyoruz. Kendi dünyasıyla doğayı birleştirip, doğru ve yanlışların altını çizerek akan, yüreğe işleyen bir çalışmaya imza attığını söyleyebiliriz. Zamanı yenen sanat her zaman yaşamalı. Çünkü akıp giden zamanı tek durduran gücün sanat olduğu, insanın var oluşundan bu yana duruşuyla kendini kanıtlamıştır. An'lık çıkarların sanal coşkusunu yaşayanlar kaybolup giderken, kötülüğün iyilik karşısındaki zavallılığı, o sıradan diyebileceğimiz insanların adsızlığı sanat aracılığıyla taşınmaktadır yarınlara. Bir Zamanlar Ağaçtım, hepimizin hikâyesi aslında.


NERDE KALMIŞTIK?
YAZAR: HALDUN DORMEN

Altmış yıl boyunca Türk tiyatrosuna damgasını vuran Haldun Dormen Nerde Kalmıştık? kitabında yeni binyılda yaptığı, ürettiği her şeyin bir muhasebesini çıkarıyor. Hepimize ders olacak bir yaşam bilgeliğinin, umudu her daim korumanın, çalışkan ve üretken olmanın sihirli formüllerini esprili, tatlı diliyle anlatıyor... Dolu dolu ama inişli çıkışlı altmış yıl geçirmişim meslek yaşamımda. Geriye bakıp kazandıklarımı kaybettiklerimi düşünüyorum da, kaybettiklerim (maddi bakımdan) kazandıklarımdan hep daha fazla olmuş. Buna rağmen gene de Türkiye'nin en sevilen ve de en sayılan sanatçılarından biri haline gelebilmişim. Bundan daha büyük mutluluk olabilir mi? Yani babamın "Olacaksan en iyisi ol" isteğini aşağı yukarı yerine getirebilmişim. Hâlâ daha gece gündüz türlü türlü teklifler alıyorum. Bunların birçoğunu, tabii ki kabul etmeme olanak yok. Benim gibi bir zırdeli bile böyle bir şeyin altından kalkamaz. Yalnızca severek yapacağıma inandıklarımı kabul etmeye çalışıyorum. Bunlar da kalan ömrüme yeter de artar bile...

ARTIKARANMAYANLAR GEZEGENİ
YAZAR: SEVİNÇ ERBULAK

Ünlü oyuncu Sevinç Erbulak'ın muazzam hayal gücüne duyarlı iç sesini ekleyerek kaleme aldığı Artıkaranmayanlar Gezegeni, okuru fantastik bir gezegende olduğu kadar bizim acımasız dünyamızda da bir gezintiye çıkarıyor. Kaybedilen ve peşlerine düşülmeyen her şeyin
bir araya geldiği bir dünya Artıkaranmayanlar Gezegeni. Burada ne ararsanız, daha doğrusu ne aramazsanız var: Kırık bir tarak, yarısı yanmış bir fotoğraf, kapama tokası olmayan bir tasma, boş bir kutu, taşları düşmüş bir yüzük, oyuncak bir bebeğin sol bacağı... Velhasıl bir zamanlar bütün olan türlü çeşit eşyadan kopan ve unutulan her şey. Hem bir roman hem de birbirinden bağımsız öyküler olarak okunabilecek Artı karanmayanlar Gezegeni, Sevinç Erbulak'ın ikinci kitabı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.