Tarzan’ın anıları 60 yıldır dost elinde

1899'da Kerküklü Türkmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ahmet Bedevi Kurtuluş Savaşına katıldı ve İstiklal madalyası ile ödüllendirildi. Ahmet Bedevi, kendisine verilen İstiklal Madalyası'nı sürekli boynunda taşıdı ve Manisa sokaklarında bu madalya ile dolaştı. İstiklal Savaşı'nın ardından Yunanlılar tarafından yakılmış Manisa'yı gören Manisa Tarzanı kentin durumuna çok üzüldü. Manisa'yı yeniden yeşillendirmek için kolları sıvadı, Spil Dağı'nın eteklerinde kendine bir kulübe kurup orada yaşamaya başladı. Manisa Tarzanı 60 bin aşkın ağaç dikerek yeşil Manisa'nın mimarı oldu.

ÜNÜ TÜRKİYE'YE YAYILDI
Manisalılar şortla gezen ve saçını sakalını uzatan Ahmet Bedevi'ye 'Manisa Tarzanı' lakabını taktı. Manisalıların büyük ilgisini gören Manisa Tarzanı'nın ünü Türkiye'ye yayıldı. Her gün saat 12.00'de Spil Dağı eteklerinde topu ateşleyen Manisa Tarzanı sayesinde Manisalılar saatlerini ayarlayabiliyordu. Manisa Tarzanı o dönemde belediyede bahçıvan olarak çalışmaya başladı, aldığı maaşı ise evine ulaşmadan fakirlere dağıtıyordu.

KALBİ DAYANAMADI
Manisa'nın ağaç ve yeşilliği ile özdeşleşen Tarzan, Türkiye'deki dağların zirvelerine tırmanmayı tamamlayıp Manisa'ya döndüğünde, kesilmiş ağaçları görünce, "Yokluğumdan yararlanıp ulu çamları kesmişler, evlatlarını kaybetmiş baba gibiyim, göğsüme hançer saplanıyor, dayanamıyorum" diyerek çok üzülür. Ağaçlarının kesilmesine kalbi dayanamayan Manisa Tarzanı kalp spazmı geçirir. Manisa Tarzanı 31 Mayıs 1963'te hastanede hayatını kaybeder. O dönemin gazetelerinde Manisa Tarzanı'nın ölümü geniş yer buldu. Manisa'yı yeşillendiren Ahmet Bedevi'yi unutmayan Manisalılar her yıl 31 Mayıs'ta Çatal Mezarlığındaki kabri başında anmaya başladı. Manisa Tarzanı'nın ismi bir okula, mahalleye ve caddeye verildi.
YILLARCA SAKLADILAR
Manisa Tarzanı'nın elinden düşürmediği neredeyse 100 yıllık olan kılıcı yıllar sonra ortaya çıktı. Tarzan'ın ayakkabısı, kılıcı ve testeresi yakın arkadaşı olan Erdoğan Karaöz, tarafından yıllarca muhafaza edildi. Erdoğan Karaöz'ün ölümünün ardından eşi de, Tarzan'ın kişisel eşyalarını özenle sakladı. Manisa Tarzanı'nın çekilen tüm fotoğraflarında neredeyse bu kılıçla poz verdiği göze çarptı. Tarzan'ın ayakkabılarının ise çok fazla kullanılmadığı için yeni gibi olduğu görüldü. Tarzan'ın kılıcını, testeresini ve kışın kullandığı ayakkabılara gözü gibi bakan Atike Karaöz, eşinin Tarzan'ın yakın arkadaşı olduğunu anlattı. Eşi Erdoğan Karaöz ile birlikte Manisa Tarzanı'nın dağcılık faaliyetlerine katıldığını ifade eden Atike Karaöz, "Tarzan'ın ayakkabılarını, testeresini ve kılıcını eşim sahiplenmiş, o rahmetli olunca bize kaldı. Biz de bu emanetleri özenle saklıyoruz. Tarzan ayakkabıları kışın giyerdi, yazın ise yalın ayak dolaşırdı. Yeşile hayran bir insandı, devamlı ağaçlarla meşguldü. Çiçekleri çok severdi. Ben Tarzan'ı çocukluğumda tanıdım, yanına işçiler alır ağaçları sulardı. Bu eşyaları benden sonra da çocuklarım sahiplenecek, bu eşyalar Türkiye'nin bir emaneti. Manisa'yı Tarzan yeşile boyadı, ağaçlara hayran bir insandı. Kılıcı da neredeyse tüm resimlerinde var, bu kılıcı çok seviyormuş. Bu emanetler bizim için çok değerli, gözümüz gibi bakıyoruz" diye konuştu.

ÇOCUKLAR ONU ANLATTI
Manisa Tarzanı ile büyüyen, onun yanında yetişen isimler de Ahmeddin'in Carlak'ı mezarı başında andı. Tarzan'ın ölümünün 60'ıncı yıl dönümünde Çatal Mezarlığı'nda tören düzenlendi. Dağcılar, bisikletçiler, çevre gönüllüleri de törene katıldı. Manisa Tarzanı ile birlikte dağ tırmanışlarına katılan ve arkadaşı olan Haydar Aksakal da, Manisa Tarzanı'nı anlattı. Haydar Aksakal, 4-5 yaşından itibaren Manisa Tarzanı ile tanıştığını ve birçok tırmanışa katıldığını söyledi. Haydar Aksakal, "Biz onunla tanıştığımızda çocuktuk. Tarzan ile beraber dağ tırmanışlarına katıldık. Belediyeden aldığı maaşı yarım saat içinde fakirlere dağıtırdı. Tarzan, dünyanın ilk çevrecilerinden biriydi. Göğsüne taktığı İstiklal Madalyası ile gezerdi. Unutulmaz bir insandı. Yeni Tarzan'lara ihtiyacımız var, genç nesiller Tarzan sevgisi ile yetişmeli" diye konuştu. Araştırmacı-Yazar Metin Erdoğan da "40 yıl içinde Manisa'yı yeşile boğmuştur. Dünya çapında bir doğaseverdir" dedi.