İzmir'in göbeğinde bir sanat yuvası

Alsancak Tekel Fabrikası'nın kent belleğinde önemli bir yeri var. Çünkü bu fabrika uzun yıllar pek çok İzmirlinin geçim kapısı oldu. Ancak 2004 yılında faaliyetine son verilen fabrikanın atıl görüntüsü artık şehrin göbeğinde bir mezbelelik gibi duruyor ve rahatsız ediyordu.
Ta ki Kültür ve Turizm Bakanlığı bu mirasa sahip çıkana kadar... Tarihi Alsancak Tekel Fabrikası'nın restore edilerek yeniden kent yaşamına kazandırılması fikri üzerine, aslına uygun restorasyon ve renovasyon çalışmaları başlatıldı. Takvimler 29 Nisan 2023 tarihini gösterdiğinde ise İzmir, bu tarihi binada büyük bir kültür sanat kompleksine kavuştu.

130 BİN ZİYARETÇİ
O günden bu güne kadar 130 bin ziyaretçi ağırlayan Tarihi Alsancak Tekel Fabrikası Kültür ve Sanat Merkezi'nin bir özel yönü daha var ki o da İzmir'e yakışan müdürü Şirin Ertem... Şirin Hanım Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden mezun. Yıllarca Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda uzun yıllar arkeolog ve idareci olarak görev yapmış, bilgili, deneyimli bir kadın ve aynı zamanda bir anne.
Devasa kompleksi yöneten Şirin Ertem ile İzmir'in kültür sanat yaşamı, müzenin kuruluş süreci ve etkinlikler hakkında konuştuk...

- Kültür ve sanata kadın eli değdi diyebilir miyiz?
Toplumun gelişmesinde kadınların rolü tartışmasız bir konu. Bu sebeple her alanda olduğu gibi kültür sanat alanında da kadınların her açıdan eşit şekilde temsil edilebilmesi gerekiyor.
Bu sebeple kurum olarak kadın bakış açısından farklı olarak, 'eşitlikçi' bir bakış açısı getirerek temsil alanı bulamayan gruplara gerek izleyici gerekse de sanat pratiği tarafında fırsat eşitliği yaratmayı amaçlıyoruz.

- Kadın yönetici olmanın avantajları nelerdir?
Kadının anaç yapısı, koruyucu ve birleştirici özellikleri ile birlikte çalışmalarında detaycı ve özverili duruşu sayesinde gerek bireysel çalışmalarında gerekse ekip çalışmalarında ortaya çıkan işlerde başarıyı arttırdığını düşünüyorum.
Bu sebeple kadın yönetici olmanın, ülkedeki diğer kadınlara da ilham kaynağı ve destek olmak açısından önemli olduğu kanaatindeyim.
Bakanlığımızın vizyonları ve girişimleri ile bu büyük projenin hayata geçirilmesini sağlayan Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ve Bakan Yardımcımız Sayın Gökhan Yazgı'nın bizlere sunmuş oldukları desteklerle İzmir'e dev bir eser kazandırılmış oldu. Ben de bir kadın yönetici olarak onur verici görevimde bu büyük eseri yaşatmak, muhafaza etmek ve nesillere aktarmak bilinci ve heyecanıyla çalışıyorum.

GENÇ VE DİNAMİK BİR EKİP
- Biraz da çalışma ekibinizden bahsedelim.
Merkezimize yakışır şekilde oldukça profesyonel, genç ve dinamik bir ekibimiz var. Alanlarında uzman ekibimizle, Bakanlığımızın hedefleri doğrultusunda İzmir Kültür Sanat Fabrikası'nın kentin kültür sanat yaşamında önemli bir noktaya gelmesi ve vatandaşlarımıza daha iyi hizmet verebilmek için büyük gayret göstermekteyiz.
Bu vesileyle, özverili çalışmalarıyla bu güzel ekibin bir parçası olan Müdür Yardımcımız Onur Özcan'a ve görevli tüm çalışma arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim.
- Hedefleriniz nelerdir?
Bakanlığımızın vizyonu ve misyonu doğrultusunda hareket ederek, yeni nesil yaşayan bir kültür sanat merkezi olarak her yaştan ziyaretçisine yepyeni bir sosyo-kültürel kamusal alan deneyimi sunmayı ve sanatın evrenselliği kapsamında ulusal ve uluslararası bir etkileşimi de hedefliyoruz.
Farklı yaş ve ilgi alanlarına hitap eden, yenilikçi etkinliklere ev sahipliği yapıyoruz. Atölye çalışmaları, sinema, konser, dinleti, tiyatro, söyleşi gibi 300'e yakın etkinlik gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
- Türkiye'nin sayılı Biosphere Sürdürülebilir Müze Sertifikası'na sahipsiniz. Bunun farkı nedir?
Gerek çevresel anlamda gerekse de sosyo-kültürel anlamda sürdürülebilirlik bilinciyle hareket ediyor ve buna yönelik düzenlediğimiz etkinliklerle bu bilinci yaymaya çalışıyoruz. Bu kapsamda çocuklara yönelik; kendi tişörtlerini, çantalarını hatta kuklalarını tasarladıkları atölyeler, her yaşa hitap eden hasır, seramik, kil atölyeleri; doğada bulunan malzemeleri dönüştürerek yeniden hayata kazandıracakları doğa sanatı uygulamaları gibi etkinlikler yapmaktayız. Ayrıca özel gereksinimli bireylere yönelik; resim atölyesi, engelsiz sinema günleri, temel işaret dili eğitimlerinin yanı sıra kadınlara yönelik farkındalık eğitimleri düzenleyerek toplumun her kesimine hitap etmeyi önemli buluyoruz.
Bu anlamda alanda bulunan Alsancak Halk Kütüphanesi, Atatürk İhtisas Kütüphanesi ve Müzik İhtisas Kütüphanesi gerek her yaşa hitap eden koleksiyonu ve çalışma alanlarıyla, ev sahipliği yaptığı etkinlikleriyle İzmir Kültür Sanat Fabrikası için dinamik, ilgi gören bir 'Yaşayan Kütüphane' haline geldi. Etkinliklerimizi "izmirkültürsanatfabrikası. gov.tr" adresinden ve aynı isimle sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirler.

DEV KOMPLEKSTE NELER VAR?
● Fabrikanın tam merkezinde üretim merkezi olarak kullanılmış en büyük yapı, şimdi Arkeoloji ve Etnografya Müzesi. Tamamı İzmir ve çevresi buluntularından oluşan içerisinde çok özel/ ünik eserlerin de olduğu yaklaşık 6000 eser yeni nesil bir müzecilik anlayışıyla tematik bir düzende sergileniyor.
"Eğlencenin Ruhu", "Ölümün Sembolleri", "Mermerde Yaratılan Miras" gibi ziyaretçilerin oldukça ilgisini çeken temalar mevcut.
Her yaştan ziyaretçi buraya gelip asırlar öncesine uzanan keyifli bir tarih ve kültür yolculuğuna çıkabilir.

● Alanda bulunan İzmir Resim ve Heykel Müzesi de, sanat tarihi açısından oldukça zengin bir koleksiyona sahip. Tanzimat Dönemi'nden günümüze önemli bir seçki sunan müzede Şeker Ahmet Paşa'dan Bedri Rahmi Eyüboğlu'na, İbrahim Çallı'dan Devrim Erbil'e pek çok önemli ressamın yapıtlarını görmek mümkün.

● İzmir Kültür Sanat Fabrikası aynı zamanda Ege'nin en büyük Atatürk İhtisas Kütüphanesi'ne ev sahipliği yapmakta. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e adanan kütüphanede Ulu Önder'in kendi yazdığı kitaplar yanında, Atatürk'ün yaşamı ve Atatürk dönemine ait birçok kaynak bulunuyor.

● Yine özel bir koleksiyonun bulunduğu Türk Dünyası Müzik İhtisas Kütüphanesinde Bakanlığımız ses sanatçısı Ümit Yazıcı tarafından bağışlanan yaklaşık 100 bin kitap, dergi, gazete ve notalardan oluşan özel bir koleksiyon ve ses arşivi yer alıyor.
● Fabrikada bunların yanı sıra çocuk, genç ve yetişkinler için özel çalışma ve etkinlik alanlarının da bulunduğu Alsancak Halk Kütüphanesi de bulunuyor. Okuma ve çalışma salonlarıyla rahat ve konforlu bir çalışma ortamı sunması sebebiyle açıldığı tarihten itibaren öğrencilerimiz büyük ilgi gösteriyor.
Burası aynı zamanda yaşayan bir kütüphane.
Hem yetişkinliklere yönelik hem 3-6 yaş 7-14 yaş çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılması amacıyla pek çok nitelikli ve tematik etkinlikler gerçekleştiriliyor.
● Alana enerji kazandıran diğer bir bileşenimiz ise İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu.
Türk Dünyası coğrafyası ezgilerini ve danslarını icra eden topluluk, çocuklara yönelik eğitim konserleri, müze dinletileri, dans gösterileri ve açık alan konserleriyle sevenleriyle buluşuyor.

● Ziyaretçilerin yapıların tarihi atmosferi eşliğinde keyifle dolaşabileceği, sanat atölyeleri ve sanatçılarla etkileşim içinde kültür ve sanatla buluşabileceği bir de Sanat Sokağı bulunmakta.
Plastik sanatlardan geleneksel el sanatlarına kadar sanatın çeşitli dallarını sanatseverlerle buluşturan sanat atölyeleri, çocuk, genç ve yetişkinler için de yeni beceriler ve hobiler edinebilecekleri nitelikli tematik çalışmalar düzenliyor. Böylece sanatseverler sanatçıları daha yakından tanıma fırsatı bulurken, sanatçıların teknik, tarz ve özgün eserlerini de tanıyabiliyor.
● Yanı sıra ziyaretçilerimiz için konfor alanları da oluşturulmuş durumda, Fabrikamızda bulunan sosyal donatılar, ziyaretçilerin kültürel , sanatsal ve eğitsel faaliyetleri arasında keyifli molalar vermelerine ve gereksinimlerini karşılamalarına olanak sağlaması açısından değerli.