Mutlulukta ustalık sınıfına hoş geldiniz!
- Cumartesi
- Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 24 Ağustos 2024
Araştırmaya göre, Finlandiya, yedi yıl üst üste dünyanın en mutlu ülkesi olmuş. Birleşmiş Milletler destekli yıllık Dünya Mutluluk Raporuna göre diğer İskandinav ülkeleri Danimarka, İzlanda ve İsveç de ilk 10'da yerini almış.
Mutluluk bugüne kadar sayısız teori ve çalışma ile birçok şekilde tanımlandı. Genellikle kişinin zevk, memnuniyet ve tatmin duygularıyla ifade edilen olumlu bir duygusal durum. Dünyanın pek çok yerini dolaştım ancak bu konuda uzman olanlar kesinlikle İskandinavya ülkeleri.
Hatta Finler durumu abartarak mutlulukta son noktayı keşfetme arzusuyla yola çıkıp bu konuda uzun bilimsel araştırmalar yapıp uygulamışlar.
Şimdi içinizdeki Fin'i keşfetmeye ve Fin mutluluk yöntemlerini öğrenmeye hazır mısınız? Bu ustalık sınıfı, beş temel tema altında farklı yasam koçlarının iç görüleriyle ortaya çıkmış. Doğa ve Yaşam Tarzı, Sağlık ve Denge, Tasarım ve Günlük Yaşam ve Yiyecek ve Refah olarak sınıflandırılıyor. Özel iç görüler derken şöyle; bana göre mutluluk öğrenilebilen bir beceri.
Ve ben buradaki yolculuğumuzda mutluluk gelişiminize yardımcı olmak istiyorum.
İLK TEMA: DOĞA
Temel bilgilerle, doğayla bağlantı ve onu günlük hayatınızın ve refahınızın bir parçası haline getirmekle ilgili. Doğa ve Yaşam Tarzı başlığı altında harika bir orman havasına dalın ve içinizdeki Fin'in günlük yapı taşlarını ortaya çıkarın diyorlar. Doğaya yönelik tipik bir Fin yaklaşımı! Hayatta kalmanın doğal dünyayla olan bağlantımıza bağlı olduğu atalarından kalan bir Fin geleneği... Günlük yaşamda dinginliğe ve doğadaki huzura vurgu yapmak, doğanın sağladığı bol miktardaki kaynağı nasıl kullanacağımızı öğrenmek. Doğayla derin bağlantının nasıl oluştuğunu anlamanıza rehberlik ederek, doğal dünyayla uyum içinde yaşarken ön plana çıkan yönleri vurguluyorlar.
Doğayla gerçekten bir olduğunuz, tarihi Fin yaşam tarzıyla yankılanan derin bir bağlantı geliştirebileceğiniz bir zihin durumuna nasıl ulaşacağınızı keşfediyorsunuz. Eğlenceli göreviniz de şöyle; Doğaya girin.
İster orman, ister su birikintisi, hatta yakındaki bir park olsun, telefonunuzu bir süreliğine elinize almayın. Doğanın seslerini dinleyin ve o belirli yerde bulunabilecek harika şeyleri, ilginizi çeken şeyleri düşünmeye çalışın. Ardından, o yerin size ne verdiğini ve gelecekte ne sağlayabileceğini düşünün.
Orada kendiniz için keyifli bir şey bulun ve çevredeki yoğunluğu problemleri sorumluluklarınızı unutun, özetle günlük meseleleri düşünmeden doğaya odaklanın.
Bunu başlangıçta haftada en az bir kez yapmaya çalışın ve doğayla bir bağ hissediyorsanız, ziyaretlerinizi artırarak bu bağı sürdürmeye devam edin.
SOMUT YOLLAR
İkinci tema; sizi doğayla bağlantı kurmanın SOMUT yollarına daha derinlemesine götürmekte. Öğretide, doğa yürüyüşünün temellerini ve doğada olmanın zihni nasıl temizlediğini, yeni düşünceler için alan sağladığını, rahatlamayı teşvik ettiğini ve yaratıcılığı nasıl beslediğini öğretiyorlar. Doğada kısa bir anın bile ilham verdiğini ve enerji ile nasıl bütünleştiğini öğretiyorlar. Ve doğayı keşfetme, doğayla derin şekillerde bağlantı kurma özgürlüğü veren Herkesin Hakları ilkeleri hakkında fikir edinmiş oluyorsunuz. Doğanın dönüştürücü gücüne tanık olmaya başladığınızda da, doğal dünyayla daha derin ve pratik yöntemle anlamlı bir bağlantı kurmaya başlıyorsunuz. Eğlenceli kısım yine göreviniz; Duraklayın ve güzel, huzurlu bir yer bulun - ayakta durabilir veya oturabilirsiniz. Bir an için gözlerinizi kapatın, ayaklarınızın altındaki zemini hissedin, sakin nefes alın, vücudunuzu ve zihninizi rahatlatın. Dikkatinizi kulaklarınıza verin - hangi sesleri duyuyorsunuz, kuş cıvıltıları, rüzgarda yaprakların hışırtısı veya başka bir şey?
Gözlerinizi açın - çevredeki doğayı gözlemleyin ve gördüklerinize, kokulara, renklere ve hislere dikkat edin. Etrafınıza daha yakından bakın - farklı renk tonlarını ve kontrastları fark edin. Ağaçların arasından geçen ışık oyunlarına veya bitki örtüsündeki çeşitli yeşil tonlarına dikkat edin. Ormanı hissedin.
Bir ağacın gövdesine dokunun, ayaklarınızın altındaki zemini hissedin veya rüzgarın cildinizdeki hafif dokunuşunu deneyimleyin.
DENGENİN ANAHTARI
Güven, değişim zamanlarında yola devam ederek, dayanıklılık kavramı biçiminde mutluluğun derinliklerine iniyor. Mutluluk yolculuğunuzu anlamaya gelince bu kavramlar denge anahtarları.
Öğrenecekleriniz, mutluluk, değişim ve belirsizlik arasındaki ilişkiye odaklanarak doğanın bu ilişkide oynadığı önemli rolü ortaya çıkarmak.
"Daha-daha-daha" bir toplumda yaşamak ile Fin kültürünün merkezinde yer alan "Yeterince" kavramını benimsemek arasındaki farkları keşfediyoruz. Ayrıca, güvenin rolünü, içsel güç ve azmi temsil eden Fin sisu kavramını derinlemesine inceliyoruz. Bu temalar birbirini tamamlayarak değişim, mutluluk ve dayanıklılık arasındaki bağlantıyı keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Sürekli değişen bir toplumda gelişmek için hayati bir beceri olarak dayanıklılığı nasıl geliştireceğinizi öğrenmeye focus oluyoruz. Bu öğreti, hayatınızda mutluluk ve huzuru geliştirirken değişim ve belirsizlikle başa çıkmanın ilk adımlarında size rehberlik ediyor.
Eğlenceli kısım yine göreviniz; güven, mutluluk ve değişimde yol almak dahil her şeyin temelini oluşturmakta. Güven olmadan gelişmek gerçekten de imkansız.
Ancak ülkemizde bize öğretilen ve deneyimlediklerimiz çerçevesinde, güvene dair anlayışımız oldukça sınırlı. Birçok güven türü var:
Başkalarına, içinde yaşadığınız topluluğa, hükümete, işletmelere, teknolojiye. Ve en önemlisi kendinize!
Bu yüzden GÜVEN konusuyla olan mevcut ilişkinizi anlamak önemli. Düşünün ve notlar alın...
Güven geçmişiniz: Hayatınızdaki hangi olayın, bölümün veya anın güven hakkındaki mevcut tutumlarınızı oluşturmasına veya renklendirmesine yardımcı olduğunu paylaşmak için iki arkadaş (veya hatta yabancılar - bir güven eylemi) bulun. Belki bir ihanet, gizli bir sır veya güzel bir jest şeklinde küçük güven ve kırılganlık eylemlerinde bulunun. İsteyen herkese bedava sarılın mesela... Birinin kahvesini sürpriz olarak ödeyin...
İÇİNIZDEKİ FİN...
Günlük olarak ellerinizle bir şeyler yapmanın mutluluğa yaklaşımınızı nasıl genişletebileceğini vurgulama niyetiyle uygulamalı sürdürülebilir tasarım ve el sanatları uygulamaları konulu. İçinizdeki Fin, sizi çevreleyen dünyanın ilham verici gücünü anlıyor. Bu yolla da tasarımlarınızın güzelliğini ve günlük hayata entegrasyonunu keşfedeceksiniz. Bu yolla doğa, sürdürülebilirliğin ve sorumlu tasarımın önemini vurgulamasıyla ilhamın merkezi kaynağı oluyor.
Eğlenceli kısım yine göreviniz!
1. Tekstilinizi Seçin: Evinizden yeni bir hayat vermek istediğiniz bir eşya seçin.
2. Fikir Üretin ve Tasarlayın:
Seçilen eşyayı nasıl yeniden tasarlayabileceğinizi düşünün - bozuk mu yoksa tamire mi ihtiyacı var?
3. Canlandırın ve Onarın:
Dönüşüm sürecini başlatın.
Delikler veya hasar varsa, dikiş kitinizi kullanarak onarın.
4. Yeniden Kullanın veya Yeniden Hayal Edin: Zaten sahip olduğunuz bir şeyi yeniden tasarlayarak veya onararak yeniden yaratmayı düşünün? Bu adım, becerikli ve çevre dostu olmanızı teşvik edicek.
5. Tamamlama ve Düşünme:
El işi projeniz tamamlandığında, düşünmek için kendinize zaman tanıyın. Yeniden tasarım veya onarım süreci size nasıl hissettirdi?
KUTLAMA ZİYAFETI!
Beşinci ve son öğretimiz ise; kutlama ziyafeti yaratmak. Gerçek sağlıkla birleşen benzersiz lezzetler.
Fin yemeklerini oluşturan malzemelere dikkat! Uygulamalı yemek tarifi geliştirme ve yiyecek toplama Finlerin yemek yemeye oturduklarında neden o kadar mutlu olduklarını kapsamlı bir şekilde gösteriyor.
Ne diyorsunuz, sizin içinizdeki Fin mutluluk ustası olmaya hazır mı? Sevgi ve huzurla, mutlu bir Fin haftası diliyorum hepinize...