Son dakika: Başkan Erdoğan'dan AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda önemli mesajlar
Son dakika haberi.... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "(Gaziantep'teki pitbull saldırısı) O yavru paramparça oluyor, bu adamlar 'babasını nasıl kandırırız' gayretinde. Kandıramayacaksınız, bedelini ödeyeceksiniz." dedi.
- Gündem
- AA
- Giriş Tarihi: 25 Aralık 2021 14:51
- Güncelleme Tarihi: 25 Aralık 2021 16:57
Başkan Erdoğan, Gaziantep'te AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına, tüm Gazianteplileri selamlayarak başlayan Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar Gaziantep teşkilatının farklı kademelerinde görev alanlara şükranlarını sundu, vefat edenlere Allah'tan rahmet diledi. Açılışını yapacakları eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, hizmet, eser ve yatırımların şehre kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumları tebrik etti.
Gazianteplilerle 15 ay sonra yeniden kucaklaşmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu belirten Erdoğan, salondaki gençlerin açtıkları pankartı işaret ederek "Gençlik ilginç bir noktayı yakalamış." dedi. Erdoğan, pankartta yazılı "Gölgelerin üzerimize geldiği en zor zamanlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk, yine haklı çıktı." ifadesini paylaştı.
Başkan Erdoğan, "Bize oy verse de vermese de 84 milyonun her bir ferdini kardeşimiz olarak görüyor, bağrımıza basıyoruz. Şehirlerimize hizmet götürürken de sıkıntılarını çözerken de asla ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Ancak tarihi ile kahramanlık hikayeleriyle, Milli Mücadele'de oynadığı öncü rolüyle Gaziantep'in bizim gönlümüzde ayrı bir yeri bulunuyor." dedi.
Gaziantep'in gazi unvanıyla müşerref olan dünyadaki ilk ve tek şehir olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Antep, ezan ve bayrak uğrunda 6 bin 317 yiğidini toprağa vermiş yürekli bir şehirdir. Antep, istiklali ve istikbali için ağır bedeller ödemiş cefakar bir şehirdir. Antep, aynı zamanda 2002'den beri kutlu davamıza sahip çıkmış, bizimle yol yürümüş vefakar bir şehirdir. Antep'i, Gaziantep yapan bu şehre ruhunu, karakterini asaletini veren hasletlerin bilinmesi çok önemlidir. Tam bir asır önce bu topraklarda yazılan direniş destanını özellikle gençlerimizin anlaması, hafızalarına kazıması gerekiyor. Evet, 'Teknofest gençlik' size sesleniyorum siz farklısınız, farklılığınızı 2023'e kadar güçlenerek devam ettirmelisiniz."
Gençlerin "Ak gençlik seninle gurur duyuyor." şeklindeki tezahüratlarına, "Ben de sizlerle gurur duyuyorum." karşılığını veren Erdoğan, "Fransızlar dört taraftan yürüdü, yağ kalmadı yüreğimde eridi / Çok yiğitler siperlerde çürüdü, hani benim mor sümbüllü bağlarım / Antep diye hazin hazin ağlarım / Bir mezara dört şehidi koydular, mecruhlar hep hastaneye doldular, çok kimseler onu da güç buldular / Hani benim mor sümbüllü bağlarım, Antep diye hazin hazin Ağlarım / Minareden ezan sesi gelmiyor, ne olup ne olmadığın kimse bilmiyor / Gelinler, kızların yüzü gülmüyor, hani benim mor sümbüllü bağlarım, Antep diye hazin hazin ağlarım." dizelerini aktardı.
Gaziantep'in gazilik payesiyle çetin mücadeleler neticesinde müşerref olduğunu söyleyen Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Bu tek Türk şehri hiçbir yerden maddi yardım görmeksizin kendi kahramanlığıyla kendini kurtardı ve gazi unvanına bihakkın liyakat kesbetti. Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler. Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki onlar sadece Antep'i değil Türkiye'yi de kurtardılar." ifadeleriyle Gaziantep'in kahramanlığı karşısında yaşadığı hissiyatı kelimelere döktüğünü söyledi.
Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugün ezanı, bayrağı, vatanı ve istiklali uğrunda nüfusunun dörtte birini şehit veren Antep'in işgalden kurtuluşunun 100. seneyi devriyesine ulaşmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kurtuluşunun 100. yıl dönümünde Şahin Bey'den Karayılan'a, Özdemir Bey'den Albay İrfan Bey'e kadar kanlarıyla, canlarıyla Antep'in savunmasına öncülük eden tüm kahramanları rahmetle yad ediyorum. Antep savunmasında şehit düşen 6 bin 317 kahramanın her birine bir kez daha Rabb'imden rahmet ve mağfiret diliyorum. Rabb'im şehitlerimizin mekanlarını cennet, makamlarını ali eylesin. Rabb'im bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin mübarek yolundan ayırmasın."
Bir asır önce şanlı bir direnişle destan yazan Gaziantep'in bugün de başta ticaret ve üretim olmak üzere her alanda tarih yazmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, vatan tepesinde işgal bulutlarının dolaştığı bir dönemde Gaziantep mücadelesiyle millete nasıl umut aşılamışsa, bugün de üreterek, çalışarak, ekonomiye katkı sağlayarak, ülkeye örnek olduğunu söyledi.
Gaziantep'e gelirken yol kenarında kadınların, hazırladığı tezgahlarda tüm meyve çeşitlerinden dondurulmuş, kurutulmuş meyveleri kendilerine ikram ettiklerini belirten Erdoğan, tebrik ve teşekkürlerini iletti.
Gaziantep'in yatırımda, istihdamda, üretimde ihracatta, bunun yanında bütünüyle büyümede örnek olmaya devam edeceğine olan inancını dile getiren Erdoğan, "Yardımseverlikte mazlum ve mağdurlara ensar olmakta gösterdiği başarı, her türlü takdirin üzerindedir. Bilhassa son 2 yıldır içinde bulunduğumuz salgın döneminde Gaziantep başarıları ile hem bizim hem de milletimizin gurur kaynağı olmuştur." diye konuştu.
Erdoğan, Gaziantep'e 26 Eylül 2020'de yaptığı ziyareti hatırlatarak, "O günlerde Gaziantep'e geldiğimizde tüm dünya ile birlikte ülkemizde salgının sıkıntılarını yoğun bir şekilde hissediyorduk. Dünyanın birçok ülkesinde ekonomi durmuş, kepenkler inmiş, insanlar evlerine hapsolmuş, seyahat yasakları, sokağa çıkma kısıtlamaları, günlük hayatın sıradanları haline dönüşmüştü. Tüm dünyada ciddi bir belirsizlik, ümitsizlik ve karamsarlık hakimdi. Milletimiz tüm bu sorunlarla uğraşırken muhalefet yangına körükle gidiyor. Milletin derdiyle dertlenmek yerine istismar peşinde koşuyordu." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN SALGINLA MÜCADELESİNİ SEKTEYE UĞRATMAYA KALKTILAR"
Partililerin "Bir şarkı sen" şarkısını söylemesi üzerine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hatırlayın, siz bu güzelim şarkıyı terennüm ederken, onlar, 'yandık, bittik, öldük' diyerek, insanımızın, girişimcimizin, çalışanımızın, üreticimizin morallerini bozmaya çalıştılar. Tam kapanma çağrıları altında ekonomimizi adeta kontak kapatmaya zorladılar. Haritada yerini dahi bilmedikleri ülkeleri bize örnek göstererek, Türkiye'nin salgınla mücadelesini sekteye uğratmaya kalktılar. Milletin sıkıntısını paylaşmak, hükümetle dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyasetiyle oy devşirmenin hesabını yaptılar. Ellerine geçen her fırsatı ülkemizi kötülemek, yatırımları engellemek, Türkiye'yi yurt dışındaki odaklara şikayet etmek için kullandılar. Büyükelçilere mektuplar yazdılar. Ne işiniz var sizin büyükelçilerle? Önce siz ne yaptınız veya belediyeleriniz ne yapıyor, bunu bu millete anlatın, hiçbir şey yok. Her tarafı bakıyorsunuz kanalizasyonlar alıp götürüyor ama bunlarda bir şey yok. Ağızlarını her açtıklarında hayırlı bir söz söylemek yerine bu ülkenin, tüccarını, bürokratını, hakimini, savcısını, iş adamını, memurunu, polisini tehdit eden bir genel başkan var. Türkiye'ye, Türkiye'nin üretim altyapısına, bu milletin dirayetine güvenmek yerine gittiler çareyi 3-5 kendini bilmezin hezeyanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları IMF komiserlerinde aradılar, onlardan medet umdular."
Erdoğan, kendilerinin 2003-2013 Haziranı'nda IMF ile defteri kapattıklarını, 23,5 milyar dolar borcu ödediklerini belirterek, "27,5 milyar dolar banka rezervi vardı göreve geldiğimizde hamdolsun şimdi 120 milyar dolara dayandı. Biz buyuz. Yönettikleri şehirlerdeki beceriksizliklerini burada saymıyorum bile. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bunların hiçbirine 'eyvallah' etmedik. Kendi çapsızlıklarını örtmek için felaket çığırtkanlığı yapanlara, sabah-akşam millete umutsuzluk aşılayanlara asla kulak asmadık. Güçlü sağlık altyapımızın sağladığı imkanları en etkin şekilde kullanarak, esnek ve özgün bir modelle salgın sürecini başarıyla yönettik." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, koronavirüs salgını esnasında dünyada kovid olanların yatırılacakları hasta yatağı bulunamazken, Türkiye'de kendilerinin sadece İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 3 ayda 1050 ve Sancaktepe'de 1050 odalı tüm teknolojiye hakim iki hastane yaptıklarını, gençlerin bunları arkadaşlarına söylemelerini istedi.
Erdoğan, bir diğer hastaneyi de Arnavutköy'de yaptıklarını ayrıca görenlerin hayran kaldığı Çam Sakura Şehir Hastanesi'ni yaptıklarını anlattı.
Hastanenin açılışını Japonya Başbakanı Abe Şinzo ile gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Ama Bay Kemal hala şehir hastanesi nedir, bunu bilmiyor. Diyor ki bize bunun bütçede yerini göster? Sen ne anlarsın bütçeden, ne anlarsın bütçe kalemlerinden?" dedi.
"BİZLER KARARLI ADIMLARLA YÜRÜYORUZ"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Merkez Bankasını ziyaret ettiğini de hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Hani diyordu ya 'Merkez Bankası bağımsız değil', ya bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı? Seni oraya soktuklarına göre, demek ki bağımsız ve şimdi böyle bir kuruluş sana bir brifing veriyor, çıkıyorsun dışarıya, dışarıda gizlilik ruhu olan bu kurumun sana verdiği bilgileri medyayla paylaşıyorsun. Ya sende bir defa bu noktada haysiyet yok. Arkadan İstatistik Kurumu'na gitmek istedi. İstatistik Kurumu nefis bir cevap verdi, 'Siz, imtihanı Merkez Bankası'nda kaybettiniz. Dolayısıyla sizinle paylaşacak hiçbir bilgimiz yok. Çok istiyorsanız bize yazılı olarak bildirin, biz de size yazılı cevabını veririz.' Çılgına döndü. Daha sen çok çılgına döneceksin çünkü dürüst değilsin. Siyasi ahlaktan yoksunsun. Sende etik diye bir şey yok ve bizler kararlı adımlarla yürüyoruz, şehir hastanelerimizle ve ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın rahatlıkla gittikleri zaman ilgi görecekleri yerdeyiz."
Erdoğan, Gaziantep'te, 4 yaşındaki Asiye Ateş'in pitbull cinsi 2 köpeğin saldırısında ağır yaralanması olayına değinerek, "Asiye yavrumuzu maalesef bu pitbull köpekleri adeta parçalama noktasına geldiler. Biz hayvan severler noktasında bir yasal düzenleme yapalım dedik, yaptık. Şimdi tabii bu yasal düzenlemeyle ortaya bir de bedel çıkıyor." diye konuştu.
Asiye'nin dün gece ambulans uçakla Antalya Üniversitesine nakledildiğini ve orada gerekli operasyonların yapılacağını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii ilginç olan bir şey var, şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri. Ve ne oluyor, ne gidiyor, ne yapıyorlar, şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor hala bu adamlar 'acaba babasını nasıl aldatırız, nasıl kandırırız?' bunun gayreti içindeler. Kandıramayacaksınız, bunların da bedelini ödeyeceksiniz. Ama biz de anneyi de, babayı da, yavruyu da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetle en ideal şekilde ve alanında ülkemizde de dünyada da parmakla gösterilen doktorlarımıza inşallah tedavisini yaptıracağız. Hep birlikte dua edelim, Asiye yavrumuzu da inşallah kurtarmış olalım. Babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz ve onu da inşallah çok daha ideal bir yere çalışmak üzere sevk ediyoruz."
"BİZ MİLLETİMİZE İNANDIK"
Yaşanılan onca sıkıntıya rağmen vatandaşa, "Nerede bu devlet?" dedirtmediklerini ve dedirtmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldıklarını söyledi.
Erdoğan, iş dünyası, ticaret erbabı, KOBİ, çiftçi, esnaf ve çalışanlara sağladıkları destek ve teşviklerle onların yanlarında olduklarını kaydetti.
Özellikle toplumun en korunmasız kesimlerini sosyal destek ödemeleriyle ayakta tutmaya özel önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Muhalefet çözümü IMF reçetelerinde görürken biz milletimize inandık, ülkemizin potansiyeline güvendik, Gaziantep gibi lokomotif şehirlerimizin azmine, gayretine, üretkenliğine sonuna kadar itimat ettik." dedi.
"SİYASET, KRİTİK DÖNEMLERDE ÜLKESİ VE MİLLETİ ADINA ZOR KARARLAR ALMAYI GEREKTİRİR"
Belirsizliğin hüküm sürdüğü o günlerde sadece Gaziantep'te toplam yatırım bedeli 15 milyar lirayı bulan 300 yeni fabrikanın açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, çoğunluğu 5. Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan bu yatırımlarla 45 bin kişiye doğrudan, 100 binine de dolaylı olarak istihdam imkanı sağladıklarını söyledi.
Erdoğan, bunun yanında İstanbul'dan Ankara'ya, Kocaeli'den Konya'ya kadar ülkenin dört bir köşesinde yatırımları, yeni fabrikaları, yolları, tünelleri, otoyolları, enerji tesislerini hayata geçirdiklerine dikkati çekti. Böylece şartlar ne olursa olsun yatırım, istihdam, üretim ve ihracattan taviz vermeyeceklerini tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Siyaset, kritik dönemlerde ülkesi ve milleti adına zor kararlar almayı gerektirir. Siyasetçinin görevi de ikbal peşinde koşmak değil, emanetini taşıdığı milletine karşı sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmektir. Gelecek yerine sadece bugüne odaklananlar, tarihin önlerini açtığı fırsat pencerelerini de göremez. Bunun için sık sık 'siyasetin bir gönül işi, ufuk işi' olduğunu söylüyorum. Meselenin günü kurtarmak değil, ülkenin çeyrek asrına, yarım asrına damga vurmak olduğunu ifade ediyorum. Yol arkadaşlarıma, muhalefetin hezeyanlarıyla vakit harcamak yerine kendi işimize bakmamız gerektiğini hatırlatıyorum. Nitekim muhalefetin propagandasına rağmen salgın döneminde aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Geçmiş seneye ve 2021 yılına ait veriler de bunu teyit ediyor."
BÜYÜME RAKAMLARI
Türkiye'nin 2020 yılını dünyada büyümeyle kapatan iki ülkeden biri olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"Küresel ekonomi yüzde 3,4 küçülürken, biz yüzde 1,8 oranında büyüdük. 2021'in ilk çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyreğinde yüzde 21,7, üçüncü çeyreğinde yüzde 7,8 oranında büyüyerek, geçen yılki başarımızı daha da artırdık. Bu seneki büyüme rakamlarımızın çift haneleri zorlayacağına inanıyorum. 221 milyar dolara ulaşan ihracatımız, yıllık bazda tarihimizin en yüksek seviyelerine çıktı. Turizmde geçen seneki kayıplarımızı önemli ölçüde telafi ettik. 2022 yılının turizmcilerimiz için çok daha iyi bir yıl olacağı anlaşılıyor. Dünyada yatırımlar adeta durma noktasına gelmişken, ülkemiz yatırım çekmeye devam ediyor. Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, tesislerimiz harıl harıl çalışıyor, üretiyor, ihraç ediyor."
Erdoğan, özellikle Gaziantep'in üretimi, ihracatı ve istihdamıyla tıpkı bir asır önce olduğu gibi bugün de adeta destan yazdığını ifade ederek, kentten çıkan ürünlerin "Türk malı" damgasıyla dünyanın 175 ülkesinde rafları, marketleri, pazarları süslediğini kaydetti.
Toplantıdaki gençlerin yoğun tezahüratı üzerine Erdoğan, "Gençler ben sizlerle gurur duyuyorum. Sizlerle ne kadar iftihar etsem azdır." dedi.
Gaziantep'in gün geçtikçe hem yatırım hem istihdam hem üretim hem ihracat kapasitesinin arttığı ve büyüdüğüne dikkati çeken Erdoğan, bu sene sonunda şehrin yaptığı toplam ihracatın 12 milyar doları bulacağının görüldüğünü söyledi.
Başkan Erdoğan, Gaziantep ile birlikte ülkenin gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren herkese teşekkür ederek, "Önümüzdeki dönemde Gaziantep'ten daha fazla gayret, daha fazla çaba, daha fazla başarı bekliyorum. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat eksenli yeni büyümenin Türkiye'de örnek olacağını özellikle ifade etmek istiyorum. Gaziantep'in hedeflerine muhakkak ulaşacağına inanıyorum." diye konuştu.
Muhalefetin Türkiye'ye sunabilecek hiçbir vizyonunun olmadığının bu süreçte bir kez daha ortaya çıktığını belirten Erdoğan, "Bunların ne milletimize hizmet gibi bir dertleri ne de ülkenin yarınlarına dair bir hayalleri var. Bunların yegane gayesi, yalan, iftira, hakaret, siyasetle gemilerini yürütmek, koltuklarını borçlu oldukları odaklara şirinlik yapmaktır." diye konuştu.
"BU ADAM NE KADAR ZAVALLI? ELEKTRİĞİ KİMİN ÜRETTİĞİNİ BİLE BİLMİYOR"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şanlıurfa'da ne diyor? 'Şanlıurfa Belediyesini bize verin, elektriği size bedava verelim.' Ya bu adam ne kadar zavallı bir adam ya? Elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyor. Ya belediyelerin elektrikle ne işi var? Belediyeler, devletten, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından elektriği alır, bedelini öder. Arkadaşlarımız gayet güzel bir şey söylediler, dediler ki 'Adana'da senin belediyen var.' Haydi buyurun. Adana neredeyse yarısı çiftçi olan bir ilimiz. Haydi Adana'daki çiftçilerimize elektriği ver bakalım, verebiliyorsan bedava. Yalan, yalan. Kendi çıkarları ve ikballeri uğrunda çiğnemeyecekleri değer yoktur. Bunun için onlardan ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı bir iş, hayırlı bir söz beklemiyor, sadece gölge etmesinler, yeter diyoruz."
Omuzlarındaki yükün bilinciyle gece gündüz demeden dava ve hedefleri için koşturduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Muğla'da yangın oldu değil mi? Antalya'da yangın oldu. Peki ya sen Muğla Belediyesi sizde, aynı şekilde Antalya sizde. Ne yaptınız? Yaptıkları bir şey var mı? Yok. Yine orada bütün o yanan evleri, altyapıyı yine biz yaptık biz. Hala da yapıyoruz. İzmir, Bay Kemal'in milletvekili olduğu il değil mi? İzmir'de bütün o afetlerin olduğu bölgede o evleri kimler yaptı? Biz yaptık ve sahiplerine 750 kadarını teslim ettik. Şimdi hedef, 3 bin küsur rezerv alanda yapılmakta olan binalar. Onları da yapıp sahiplerine teslim edeceğiz. Bizde laf yok, icraat var. Bay Kemal'de laf laf, başka bir şey yok."
Ülkenin son 20 yılına eserleriyle nasıl mührü bastılarsa 2023 hedefleri, 2053 vizyonuyla geleceğine de damgayı vuracaklarını belirten Erdoğan, Türkiye'yi demokrasi, adalet, refah, barış ve kardeşlik temelleri üzerinde hep birlikte aydınlık yarınlara taşıyacaklarını dile getirdi.
Erdoğan, "Şundan hiç şüpheniz olmasın, 21. yüzyılın yükselen yıldızı Türkiye'dir. Bu milletin yükselişini, şahlanışını Allah'ın izni ve inayetiyle hiç kimse engelleyemeyecektir." dedi.
"Uyan Artık Yiğidim" şiirinden bir bölüm okuyan Erdoğan, partili gençlere "Hazır mısınız inkılaba? Az kaldı." diye sordu.
2023 seçimlerine giderken partililerden bu inanç ve azimle çalışmalarını sürdürmelerini beklediğini söyleyen Erdoğan, 2023'e kadar kapısı çalınmadık ev, dokunulmadık gönül, hali hatırı sorulmadık Gaziantepli bırakmayacaklarını, son 20 yılda ülkeye kazandırdıkları eser, yatırım ve hizmetleri vatandaşlara tek tek anlatacaklarını bildirdi.
Erdoğan, "Muhalefetin yalan siyasetini hakikatle, nefret siyasetini kardeşlikle boşa çıkaracağız. Etnik, kültürel ve meşrep farklılıklarımız üzerinden birlik ve beraberliğimizin zedelenmesine fırsat vermeyeceğiz." dedi.