MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Mersin'de önemli açıklamalar
Son dakika haberleri... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçim çalışmaları kapsamında Mersin'de önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli "CHP zihniyeti sınıfta kalmış, hepten çuvallamıştır. Bu nedenle yapamayan gitmeli, yapacak olan gelmelidir." ifadelerini kullandı.
- Gündem
- AA
- Giriş Tarihi: 28 Ocak 2024 14:12
- Güncelleme Tarihi: 28 Ocak 2024 16:01
Son dakika haberleri... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçim çalışmaları kapsamında Mersin'de önemli açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, Mersin Millet Bahçesi'nin yanındaki alanda "Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin" sloganıyla düzenlenen açık hava toplantısında, Mahalli İdareler Genel Seçimlerine 63 gün kala ilk açık hava toplantılarını Mersin'de yapmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
"Cumhur bizim, Türkiye hepimizin" kararıyla yürüyüşlerine hız kattıklarını, "Mersin bizim, Türkiye alayımızın" kararlılığıyla tek yürek, tek bilek, tek nefes olmak istediklerini belirten Bahçeli, bugünkü açık hava toplantısında emeği geçenleri tebrik etti.
Seçimin, ülkeye, millete, Mersin'e, demokrasiye, milli birlik ve dirliğe hayırlı sonuçlar getirmesini temenni eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Mersin her şeyden evvel tarih, kültür, tarım, turizm ve ticaret kentidir. Aynı zamanda Mersin kardeşliğin timsalidir. Burada ayrımcılığa, aymazlığa geçit yoktur. Mersin'de Türkiye'mizin her yöresinin kokusu hakimdir. Ne var ki Mersin son 5 yıldır yerinde saymaktadır. Slogan milliyetçiliği, dedikodu belediyeciliği, sosyal medya belediyeciliği, ideolojik ve ilkel belediyecilik anlayışı Mersin'i yorgun düşürmüştür. Kayırmacılık, haksızlık, partizanlık, yolsuzluk ve hukuksuzluk Mersin'in önünü kapatmıştır. Kurulan paravan şirketler kanalıyla, belediye imkanlarının kimlere ve nerelere aktarıldığını, bölücü mihrakların nasıl şımartıldığını biliyoruz. Mersin'den Anamur'a kadar belediye eliyle peşkeş çekilen işletme, kafe ve restoranları bu kapsamdaki ahlaksız ve haksız kazançları biliyoruz. Şimdiye kadar kazanan bir avuç çıkarcıdır. Palazlanan küçük bir kaymak tabakadır. Biti kanlanan devlet ve millet muhalifi dar bir kadrodur."
Bahçeli, CHP'li büyükşehir belediyesinin bağlanan umutları israf ettiğini, bu belediyeyle hayal kırıklığının devasa boyutlara ulaştığını aktardı.
"GERİDE KALAN 5 YILLIK HÜSRAN DÖNEMİNİN TELAFİSİ LAZIMDIR"
Mersin Büyükşehir Belediyesine eleştirilerini sürdüren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Mersinli kardeşlerimi düşünen, dertlerine derman olan, darda ve zorda kalan insanlarımızı sahiplenen, bu kentin lehine taş üstüne taş koyan bir belediye yönetiminden ortada ne iz ne de eser vardır. Buna karşılık devletin kaynaklarını ulufe gibi dağıtan, ittifak ortaklarına bedel ödeyen, devamlı şaibelerle anılan bir belediye anlayışı karşımızdadır. Geride kalan 5 yıllık hüsran döneminin telafisi lazımdır. Aldatma ve anafor siyasetine son verilmelidir. CHP zihniyeti sınıfta kalmış, hepten çuvallamıştır. Bu nedenle yapamayan gitmeli, yapacak olan gelmelidir. Başarısızlar gönderilmeli, başaracak olan vatan, millet ve Mersin sevdalıları şehremini vazifesi üstlenmelidir. Artık beceriksizlere kapıyı göstermeliyiz. İş bilmeyenlere, üretmeyenlere, insanımıza dokunmayanlara, Mersin'i tanımayanlara, akıntının tersine kürek çekenlere 'uğurlar olsun' demeliyiz."
Bahçeli, Mersin için ümitlerin yeşerdiğini, huzur meşalesinin yakıldığını ifade etti.
Alandaki vatandaşlara "Seçimlere hazır mısınız?" diye soran Bahçeli, aldığı "evet" yanıtının karşılığında, "Demlene demlene dejenere olmuş teslimiyetçi CHP'ye Mersin'in mesajını veriyorsunuz. Bu 'evet'lerinizle Mersin'in çaresiz olmadığını gösteriyorsunuz. İnanıyorum ki Mersin kamburlarından kurtulacak. Liman ve lojistik kenti olan Mersin ayak bağlarını söküp atacak." dedi.
Yalan ve yıkım belediyeciliğinin 63 günlük ömrü kaldığını kaydeden Bahçeli, yozlaşmış belediyeciliğinin sonunun göründüğünü aktardı.
Mersin'in gücüne güç katacağını, yükseldikçe yükseleceğini belirten Bahçeli, "Bu şehirde yaşayan hiçbir vatandaşımız ilgisiz ve kimsesiz bırakılmayacak. Herkesin elinden tutacağız. Bağın, bahçenin, bostanın bereketi olacağız. Mersin'den Antalya'ya kadar otoyolların tünelini tamamlayıp Torosların iki yakasını kenetleyeceğiz." ifadesini kullandı.
Bahçeli, Mersin'in Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın parlayan yıldızı haline geleceğini belirterek, "Bu hedeflere beraber yürüyecek miyiz? Mersin'i prangalarından kurtaracak mıyız? Mersin'in geleceği için el ele, omuz omuza, gönül gönüle verecek miyiz? Demlenmiş, gemlenmiş, yemlenmiş, rehin altına alınmış CHP'den kurtuluş için harekete geçecek miyiz? Seçer'i kızağa çekip Soydan'ı seçecek miyiz? Önümüzdeki 5 yıl için sizlerden olur ve onay istiyoruz. Herkes tersine giderken biz Mersin'i daha da büyütmek, daha da geliştirmek arzusundayız. Bu nedenle Cumhur İttifakı'nın birbirinden değerli belediye başkan adaylarıyla Mersin'in hizmetine talibiz." diye konuştu.
"İSRAİL-FİLİSTİN ARASINDA BARIŞ SAĞLANMALI"
Gazze'de kahredici ve korkunç bir insani dram yaşandığını aktaran Bahçeli, şöyle konuştu:
"114 gündür çocuklar katlediliyor, bebekler süt yerine kendi kanlarını içerek hayatlarını kaybediyor. İsrail soykırım suçu işliyor, masum savunmasız insanları hedef alıyor. Artık bu kan durmalı, silahlar susmalıdır. İsrail-Filistin arasında barış sağlanmalı, 2 devletli çözüm iklimi oluşmalıdır. Geçtiğimiz cuma günü Uluslararası Adalet Divanında İsrail'in barbar saldırılarıyla ilgili ihtiyati tedbir kararı alınması müspet bir gelişmedir. İsrail'in haksızlığını ve hukuksuzluğunu tescil eden, insani taleplere tercüman olan bu ara kararı hiçbir ülke görmezden gelemez, yok sayamaz, 3 maymunu oynayamaz. Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı soykırım davasının, makul derecede delillerin varlığından dolayı esastan görüşülecek olması mühim bir adalet ve hukuk kazanımıdır. Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne taraf olan ülkeler için Uluslararası Adalet Divanı'nın mezkur kararı elbette bağlayıcıdır. Filistinli mazlumlara karşı işlenen savaş ve soykırım suçunun cezasız kalmaması uluslararası toplumun vicdan ve insanlık borcudur. Bu borcun inkarı veya ihmali diye bir şey söz konusu olamaz."
Bahçeli, İsrail'e tepkisini sürdürerek, "Adalet mutlaka tecelli etmelidir. Ağlaya ağlaya can veren sabilerin hesabı İsrail'den sorulmalıdır. Türkiye bu süreçte hakkın ve haklının yanındadır. Türkiye insanlığın safında, zalimlerin karşısındadır. Bundan dolayı çılgına dönenleri görüyoruz. Nitekim ürkenlerin farkındayız, ayağımıza çelme takmak için vaziyet alanların bilincindeyiz." ifadesini kullandı.
" ABD, IRAK VE SURİYE'DEKİ VARLIĞIMIZDAN SON DERECE HUZURSUZDUR"
Devlet Bahçeli, Türkiye'yi zora sokmak ve iç sorunlara gömülmesine neden olmak için terör örgütlerinin kullanıldığını, "kiralık katillerin" Türkiye'nin üzerine salındığını, maksatlarının da Türkiye'yi durdurmak ve taviz koparmak olduğunu belirtti.
Türkiye'nin artan bölgesel ve küresel imajının zedelenmesinin amaçlandığını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Irak ve Suriye'nin kuzeyinde meşru ve hukuki varlığımızı çekemiyorlar. Terörü kaynağında yok etme stratejimizi engellemek için her yolu deniyorlar. Sınırlarımızın mücavir noktalarında tesis edilen üs bölgelerimize saldırıyorlar. PKK/YPG'yi silahlandırıp Türkiye'ye yönelik kanlı eylem talimatı veriyorlar. Hürmet, rahmet ve minnetle yad ettiğimiz kahraman evlatlarımızı şehit ediyorlar. Milli birlik ve kardeşlik hukukumuzu dinamitlemek amacıyla yanıp tutuşuyorlar. İç huzur ve barış ortamımızı kundaklamak için casusları, teröristleri, işbirlikçileri, siyasette köprü tutmuş çevreleri, FETÖ'cü alçakları sürekli tedavülde tutuyorlar. ABD, Irak ve Suriye'deki varlığımızdan son derece huzursuzdur. Bölücü terör örgütüne karşı operasyonların icrasından memnuniyetsizdir. Peki ABD Suriye'de ne arıyor? Irak'ta ne geziyor? İç sorunları giderek yaygınlaşan, Teksas krizinden sonra eyaletleri arasındaki cepheleşmesi sertleşen ABD'nin komşu ülkelerdeki varlığı gayriahlakidir, gayrihukukidir, gayrimeşrudur."
Bahçeli, ABD'nin Suriye'den ve Irak'tan tamamıyla çekilmesinden başka makul, mantıklı ve akla yatkın bir seçenek olmadığını vurgulayarak, "Türkiye, ABD ile sınır olmaktan rahatsızdır, bölücü terör örgütüne verilen destekten rahatsızdır, siyasi, ekonomik ve diplomatik dayatmalardan rahatsızdır. İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün onaylanmasının ardından, ABD'nin sözünde durarak F-16'larla ilgili beklentimizi derhal karşılaması aslında bir hukuk ve müttefiklik namusudur. Türkiye egemenlik haklarından vazgeçmeyecek. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünden ödün vermeyecek. Türkiye Cumhuriyeti milli ve üniter bir devlettir, hiç kimse bu tarih gerçeğini değiştiremeyecek." ifadelerini kullandı.
Tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelenin devam edeceğini aktaran Bahçeli, şöyle konuştu:
"Demlenmiş CHP terörle mücadeleye şaşı bakmaktadır. CHP, bölücü terör örgütünün kafesindedir. Tezkereye 'hayır' diyen bu CHP'dir. Terörist Demirtaş'ın avukatı olan bu CHP'dir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde terör saldırılarına karşı hazırlanmış ortak metinlere imza atmayan bu CHP'dir. Yönetimi altında bulunan belediyeleri bölücülere, terörist sevicilere teslim eden bu CHP'dir. Bugünkü CHP bitmiştir, tükenmiştir, iflas etmiştir. Bugünkü CHP esirdir, işgal edilmiştir. Mersin'i 'demlenmiş CHP' musibetinden arındırmak milli güvenliğimiz, milli huzurumuz, milli onurumuz adına mecburiyettir."
Bahçeli, alandakilerden 31 Mart'ta Mersin'e zincir vuranlardan hesap sorulmasını, Yörüklerin asaletini, milli birlik ve kardeşliğin iradesini sandığa yansıtılmasını ve Cumhur İttifakı'na, MHP'ye "evet" denilmesini istedi.
MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşın karnının tok, başının dik ve alnının açık olduğunu belirten Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu müddetçe demokrasi güvence altındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı var olduğu sürece 'Lider ülke Türkiye' hedefi, 'Türk ve Türkiye Yüzyılı' vizyonu Allah'ın izniyle gerçekleşecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Türkiye'nin temel ve öncelikli meselelerinin köklü çözümlerle buluşturulması hususunda bundan sonra da her çabayı Cumhur İttifakı'nın göstereceğini ifade etti.
"Türkiye'nin ne geçmişinde ne de geleceğinde zillete yer yoktur." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Koltuk ve çıkar kavgalarıyla siyasi ahlak kaybının dibini boylayanlarda umut yoktur. Terör örgütleriyle can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak bir Allah'ın kulu artık kalmamıştır. Geride kalan yüzyılın karanlık ve kalpazan yüzlerine yeni yüzyılın bakir ve tertemiz sayfalarında dipnot olarak bile yer bulunmayacağına yürekten kaniyiz ve kuşkusuz bu kanaatteyiz."
"ZAMAN TÜRKİYE ZAMANI, DEVİR TÜRK DEVRİDİR"
Bahçeli, hep birlikte başaracaklarını belirterek, "Zaman Türkiye zamanı, devir Türk devridir. Zemin Türk vatanı, Türk-İslam coğrafyalarıdır. Zafer Türk milletinindir, 3 Ocak ruhuyla Mersin'indir. Cumhurun yıldızlaşan ve yıldırımlara taş çıkartan bıçkın mücadelesiyle bu zafer, lider ülke Türkiye ülküsüyle tezahür edecektir." dedi.
Geçen yıl yapılan seçimlerin, 31 Mart'taki yerel seçimle pekişmesiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşünün seriye bağlanacağını dile getiren Bahçeli, "yerelde iktidar, ülkede istikrar" iradesinde olduklarını söyledi.
Bahçeli, ülke yönetiminde dirliği amaçladıklarını vurgulayarak, "Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı varsa umut, ufuk, huzur, ruh ve duruş vardır, milli özlemlere ulaşılmasında da inşallah mukadder olacaktır. Gözlerini açan, bununla da kalmayıp ayağa kalkan dev, Cumhuriyet'in yeni yüzyılına imza atacaktır. Türk milletinin desteği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ivmesi ve itici gücüyle Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri birer birer hayata geçecek, hadisata ve tarihin akışına yön verecektir." ifadelerini kullandı.
Mersin için ayırmadan ve ayrışmadan çalışacaklarını anlatan Bahçeli, kentin çehresini ve çevresini güzelliğin zirvesine taşıyacaklarını aktardı.
Bahçeli, barışmak ve kucaklaşmak için fırsat arayan vatandaşları MHP ile Cumhur İttifakı'na davet ederek, şöyle konuştu:
"Kimler ve hangi karanlık güçler, hangi oyunları tertip ederlerse etsinler, hangi ihanetlerin içine girerlerse girsinler bizim irademiz bellidir ve herkesçe bilinmektedir. Türkiye Cumhuriyeti tektir ve üniter bir devlettir. Türk milleti ayrılık kabul etmeyen bir bütündür. Milli devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti ebedi yurdumuzdur. Al bayrağımız bağımsızlığımızın, egemenliğimizin sembolüdür. Türkçemiz, bizleri bir arada tutan resmi dilimizdir. Türkiye Cumhuriyeti, milli varlığını ve birliğini Cumhur İttifakı ile koruyacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, bu değerleri muhafaza etmeye muktedirdir."
"MİSAKIMİLLİ, STRATEJİK BİR DİRİLİŞTİR"
Misakımilli'nin kabulünün 104. yılı dönümünde, yemine bağlı ve sadık olduklarını dile getiren Bahçeli, "İhanet çatısında buluşanların, iş birlikçi odakların, mandacı zihniyetlerin, milli davalarımıza husumet besleyenlerin karşısında en büyük güvence 104 yıl önceki milli yemindir. Misakımilli, stratejik bir diriliştir ve kendi irademizle sınırlarımızın tekrar belirlenmesine dönük kuvvetli bir karardır." diye konuştu.
Bahçeli, 31 Mart'ta seçime katılımın yüksek olmasının, demokrasinin istikrarı ile milli iradenin itibarı açısından tarihi önem taşıdığını, sandık güvenliğine azami dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Mersin'in milli ve haysiyetli duruşuyla övündüğünü dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Sabırla, şuurla, coşkuyla, gözümüzü yüksek ufuklardan ayırmadan, milletimizin bütün fertlerini bir, eşit ve kardeş görerek 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nı ve Milliyetçi Hareket Partisini başarıya ulaştıracağız. Bu tarihi görev hepimizin omuzlarındadır. Türkiye'yi ve Mersin'i tehlikelerden muhafaza etmek en temel milli görevimizdir. Mersin bizim, Türkiye hepimizindir. Hizmet bizden, himaye Cenabıallah'tandır."