Amerika sirkinde Siyonist Netanyahu oynuyor

KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ YAZDI

Siyonist Netanyahu'nun Amerikan sirkinde sergilediği oyun, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazındı.
ABD Parlamentosu'ndaki korkunç manzara bir gerçeği tekrar hatırlattı.
ABD'nin soykırımcı, savaş suçlusu siyonist Netanyahu'nun tarafından nasıl teslim alındığını bir kez daha net olarak gördük.
24 Temmuz'da Amerika sirkinde, ayakta alkışlanarak karşılanan, öyle uğurlanan siyonist Netanyahu'nun rezil konuşması dünyanın mağdur ve masum milyarlarca insan tarafından bir kenara not edildi. Parlamenter Raşide Tlaib ve dışardaki binlerce göstericiyi, korku imparatorluğuna, siyonist diktatörlüğe direnebilen kahramanlar olarak saygıyla selamlıyoruz.
SOYKIRIMCI, SAVAŞ SUÇLUSU, KATİL SİYONİST NETANYAHU'nun Amerikan sirkindeki oyunları sürüyor. ABD'nin Başkanı Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Başkan olacağı konuşulan Trump tarafından hararetle kucaklanmaları da dünyada nefretle seyredildi.
SİYONİST BİDEN'IN İSRAİL'LE YAKIN BAĞLARI
7 Ekim 2023'te siyonist Netanyahu'nun masum Gazzelilere planlı soykırımı başlamıştı.
ABD Başkanı Biden, Netanyahu'yu hemen aradığında kullandığı en dikkat çekici ifadelerden biri, "Siyonist olmak için Yahudi olmanız gerekmez. Ben bir siyonistim" şeklindeki sözleri olmuştu.
İrlandalı katolik kökenlere sahip Biden daha önce de İsrail'e yakınlığını göstermek için benzer konuşmalar yapmıştı.
ABD Başkanı önceki dönemlerde bu sözü birkaç kez daha tekrarlamıştı. Onlarca yıldır Amerikan politikasında etkili olan "İsrail'in Dostları" grubunun başını çeken isimlerden birinin de Joe Biden olduğu biliniyor.
Dış siyaset çevrelerinde Biden'ın İsrail'le bağlantısı onun siyasi DNA'sına derin bir şekilde işlenmiştir. "İşler ne zaman İsrail'in kontrolünden çıksa, Biden bir köprü görevi görüyordu. İsrail'e bağlılığı bu kadar güçlüydü. Ve bu içgüdüyü her zaman görüyoruz" 'deniliyordu.
NİL'DEN FIRAT'A KADAR KİRLİ DÜŞÜNCENİN ARKA PLANI
Evanjelist ABD'nin siyonistlere arka çıkmasıyla sürdürülen SOYKIRIM, 7 Ekim'de Hamas'ın "Aksa Tufanı" operasyonuyla başlayan bir olay değildir. Yüzyıldır yalnızca Gazze ve civarında değil Filistin genelinde yaşanan sistematik işgal, zulüm ve etnik temizlik politikasına karşı bir başkaldırıdır.
Yaşanan olayların çok önemli etkisi içinde yaşadığımız coğrafyaya dair gerçeklerin yalın bir şekilde gözler önüne serilmesidir.
Gazze'de yaşanan hadiseler siyonizmin yalnızca Filistin'deki işgal güçleriyle sınırlı bir hareket olmadığını küresel anlamda egemen güçlerce sahiplenilip üstlenilen bir şeytanî proje olduğunu da açığa çıkardı. İşgalci İsrail'in emperyalist Batılı siyonist güçlerin bir projesi olduğu, işgal gücünün onlar tarafından kurulup her anlamda korunduğu ve desteklendiği gözler önüne serildi. İşgalci İsrail'in emperyalist niteliğiyle öne çıkan küresel siyonizmin Ortadoğu'ya yönelik plan ve projelerinin yürütülmesinde kullanılan bir Truva Atı olduğu aşikar oldu.
Öyle ki ABD başkanı Bıden'ın "İsrail olmasaydı bir İsrail icat etmek zorunda kalırdık" sözü ve derin Amerika STK'larının, İsrail'in varlığı bizim için bölgede çıkarlarımızı koruyan büyük bir savaş gemisi konumunda tarzı açıklamaları, Filistin'deki İsrail işgal gücünün nasıl bir küresel proje olduğunu ortaya koymaktadır.
Böylelikle Filistin'de yaşanan hadisenin işgalci İsrail ve Filistin arasındaki bir savaş olmadığı gerçekte küresel emperyalizme karşı bir başkaldırı olduğu açığa çıkmıştır. Amerika ve Avrupa'nın, Yahudi siyonistlerin Filistin'i işgaline verdikleri destek tamamıyla bölgeye yönelik kendi politik, ekonomik ve askerî çıkarlarıyla doğru orantılıdır. Küresel siyonizm yaptığı katliam ve soykırımı siyasal, dini çeşitli argümanlarla ve medyatik dezenformasyonla meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Filistin'de yaşanan olayların ve Siyonist işgal, soykırım ve etnik temizlik politikasının nihai hedefinin Kudüs olduğu da bilinmelidir. Gerek Yahudi gerekse Hristiyan siyonistler açısından Filistin'in işgalindeki en temel amaç Kudüs'e tamamıyla hakim olmak ve Mescid-i Aksa ve Kubbetu's-Sahra'nın bulunduğu alanda yıkılmış Süleyman tapınağını yeniden inşa etmektir.
SONUÇ
7 Ekim 2023'ten bu yana, "Biden- Netanyahu ittifakıyla İsrail'in sürdürdüğü gaddar katliamlar ve soykırım rezaletleri net ve açık görüldü. Amerika'da Biden'den sonra Kamala Harris de gelse, Trump da gelse, DERİN AMERİKA HER ZAMAN İSRAİL'İN YANINDA OLACAKTIR. EVANJELİST ABD İLE SİYONİST İSRAİL'İN SÖZDE VAAT EDİLMIŞ TOPRAKLAR hayalinin hedefinde, Türkiye de vardır. Birilerinin, Nil'den (Mısır) Fırat'a kadar (Türkiye) hayalleri hiçbir zaman unutulmamalıdır.
EVANJELİST SİYONİSTLERE KAPAK OLSUN. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, birçok konuşmasına rahmetli Sezai Karakoç'un "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" adlı şiirini okuyarak başlar. Bu çok anlamlı şiirin tarihi sözleri şu şekilde:
EY sevgili UZATMA dünya sürgünüm benim ÜLKENDEKİ kuşlardan ne haber vardır MEZARLARDAN bile yükselen bir bahar vardır AŞK celladından ne çıkar madem ki yar vardır YOKTAN da vardan da ötede bir var vardır HEP suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır SAKIN KADER DEME KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR NE YAPSALAR BOŞ, GÖKLERDEN GELEN BİR KARAR VARDIR GÜN batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır YANMIŞSAM külümden yapılan bir hisar vardır YENİLGİ yenilgi büyüyen bir zafer vardır SIRLARIN sırrına ermek için sende anahtar vardır GÖĞSÜNDE sürgününü geri çağıran bir damar vardır SENDEN umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir ÇINAR vardır."

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.