MHP lideri CHP’ye yüklendi: “DEM’lenen CHP siyasi tehdittir”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü, Büyük Taarruz’un ve 30 Ağustos Başkomutanlık Muharebesi Zaferi’nin 102’inci yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ne rakip olarak Büyük Taarruzu göstermek, iki taraflı cephe oluşturmak, saygısızlık ve saldırganlıktır, utanç duyulacak bir rezalettir” dedi.
- Gündem
- Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 28 Ağustos 2024
'VİCDANLI BİR TAVIR DEĞİL'
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Sultan II. Abdülhamid'i kutuplaştıran menfur zihniyetlerin hızını alamayıp bu kutuplaşmayı Sultan Alparslan'a kadar taşımaya cüret etmenin sadece cehaletin değil, aynı şekilde faili oldukları siyasi ve ideolojik cellatlığın komplosu olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: "Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruzu rekabete tutuşturmak, Türk tarihinin iki şerefli sayfasını karalamak, Muş ile Afyonkarahisar arasına nifak saçmak, şerefli, sorumlu ve vicdanlı bir tavır değildir. CHP yöneticileri ile birlikte candaş, yandaş ve fondaş zillet medyası deyim yerindeyse zıvanadan çıkmış, hezeyandan hezeyana sürüklenmeye başlamışlardır." Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: "Tarihimizi karıştırmak ve yaşanmış hadiseleri saptırmak ancak ve ancak güncellenmiş Bizans senaryosu, Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu olarak adlandırılacaktır. DEM'lenen CHP'nin siyasi pozu ve pozisyonu yüksek düzeyli tehdittir. Gelişmelerin başkaca bir ifade tarzı maalesef çok zordur."
'ÖLÜMCÜL DARBE ALDILAR'
Bahçeli, fedakarlık bilinci ve feragat kültürünün büyük Türk milletinde fazlasıyla merbut ve mevcut olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "953 yıl evvel bu topraklarda Hakk'ın sesi batılın nefesini kesip atmıştır. Malazgirt'te, tarihin rotası, beşeriyetin yörüngesi, medeniyetler arasındaki gerilimin ana kulvarı değişim, hatta dönüşüm göstermiştir. Bu nedenle asırlardır muhasım odakların Türk milletine karşı beslediği intikam duygusu hiç bitmemiş, hiç de azalma emaresi göstermemiştir. Malazgirt ovasında Bizans ölümcül bir darbe almakla kalmamış, İstanbul'un kapıları Efendimizin müjdesine mazhar olan aziz milletimize açılmıştır. Anadolu coğrafyasının adalete susamışlığı, huzur ve kardeşliğe muhtaçlığı Malazgirt Zaferi'yle son bulmuş, 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi'yle de teyit edilmiştir."