'Sepetin içinde kalmak' ama nasıl?
Dört bir yandan işten çıkarma haberlerinin alındığı, şirketlerin sözleşmişcesine küçülmeye gittiği bir dönemden geçiyoruz. Şu sıralar yeni mezunlar veya işsizler için bir iş bulmak her zamankinden daha zormuş gibi görünüyor. Gazetelerde veya üniversitelerin kariyer günlerinde hep nasıl iş bulunabileceğine dair ipuçları anlatılıyor. Peki ya halihazırda çalışanlar varolan işlerini nasıl muhafaza edecekler? İşte size birkaç tüyo...
1- FAZLA SORU SORUP DURMA: Ekonomide genel bir kötü gidişat ve buna bağlı olarak da çalıştığın işyerinde bir belirsizlik hakimse çok detaycı ve titiz olmanın bir yararı yoktur. Böyle zamanlarda kimse detaylar üzerinde durmak istemez. Geribildirim almak zordur. Bir projenin tüm detaylarının patronun sana söylemesini bekleme, inisiyatif göster, üst kademenin elini rahatlat. Yukarıya çok soru sorup insanları bunaltırsan senin kritik zamanlarda bağımsız karar veremediğini, her zaman için yönlendirilmeye muhtaç olduğunu, sorumluluk alamadığını düşünürler. Bu tip çalışanlar ise ilk fırsatta gözden çıkarılır.
2- ŞEYTANIN AVUKATI OLMA: Anneannemin çok sevdiğim bir lafı var, "İyi düşünürsen iyi olur". Olaylara pozitif yaklaşmak gerekir. Size tevzi edilen bir görev, iş veya proje varsa hemen olumsuzlukları sıralayıp bardağın boş tarafına bakmayın. Şirketin faydasına hareket ettiğinizi düşünseniz bile. Böyle zamanlarda insanlar yapıcı tavır bekler.
Ekstra bir yükleme işlemenin yapılması gerek diyelim ve patron bunu sizin yaptırmanızı istedi.
"Yeni yükleme elemanları almazsak veya var olanlara fazla mesai ödemezsek bunu yaptırtamam" demek yerine "Elbette yükletiriz. Çoçuklarla konuşalım bir miktar fazla mesai ödememiz gerekebilir ama işi layıkıyla hallediriz" şeklinde konuşabilirsiniz.
Böyle zamanlarda kendi güç veya konfor alanınızı korumaya çalışmayın. Kimse sırtınıza taş yükleyip size taşıttırmayacak. Neticede bir mesainiz var ve onu bir şekilde doldurmak zorundasınız öyle değil mi?
3- KÖTÜYÜ DÜŞÜNME: Kendine güven ve o işyerinde sonsuza kadar çalışacakmışsın gibi hareket et. Korkularını ve kaygılarını işe getirirsen insanlar bunu mutlaka fark eder. Sürekli bir paranoya içinde yaşayan insanlara önemli işler emanet edilmeyebilir.
4- HAYAL KURMA GERÇEKÇİ OL: "Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir" özdeyişinin tam anlamıyla vücut bulduğu bir dönemdeyiz. Bulunduğun yerde mutlu olmaya çalış. Eğer bütün bu söylediklerimiz kar etmedi ve sen hala kendini endişelenmekten alamıyorsan mesleki becerilerini ve yeteneklerini geliştirecek eğitim programlarına kaydol, kendini geliştir. Mesleki olarak yeni kontaklar kurmaya çalış.
O ünlü şarkıda dendiği gibi "ıÜütomorrow is promised to no one" yani yarının ne getireceğini kim bilebilir? İyilikle kalın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.